Translate.vc / español → turco / Add
Add traducir turco
98 traducción paralela
El bosque petrificado son árboles del desierto convertidos en piedra.
Taş Ormanı çölde kuruyup taşlaşmış ağaçlara verilen addır.
El amor es el nombre romántico de un proceso biológico común... o, deberíamos decir, proceso "químico".
Aşk, en olağan biyolojik, ya da "kimyasal" da diyebiliriz... süreçler için verilmiş romantik bir addır.
El gusano ha sido identificado Papilio Memnon Thunbergii Siebold.
Tırtıl kelebeğin larvasına verilen addır. Papilio memnon thunbergi Siebold. *
Smith será el nombre que usan casi todos los clientes del Dr. V. ¿ Esa foto es de él?
Belki de Smith adı Doktor V'nin birçok müşterisinin kullandığı addır.
Su nombre es Muerte :
Eskiden başka bir adı vardı. Eski ve güçlü bir addı bu.
Superstición le dicen los ignorantes a su ignorancia.
Hurafe cahilin, cahilliklerine verdiği addır.
Un nombre es sólo un nombre.
Bir ad yalnızca bir addır.
Una rienda de porte esta bien nombrada.
Gergi kayışı çok uygun bir addı.
Me llamo Wolfman... Jack.
Addım Wolfman Jack.
"Un semicírculo es una figura... " contenida en un diámetro... "y la circunferencia intersecada... por el diámetro".
Yarım daire ise, tüm bir dairenin ortasından geçen çizgi sonucu oluşan iki eşit parçadan her birine verilen addır.
¿ Lo del pequeño Nicky, de su atención?
- Küçük Nicky ile şu ADD meselesi?
Eso era cuando misión espacial significaba la próxima estrella.
Derin uzay o zamanlar yıdızlara verilen addı.
Chindis, así llamamos a los espíritus malignos.
"Chindis" - kötü ruhlara verdiğimiz addır.
Ellos le pusieron Ritalín cuando tenía tres años. Tú sabes, tu diagnóstico erróneo ADD estándar.
Üçü yaşındayken ona Ritalin vermişler bilirsin işte, A.D.D.'nin koyduğu yanlış teşhisleri.
Sería un apodo.
Sanırım bir takma addı.
Y al mismo tiempo, Dios es... esta especie de nombre que colocamos... para esas partes de nuestra experiencia del mundo... que son de algún modo trascendentes, de algún modo sublimes.
Aynı zamanda, Tanrı, bizim yaşam deneyimlerimizin aşkın veya ulvi kısımlarını tanımlayan addır.
Tienes problemas de atención?
ADD var mı sende? Hadi!
ADD. - Asistente del Director de Depósito.
Depo Sistem Yöneticisi.
¿ Recuerdas, Carm, cuando creyeron que tenía ADD?
Hatırlarsın Carm, disleksisi olduğunu düşünmüşlerdi.
Quizá puedas mencionar el hecho de que tiene ADD porque no es el estigma que solía ser.
Belki disleksisi olduğunu söyleyebilirsin. Utanacak bir şey yok. Bir kere çıkmıştı.
Tengo déficit de atención.
ADD deniyor.
# # Puedes sumar las partes # #
# You can add up the parts ( Birleştirebilirsin parçaları ) #
- Es un nombre oriental.
- Doğu kökenli bir addır.
No tengo ese puto D.D.A.
Ben sikik ADD değilim.
¿ Qué tiene de malo decir la palabra "D.D.A."?
- ADD'nin nesi yanlış?
Gracias Dios por los hermanitos con ADD.
Çok şükür dikkat bozukluğu olan küçük kardeşlerimiz var.
Entonces el nuevo médico me recetó ADD, así que... compré la nueva medicina de ADD
Sonra bu ikisini çekip bana A.D.D. verdi. Böylece A.D.D.'m de oldu.
No ordinary girl. Just Add Water " 1x14 - ¡ Sorpresa!
Canan Örmen Dizimag Altyazı Ekibi
Va al contrario de la típica dirección del típico huracán.
Bu, tipik kasırgaların aksi yönünde hareket edenlere verilen bir addır.
Déficit de atención.
Yetişkin ADD'si olabilir.
¿ Qué tipo de nombre es O. Henry?
O. Henry ne tür bir addır?
Quisiera saber si puedo hacerle algunas preguntas sobre lo que pasó en IDT.
ADD'de olanlar hakkında bir kaç soru sormak istiyordum.
El FBI también está descifrando el posible motivo del comportamiento homicida de Ralf Coleman en ADD pero hasta el momento no han progresado mucho.
FBI ayrıca, Ralf Coleman'ın silahlı saldırıda bulunmasının olası nedenlerini anlamaya çalışıyor, ancak şu ana kadar çok az ilerleme kaydedilebildi.
Ella es un ser valioso y un apreciado miembro del equipo de ADD.
O, ADD ekibinin değerli ve itibarlı bir üyesi.
¿ Tedea?
Add?
Qué bueno que lo cambiaste, porque "Tedea" es realmente malo.
İyi, değiştirmişsiniz. Çünkü "Add" berbattı.
Me diagnosticaron ADD ( Transtorno por Déficit de Atención ).
Dikkat eksikliği teşhisi koyuldu.
ADD.
Hiperaktifler.
El guepardo es el peor nombre para acercarse a alguien de la historia de la humanidad. Recuerda la regla :
Çita insanlık tarihinin bir hamle için en kötü addır.
o DDA para hacerlo más corto.
Veya kısaca ADD..
Si hay una explicación normal para todo esto, estaría fuera de riesgo, ¿ Verdad?
Eğer bütün bu şeylerin normal açıklaması ise, ADD kancadan çıkmış olacak, doğru mu?
Si estuvo ahí tanto tiempo, la anomalía se formó mucho antes de detectarla.
O kadar uzun süreyse, ADD yi çalıştırmadan evvel anomali buraya gelmiş.
Es un fenómeno en el que cuando estás con alguien de tu pasado...
Döngel, geçmişinden tanıdığın insanların yanında onlar gibi davranmaya başladığında duruma verilen addır.
... Prozac, tabletas ADD, coque, un golpe, ahora usted sabe que yo estoy débil, porque Yo solía drogarse para ganarse la vida, creo que todo lo que vi en la TV Yo solía drogarse para vivir, comer toda la comida chatarra que me vendió...
... Prozak, ADD tablet, taş, toz, yani biliyorsun numaralar çeviriyorum, çünkü yaşayabilmek için kafayı bulurdum, TVde gördüğüm herşeye inanırdım yaşayabilmek için kafayı bulurdum, bana sattığın her pisliği yerdim...
- Exactamente. - Yo he estudiado este asunto, porque creo que es de gran belleza y elegante, pero en realidad hay mucha gente que está interesada en estos números por sus muchos usos prácticos.
Aslında "Tartaglia" adı, ona çocukken lakap olarak verilmiş bir addı ve "kekeme" anlamına geliyordu.
Me llamo Anja.
Addım Anja.
Bienvenido nuevamente, Add-Man.
Hoş geldin, Add-Man.
Mensaje : Add volvió. Busco algo con más impacto,
Ben biraz daha patlayıcı bir şey istiyorum.
No quiero quejarme, porque no somos quejosos, pero tenía curiosidad...
Ahh. Şikayet ettiğimden değil, çünkü biz şikayet eden tipler değiliz ama merak ediyordum da Add'e tam olarak neden burada ihtiyacınız var?
- Add-Man.
- Add-Man.
ADD, ADHD, OCD
DE, DEHB, OKB.