Translate.vc / español → turco / Ame
Ame traducir turco
2,738 traducción paralela
Solo quiero alguien que me ame.
Birinin de beni sevmesini istiyorum.
No es que no lo ame, pero es difícil respetar a un hipócrita.
Bak, adamı sevmiyorum demiyorum, ama iki yüzlü birine saygı duymak çok zor.
Un día te entregaré a otro hombre y quiero que ese hombre ame a Dios por sobre todas las cosas.
Birgün uzaklara bir başka adama vereceğim seni ve ben bu adamın Tanrı'yı her şeyden daha çok sevmesini istiyorum.
El que ame a su madre y su padre más que a mí no es digno. "
"Annesini, babasını benden daha çok seven insan değersizdir."
¿ Por qué no lo dejas vivir con alguien que lo ame?
Ona, neden onu seven birisi ile yaşamasına izin vermiyorsun?
Lo que realmente ame, fue tu dándonos... una imagen de David haciéndoselo a Mía por el culo.
En çok beğendiğim nokta ise, herkese... David'in Mia'ya götten girdiği imajı vermen oldu.
Pero lo hice porque me estaba reservando para alguien a quien ame.
Ama bunu yaptım çünkü kendimi sevdiğim birine saklıyordum.
Lo sé, y por mucho que ame al Sr. Peppy, amo más a Leela.
Biliyorum. Her ne kadar Bay Peppy'i sevsem de Leela'yı daha çok seviyorum.
Como hacer que tu hijo ame kale y como elegir las perfectas pinzas.
Yani, bilirsin çocuklara lahana nasıl sevdirillir ve iyi bir maşa seçimi nasıl olmalıdır gibi.
Y, está bien, quizás nosotros nunca... ya sabes, anduvimos por ahí jugando a hermano y hermana superviventes del holocausto en la cama, ¿ vale? Pero eso no significa que yo no la ame. con todo mi corazón.
Tamam, belki hiçbir zaman yahudi soykırımından kurtulan abi-kardeş senaryosunu oynamamış olabiliriz ama bu, onu bütün kalbimle sevmediğimi göstermez.
Yo me casaré con el hombre que ame.
Ben sevdiğimle evleneceğim.
No hay nada de malo en dejar que una chica te ame.
Birşey olmaz usta ya, bırak da bir kız seni sevsin.
Quiero que ella sepa que la amo y que estoy agradecido de que ella ame a Catherine lo suficiente como para darle todo lo que yo no puedo.
Onu sevdiğimi bilmesini istiyorum ve benim veremediğim her türlü sevgiyi Catherine'e verdiği için ona minnettar olduğumu söylemek istiyorum.
Necesito alguien que ame enseñar.
Öğretmeyi gerçekten seven birisi lazım.
Tal vez todavía te ame.
Belki de hala seni seviyor.
¿ Qué hay que no se ame de Tom Scavo?
Tom Scavo'yu sevmemek için ne gibi bir sebebin olabilir ki zaten?
No puedes esperar que alguien lleve una vida normal si la otra persona piensa en el suicidio. Por mucho que la ame.
Bir insanın aşık olduğu bir kadını intihara sürüklemesinden sonra devam etmesini bekleyemezsin.
Qué si no puedo estar con él, No es por qué no lo ame.
Yanında olamadım sevmediğim için değil.
Siempre la ame.
Onu hep sevdim.
Pero no puedo hacer que este hombre me ame.
Ama beni seven adama bunu yapamıyorum.
Puede que no sea nunca el padre que te críe, pero siempre seré el padre que te ame, sin importar nada.
Seni büyüten baba asla olamayabilirim ama ne olursa olsun seni her zaman sevecek bir baba olacağım.
, algún tipo de extraño poder hipnótico alienígena, Apuesto que expulsas una especie de gas que hace que la gente te ame.
Bir çeşit, garip uzaylı hipnoz gücü,... eminim insanların seni sevmesini sağlayan bir gaz salgılıyorsundur.
* Has perdido el amor que más amé *
* Yitirdin en çok sevdiğim aşkını *
"Y amé esa pelota" "Llevé a esa pelota conmigo a todas partes"
O basketbol topunu öyle sevdim ki gittiğim her yere onu da götürdüm.
Una mujer a la que amé había muerto de tuberculosis.
Çok sevdiğim bir kadın veremden ölmüş
Nunca la amé, ¿ sabes?
Gerçekten onu hiç sevmedim, biliyor musun?
Volví aquí para arreglarlo,... te amé.
Yaşananları değiştiremem, biliyorum. Seni sevmiştim.
Te amé tanto.
Çok sevmiştim.
Quieres que te amé, oh si...
Beni etkilemeye çalışıyorsun.
Te amé durante mucho tiempo.
Çok uzun zamandır sana aşığım.
Siempre amé las Ozarks y resultó que Beverly Hills en realidad no es para mí.
Ozark'ı her zaman sevdim. Beverly Hills gerçekten bana göre değil.
Amé a Chuck durante mucho tiempo y me ha castigado por ello.
Chuck'u çok uzun bir süre boyunca sevdim ve o beni bu yüzden cezalandırdı.
Y porque fue a la primera mujer que amé.
Ve o sevdiğim ilk kız olduğu içindi.
¡ Nunca te amé!
Seni hiç sevmedim.
Para lo que valga te amé desde el Martes.
Ne olursa olsun Salı gününden sonra seni sevmiştim!
Siempre te amé.
Hep aşıktım.
¿ Al que amé o al que se cogió a Mia?
Benim sevdiğim adam mı yoksa Mia'yı siken mi?
Amé a una mujer que lo usaba.
Bu parfümü kullanan bir kadını sevmiştim.
Sé que me amaste tanto como yo te amé.
Senin de beni, benim seni sevdiğim kadar sevdiğini biliyorum.
"como un sueño que sueñan, los hombres que amé."
Ne güzel de uyuyorlar, sevdiğim adamlar.
No amé a mi esposo.
Kocamı sevmiyordum.
Amé a una buena mujer.
İyi bir kadını sevdim.
Tú fuiste la única a la que amé de verdad.
Gerçekten sevdiğim sadece sendin.
Fuiste mi esposo, George, te amé.
Sen benim kocamdın, seni sevmiştim.
Eres todo lo que amé en la vida, ¿ y así me lo pagas?
Tek yaptığım seni sevmekti. Ya sen ne yaptın?
Cuando recién nos conocimos, te amé con locura pero soy más infeliz ahora que nunca.
İlk tanıştığımızda seni çok seviyordum. Ama şimdi hiç olmadığım kadar mutsuzum.
La primera vez que te conocí en Oxford, te amé con todo mi ser.
Oxford'da seni ilk tanıdığımda seni tüm varlığımla sevmiştim.
Durante los días brillantes de su belleza sin paralelo, le amé.
Ve sonra olanlar .. onu sevmiştim..
Al diablo con quien amé.
Kimi sevdiğimin canı cehenneme!
Siempre amé a tus amigos en la universidad.
Üniversitedeki arkadaşlarını hep severdim.
No se me permitió amar algo vivo. Así que amé la jalea de higo.
Bana nefes alan hiçbir şeyi sevme hakkı vermediler ben de incir reçelini sevdim.