Translate.vc / español → turco / Adrián
Adrián traducir turco
3,237 traducción paralela
Adrián me dijo que eres un artista estupendo.
Adrian bana parlak bir sanatçı olduğunu söyledi
Adrián!
Evet, Adrian!
¡ Adrián!
Adrian!
- Buen día, Adrián. Buen día, Augusto.
Günaydın, Adrian, Augusto.
Adrián, ¿ decidiste el título de tu libro?
Kitabına isim buldun mu?
Buenas noches, Adrián.
İyi geceler.
Entonces, buenas noches Adrián.
Tamam o zaman. İyi geceler. - Adrian.
Hola, soy un amigo de tu padre, me llamo Adrián.
Günaydın. Ben babanın bir arkadaşıyım. Adrian.
- ¡ Déjalo, Adrián!
- Boş ver.
Lo siento, Adrián.
Özür dilerim, Adrian.
- Buenas noches, Adrián.
- İyi geceler, Adrian.
Adrián, realmente aprecio su gesto.
Yaptığın şey için minnettarım.
Gracias Adrián.
Teşekkürler.
- Adrián, soy Viola. ¿ Puedo entrar?
- Viola, gelebilir miyim?
Apúrate, Adrian.
Hızlı ol, Adrian.
Un descanso. ¿ Adrian?
Biraz ara verelim. Adrian?
¿ Lo puedes hacer, Adrian?
Bunu yapabilir misin, Adrian?
¿ Qué es, Adrian?
Bu nedir, Adrian?
Adrian, ¿ qué...?
Adrian, bu ne- -
- Adrian...
- Adrian...
- ¿ Adrian?
- Adrian?
Hola, Adrian.
Merhaba, Adrian.
¿ Adrian? ¿ Estás ahí?
Adrian, orada mısın?
¡ Adrian, por favor!
Adrian, lütfen!
¿ Adrian?
Adrian?
¿ Alguien vio a Adrian?
Adrian'ı gören var mı?
¡ Adrian!
Adrian!
¿ Adrian Wang?
Adrian Wang?
- ¿ Pero eres Adrian Wang?
- Ama sen Adrian Wang'sun?
- Adrian es mi hermano.
- Adrian benim kardeşim.
No sabía que Adrian tenía una hermana.
Adrian'ın bir kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.
¿ Está Adrian?
Adrian evde mi?
¿ Eres Adrian Wang, no?
Adrian Wang sensin, değil mi?
Esto es serio, Adrian.
Bu ciddi bir husus, Adrian.
¡ Eh, Adrian!
Selam, Adrian!
El Capitán Adrian ha sido promovido.
Yüzbaşı Adrian terfi edildi.
Mi gobierno cree que su operación es una violación a la soberanía Canadiense hablé directamente con el ministro de exteriores y le dije que basado en el informe del Capitán Adrian creía que los intereses Canadienses eran no sacar conclusiones hasta tener todos los hechos.
Devletimiz, yürüttüğünüz operasyonu Kanada'nın egemenliğinin ihlali olarak görüyor. Ben doğrudan dış işleri bakanınızla görüştüm.. .. ve yüzbaşı Adrian'ın raporuna dayanarak ona dedim ki..
- Gracias Capitán Adrian.
- Yüzbaşı Adrian'a teşekkür edin.
Y ese es Adrian.
Ve o da Adrian.
¡ Estoy ocupado, Adrian!
Meşgulüm, Adrian!
Este es mi amigo, Adrian.
Bu, arkadaşım Adrian.
Hola, Adrian.
Selam, Adrian.
Adrian, ¿ eres tú?
Adrian, sen misin?
Gracias, Adrian.
Sağ ol, Adrian.
Necesito saber... Puedes relajarte...
Adrian, emin olabilirsin.
En 2005, el plan cambió y ella debía quedarse con Adrian.
Plan daha 2005'te, Elise'in Adrian'la birlikteliğini sürdürmesi yönünde değişmiş.
Habla Adrian.
- Benim, Adrian.
Adrian.
Adrian.
Por Adrian.
Adrian'a.
Adrian era su padre.
Babası Adrian'dı.
- ¡ Buen día, Adrián!
- Selam.