English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Amaya

Amaya traducir turco

147 traducción paralela
No, señor. No pretendo endosarle una perturbación.
Üzerinize birşey amaya çalışmıyorum, efendim.
No soy como tú. El viejo Amaya me decía :
İhtiyar Amaya ne dedi biliyor musun?
Orin, la del tocón, se escondió en la choza, y, ahora, tiene dientes de diablo...
# Arka odanın bir köşesinde # Ninem kendi için 33 adet şeytan dişi buldu Amaya!
- ¡ Que no escape! - ¡ Allí! ¡ A por él!
Seni lanet olası, Amaya!
Así que Amaya era el ladrón...
Amaya hırsızdır!
Amaya tiene doce bocas y yo tengo siete.
Amaya'nın hanesinde on iki boğaz var, biz de ise sekiz.
Amaya roba porque lo lleva en la sangre. Al menos, eso dice la gente.
İnsanlar huzurlu olabilmeleri için Amaya'nın sülalesinden kurtulmak gerektiğini söylüyorlar.
Cuando el padre de Amaya fue castigado a ir al Narayama, sobrevivió a un durísimo invierno comiendo solo raíces.
Amaya'nın babası Narayama hükmüne göre cezalandırıldığından kışı geçirmek için aile artık köklerle beslenmek zorunda kalacak.
Creía que mis cosechas eran pobres, pero me estaban robando.
Patateslerim neden iyi çıkmadı diye merak ediyordum. Amaya hepsini çıkarmıştı.
Sí. Cuando anochezca, volverán a hurtadillas para robarnos más.
Karanlık bastığında hiç kuşku yok ki Amaya'nın adamları çalmaya gelecek.
Me temo que los pobres Amaya empezarán a desaparecer uno tras otro.
Bu geceden itibaren Amaya'nın ailesi birer birer azalır mı diye düşünmeye başladım.
No volvamos a hablar de los Amaya. Es lo mejor.
Amaya ve ailesinin lafını etmesek artık iyi olacak.
Mi hermano... quiere casarse con Matsu, de la Casa de la lluvia.
Büyük ağabeyim Amaya'lardan Matsu-yan ile evleniyor.
¡ Me quedé dormido, pero tengo el sueño muy ligero! ¡ He oído ruidos, me he levantado... y he encontrado a Amaya!
Önce gürültüyü yapan fare sandım, ama kontrol edince Amaya'yı buldum.
¡ Sus campos no dan para recolectar ni la mitad de esto!
Amaya'nın tarlalarında bunun yarısı bile yetişmez.
¡ Su padre también tuvo que pedir perdón al dios Narayama!
Amaya'nın babası da Narayama-san'dan özür dilemeli.
En la Casa de la lluvia son todos unos ladrones.
Hırsızlık Amaya'ların kanında var.
Abuela... ¿ Qué ha pasado con Amaya y los demás? ¿ Y con Matsu?
Büyükanne, Amaya'lardan Omitsu ve diğerlerine ne oldu?
Se han ido todos. Ve a dormir.
Bir daha sakın Amaya'dan söz etme.
- No hay peros que valgan.
- Amaya yer yok!
Hoy con nosotros, alguien que ningún hombre querrá perderse... una de las mujeres más hermosas en Iberoamérica, Valeria Amaya.
Bugünkü konuğumuz, hiçbir erkeğin kaçırmak istemeyeceği İberya Amerika'sının en güzel kadınlarından biri Valeria Amaya!
Gracias a Valeria Amaya y a Andrés Salgado por estar en el show.
Valeria Amaya ve Andres Salgado'ya programa katıldıkları için teşekkür ederiz.
En ese tiempo tenias las copias de los demos de edición limitada, no podías saber cuántos había
Ne olursa olsun malzemenin dışarı çıkması gerekiyordu. Bir demoya ulaşıp onu kopya amaya çalıştığ nız zaman kasetin 14. nesil bir kopya olduğunu anlıyordunuz.
¿ Alguien más piensa que esto es un plan elaborado?
Bu oyun çok ayrıntılı bir hal amaya başlamadı mı?
- Por favor Amaya.
- Yapma, Amaya.
Hola todos, se que Amaya ya lo dijo, pero gracias por venir, significa mucho para mi,
Herkese merhaba. Amaya zaten var, dedi ama burada sevindim.
Amaya nunca antes la he visto.
Onu hiç görmedim. - Gördünüz mü?
- Amaya escúchame. - Por favor.
Amaya, dinle...
Amaya me dijo que el día de mi boda, el espíritu de mi madre estaría junto a mi, cuando fuera a caminar por el altar.
Amaya için, ruh göre benim düğünde annem vardır... zaman sunak için yürüdü.
¿ Que haces aquí Amaya?
Amaya burada ne yapıyorsun?
Pero Amaya me dijo que ninguno de los dos moriríamos esa noche. Y que una noche cuando todavía fuera tarde. El lo sabría todo.
Ama Amaya yaşıyordu, o gece ölmedi... ve bir gün, çok geç olacak, hepsini biliyordu.
Sucedió cuando me iba, cuando fui a buscar mi abrigo.
Ben ayrılırken oldu, paltomu amaya gitmiştim.
No sé cuánto lo pondré mantener aquí, Amaya.
Onu daha ne kadar burada tutabilirim bilmiyorum.
- Amaya.
- Amai.
Dejé a Amaya para pelear con Budzo.
Budzo'ya karşı Amai'yi yalnız bıraktım.
- Esta es mi mujer, Amaya.
- Karım Amaya.
Amaya nos dijo que podríamos encontrarlos a ustedes aquí.
Amaya, ikinizi burada bulabileceğimizi söyledi.
- ¡ Dios mío! - ¿ Amaya?
- Aman Tanrım!
- ¡ Quédate en el suelo!
- Amaya? - Yerde kal!
Amaya... tú eras la única que estaba en casa cuando la compañía maderera vino a hacer una oferta por sus tierras.
Amaya Lumber Şirketi'nin araziniz için teklif sunmaya geldiğinde evde sadece sen vardın.
Y tú debes ser Amaya.
Sen de Amaya olmalısın.
Amaya...
Sen.
Esta vez, los supervivientes son... Amaya Takeru. Takahata Shun.
* Bu sefer hayatta kalanlar, Amaya Takeru, Takahata Shun, Akimoto Ichika. *
Eso quiere decir que Akamoto está en otra habitación.
Öyleyse, Akimoto ile Amaya aynı odada.
¿ Dónde está Amaya?
Amaya nerede?
Amaya...
Amaya.
Vamos, Amaya.
Gidelim.
Amaya Takeru.
* Amaya Takeru. *
Pero Takahata... Ichika... y Amaya... van al mismo instituto, así que deben conocerse.
Takahata-kun, Ichika-san ve Amaya-kun da aynı okuldansınız, değil mi?
Takahata Shun. Amaya Takeru. Akimoto Ichika.
* Takahata Shun, Amaya Takeru, Akimoto Ichika Roku Eiji, Maeda Kotaro. *
Además... No creo que pueda contra Amaya.
Değer verdiği Ichika yakalanmış olsa bile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]