English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Ahmad

Ahmad traducir turco

409 traducción paralela
- Ahmad.
- Ahmet.
¡ Ahmad el Rey!
Kral Ahmet!
No mientras reine Ahmad.
Ahmet kralken mümkün değil.
Díselo, yo soy Ahmad el Rey.
Şimdi söyle. Ben kral Ahmet'im.
¡ Ahmad!
Ahmet!
Ahmad.
Ahmet!
Ahmad, debes irte, ha llegado el señor.
Ahmet, gitmen gerek. Efendimiz geri döndü.
Ahmad volverá a ver.
Ahmet görecek.
¡ Eh! ¡ Ahmad!
Ahmet!
Olvida a Ahmad.
Ahmet'i unut.
Ahmad te ha olvidado ya.
Sana söyledim, Ahmet seni unuttu.
¡ Es Ahmad!
Bu Ahmet!
Dime dónde está Ahmad.
Söyle bakalım. Arkadaşım Ahmet nerede?
- ¿ Puedo saber qué hace Ahmad?
- Artık Ahmet'i görebilir miyiz? - Bak.
¡ No temas, Ahmad, soy yo, Abu!
Korkma Ahmet! - Benim Abu!
- ¡ Ahmad!
- Ahmet!
¡ Ahmad!
Ahmet! Ahmet!
¡ Ahmad!
Ahmet.
- Ahmad, ¡ cállate!
Ahmet! Sus.
- ¡ Por favor, Ahmad!
- Ahmet, lütfen...
Perdone Ahmad.
Ahmet'i bağışlayın.
Fue ella quien le pidió a Ahmad que le trajese.
Sizi buraya getirmek için Ahmet'i ikna eden oydu.
Estábamos hablando de ti. Ahmad me debe estar buscando.
Biz de tam senden bahsediyorduk.
- ¿ Y Alí, Ahmad y los demás?
- Peki arkadaşlarım? Ali, Ahmet ve diğerleri?
Ahmad, ¡ estáis todos bien!
Ahmet, özgürsün!
Voy a preguntar a Ahmad.
Ahmad'a sorarım, Beyim.
Varias veces al año, especialmente en vacaciones Ahmad Shahbandar, dueño de una de las fortunas más grandes del mundo, viene a Dammuz, a su excéntrico ático en el mundialmente famoso hotel Semiramis "
Yılda birkaç defa ve genellikle tatillerinde bir çoklarına göre dünyanın en zengin adamı olan, Ahmad Shahbandar Dammuz'a seyahat ederek dünyaca ünlü Semiramis Otelindeki dairesinde kalır.
Es un honor para mí, Sir Harold, invitarlo a un cóctel esta noche, a las seis en punto en el ático de Mr.
Büyük bir onur Sör Harold. Bu akşam saat 6'da birer kokteyl içmeye Ahmad Shahbandar Bey'in dairesine davetlisiniz.
Ahmad Shahbandar. Oh. ¿ Quién es él?
O da kim?
¿ Ahmad Shahbandar?
Ahmad Shahbandar mı?
Su nombre es Ahmad Shahbandar.
İsmi Ahmad Shahbandar.
Ahmad Shahbandar.
Ahmad Shahbandar.
Ahmad... eres un genio.
Ahmad... sen bir dâhisin.
Sí, Ahmad.
Tabi Ahmad.
"Mr Ahmad Shahbandar requiere el honor de la compañía de Sir Harold y Lady Dean para almorzar a la una"
Bay Ahmad Shahbandar Sör Harold ve Leydi Dean'in saat birde öğle yemeğine teşriflerini rica eder...
Lady Dean, soy Ahmad Shahbandar.
Leydi Dean, Ben Ahmad Shahbandar.
Ahmad, ¿ para qué?
Ahmad, ne halt etmeye davet ettin?
Ahmad, tráeme unos pañales.
Ahmet, bana bebek bezi getir
Ahmad, estos están húmedos.
Ahmet, bunlar ıslak.
- Ahmad, vente, vamos a jugar. - Tengo que hacer los deberes.
- Ahmet, gel, oynayalım. - Ödevim var
- Ahmad. ¿ Dónde estás, Ahmad?
- Ahmet. Neredesin, Ahmet?
Ahmad, ¿ es que no oyes al niño?
Ahmet, Çocuğu duyabiliyor musun?
¿ No era ése nuestro Ahmad?
Bu bizim Ahmet mi?
Verás, joven Ahmad, a mí me da muchísima pena... cuando veo que quitan estas ventanas y estas puertas... que yo construí con tanto esfuerzo para llevárselas a la ciudad.
Görüyorsun ya, genç Ahmet, onları bu kapıları ve bu pencereleri... bırakırken görmek beni o kadar çok üzüyor ki şehre gidebilmek için büyük çabayla yaptığım o kapı ve pencereleri
Ahmad, por favor, espera un segundo.
Ahmet, lütfen, bir saniye bekle.
- ¿ Qué es lo que ocurre, Ahmad?
- Sorun ne, Ahmet?
Soy Ahmad Rashad.
Herkese merhabalar, ben Ahmed Reshad.
- Ahmad, se acabó mendigar.
- Ahmet, artık dilenmeyeceksin.
Ahmad el Rey.
Kral Ahmet.
Ahmad ha muerto, murió ayer.
Dün öldü.
- No, ha sido Ahmad.
Hayır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]