Translate.vc / español → turco / Angéla
Angéla traducir turco
5,859 traducción paralela
¿ Te encuentras bien, Angela?
İyi misin, Angela?
Lo único que he querido siempre es que seas feliz, Angela.
Tek istediğim senin mutlu olman, Angela.
¿ Angela?
- Angela?
- Bueno, Angela es adulta.
- Angela yetişkin bir kadın.
Sé que da miedo, pero Angela tiene que abandonar el nido y abrir sus alas.
Bunun biraz korkutucu olduğunu biliyorum, ama Angela'nın yuvadan ayrılıp kendi kanatlarını çırpma vakti geldi.
Luego de ser atacada, la víctima se cambió legalmente su nombre a Angela Darrow.
Saldırıdan sonra resmi olarak ismini Angela Darrow olarak değiştirmiş.
Angela, sé que sientes que el sistema te ha fallado.
Angela, adalet sisteminin seni koruyamadığını biliyorum.
En su mente enferma estaba ayudando a Angela a superar sus miedos al violarla, pero con las nuevas víctimas, se trata de la exposicióna a sus miedos y así poder recrear como se sintió al violar a Angela.
Hasta beyni Angela'ya tecavüz ederek korkusunu yeneceğini düşünüyor, ama yeni kurbanlara korkularını yaşatarak Angela'ya tecavüz ederek hissettiklerini tekrar yaşıyor.
Ella es el comienzo, su primer víctima.
Angela başlangıç kurbanı, onun ilki.
Angela lo piensa y yo me inclino a creele.
Angela öyle düşünüyor, ben de aynı fikirdeyim.
Voy a comer con Angela.
Angela ile buluşacaktım.
- Hola, Angela.
- Merhaba, Angela.
- Buenos días, Angela.
- Günaydın, Angela.
Oye, Angela, muchísimas gracias por cuidar a Sipowicz.
Angela, Sipowicz'e baktığın için çok teşekkür ederim.
Bueno, Jane, he analizado en el laboratorio ese té dulce que Angela ha estado bebiendo.
Jane, Angela'nın bizi içmeye zorladığı o sweat çayını laboratuvarda inceledim.
Bueno, me fijé en que después de beberlo tanto Angela como Sipowicz exhibían
Farkına vardım ki Angela ve Sipowicz onu içtikten sonra beklenmedik...
Angela, tengo que decirte algo sobre el té.
Angela, sana o çay hakkında bir şey söylemem lazım.
- ¿ Lista para irte, Angela?
- Hazır mısın, Angela?
Esa es Angela Diaz.
Şu Angela Diaz.
Y esa es Angela Diaz.
Ve şu da Angela Diaz.
- Angela...
- Angela...
- Ángela, pero me dicen "Jalea".
Gerçek ismim Angela ama arkadaşlarım bana reçel der.
Se la llevaré a Ángela a la sala de seguridad del hotel.
Otel güvenlik odasındaki Angela'ya götüreyim.
Hazme un favor. Llévale esto a Ángela, por si puede identificar a la víctima.
Şunu güvenlikteki Angela'ya götür bakalım maktulü teşhis edebilecek mi?
Entonces todas las líneas temporales en las que ha trabajado Ángela que exculpaban a algunos sospechosos, son inútiles.
O zaman Angela'nın yaptığı ve bazı şüphelileri aklayan zaman çizelgeleri anlamsız.
¿ Sr. Holmes?
Bay Holmes, ben Angela White.
Angela White, Fiscal Auxiliar de los Estados Unidos.
Savcı yardımcısı.
Angela White.
Angela White.
El caso de Angela se caía a pedazos, incluso antes de Openshaw se saltara la fianza.
Angela'nın davası Openshaw kefaletle çıkmadan önce dağılmıştı.
Pero Angela nunca lo consideró.
Ama Angela aynı fikirde değildi.
Y cuando empezamos a vigilar a Fordham, esperando que nos lleve hasta él, y en su lugar lo veo a él y a Angela teniendo reuniones secretas.
Biz de ona gider diye Fordham'ı izledik. Onun yerine onu ve Angela'yı gizlice görüşürken gördüm.
Robar los memos debería haber forzado Angela White a abandonar el caso.
Dosyaları çalarak Angela White'i davayı bırakmaya zorladı.
Fordham la chantajeó, Openshaw huyó y el caso quedó en un limbo legal permanente.
Fordham Angela'ya şantaj yaptı. Openshaw kaçtı. Dava da kalıcı yasal belirsizlikte kaldı.
Ángela, estamos intentando encontrarla.
Onu bulmaya çalışıyoruz Angela. "Bulmaya çalışıyoruz" da ne demek ?
¿ Ángela?
Angela?
La policía comprobó los antecedentes... de todos los nombres que me dio Ángela Larkin.
Nereden biliyoruz? Emniyet, Angela Larkin'in bana verdiği listedeki herkesi araştırdı.
Una cosa más, lo siento, Ángela... su mujer, intento ponerse en contacto con él.
Bir şey daha, üzgünüm... Angela...
Ángela Larkin viene de camino para verificar sí es la voz de Sophie.
Angela Larkin, Sophie'nin sesini teşhis etmek için geliyor.
Debemos hacer lo mismo con los Porter cuando Ángela no esté cerca.
Chin ve Grover onu konuşturmaya çalışıyor. Angela yokken aynı şeyi biz de Potterlara yapmalıyız.
Angela dijo que el cráneo estaba demasiado dañado para hacer una reconstrucción facial.
Angela, kafatası, yüz yapılandırmaya giremeyecek kadar hasarlı dedi.
Ángela tiene razón. La punta que sirve para sujetar la vela podría haberse usado para cortar el brazo de la víctima.
Angela haklı, mumu sabit tutmaya yarayan sivri nokta maktulün kolunu kesmiş olabilir.
Felicidades, Angela.
Tebrikler, Angela.
Hola. Usted debe ser Angela.
Merhaba, sen Angela olmalısın.
Mira, Angela, estoy aquí para determinar si eres un peligro para ti o para otros.
Bak, Angela, benim burada olma sebebim senin kendin veya başkası için tehlike oluşturup oluşturmadığına karar vermek.
En su mente enferma estaba ayudando a Angela a superar sus miedos al violarla, pero con las nuevas víctimas, se trata de la exposicióna a sus miedos y así poder recrear cómo se sintió al violar a Angela.
Hasta beyni Angela'ya tecavüz ederek korkusunu yeneceğini düşünüyor, ama yeni kurbanlara korkularını yaşatarak Angela'ya tecavüz ederek hissettiklerini tekrar yaşıyor.
Angela lo piensa y yo me inclino a creerle.
Angela öyle düşünüyor, ben de aynı fikirdeyim.
Ángela intenta desencriptar la laptop de Hayes Robertson.
- Angela, Hayes Robertson'ın laptop'ını çözmeye çalışıyor.
- ¿ Ángela encontró el apartamento?
Angela daireyi buldu mu? - Evet ama burada kimse yok.
Ángela sacó las imágenes de sus cuentas en redes sociales.
Angela, sosyal medya hesaplarından fotoğraflar aldı.
Estamos bien, Ángela.
Sorunumuz yok, Angela.
Le daré el molde a Ángela para que pueda empezar a buscar un arma.
Bu kalıbı Angela'ya vereyim silahı araştırmaya başlasın.