Translate.vc / español → turco / Asher
Asher traducir turco
566 traducción paralela
- Asher le pondrá en...
- Asher sana gerekenleri- -
Peter Asher trajo a James Taylor.
Peter Asher, James Taylor'u getirdi.
Estaba en la oficina con Paul y con Peter Asher.
Paul ve Peter Asher ile birlikte ofisteydi.
Sr Crane, no sigo su argumentación
- Ne oldu, onu tanıyor musun? Asher Silverman bir efsane.
¡ 20 minutos!
Asher Silverman mı? Ne oldu, onu tanıyor musun?
Jack, ¿ No cree que debería ir a esa reunión...?
- Asher Silverman bir efsane. Hiç cinayet duruşması kaybetmedi.
Ganamos mucho dinero trabajando para la alcaldía principalmente gracias a la buena voluntad del alcalde Snyder
Asher Silverman'ı dahil etmelerinin nedeni bu. Eğer savunma dinen hakkı vardı tavrı alırsa Haham Silverman'ın bu konuda bir çift sözü olacağına olabilirsiniz.
De acuerdo, Sr Shrum, cuando metió más y más el tenedor en la tostadora, ¿ se electrocutó usted?
- Seni çıkarırsam Asher Silverman, manevi gerekçe teorimizi mahvedebilir hem de jüriyi soğutma riski olmadan. Jerry ile ise, parmak ucunda yürümeli.
Sr. Asher, según la ley judía, se acostumbra demostrar nuestro amor a Dios a través de nuestras buenas acciones.
Bay Asher, Yahudi inancına göre, yaptığımız iyiliklerle Tanrı'ya olan inancımızı göstermeliyiz.
Schmuel Asher.
Schmuel Asher.
"Ei eya ser y ie."
" EHYE ASHER EHYE.
Pensé que ella y Sean Asher eran la pareja de este año.
Kimber Slately ve Sean Asher'in bu senenin John ve Jackie'i olacağını sanıyordum.
Y Asher es el que me recogerá.
Beni almaya Asher gelecek.
- ¿ Dónde está Asher?
- Asher nerede?
¿ Dónde está Asher?
- Asher nerede?
Asher, te pedimos tan pocas cosas...
- Senden fazla bir şey beklemiyoruz.
No puedes huir de las consecuencias, Asher.
- Sorumluluklarından kaçamazsın.
Y por eso Asher es un inadaptado social.
Asher bu yüzden sosyal biri olamıyor.
¿ Crees que Asher estaba drogado?
- Sence Asher çekmiş miydi?
Lo siento, Asher. Sí.
- Üzgünüm Asher.
Alex, Asher te está devolviendo la llamada.
Alex, Asher telefonda bekliyor.
Asher, no aguantes la caña así.
- Asher, oltayı öyle tutma.
- Deja a Asher tranquilo. - No necesito tu ayuda.
Asher'ı bu işe bulaştırma.
No vas a hacerle a Asher lo que me hiciste a mí.
- Büyükbabamla arama girme. - Asher'a ben çocukken... bana yaptıklarını yapmana izin vermeyeceğim baba.
Por Dios, Asher. ¿ La muerte siempre te da tantas ganas de sexo?
Tanrım, ölüm seni hep böyle azdırır mı?
- Lo siento mucho, Peg.
- Asher. - Çok üzgünüm Peg.
Asher, cariño.
Asher, hayatım.
No sabía que esa mierda estaba allí. Ahórratelo, Asher.
Onların orada olduğunu bilmiyordum anne, yemin ederim.
¿ Sabes lo grave que es esto?
Boş versene Asher. Bunun ne kadar ciddi bir şey biliyor musun?
Asher, ¿ sabes que podrían haberte dado 15 años por esto?
- Tanrım. Asher, biliyor musun, bu yüzden 15 yıl hapis yiyebilirsin.
Asher, ya no eres un niño.
Asher sen artık çocuk değilsin.
Asher, escucha a tu padre.
Asher, babanı dinle.
Asher!
- Richard?
Oh, mírate!
- Asher? Şu hâline bak.
Tu abuelo conoce a Asher Fleming? que pasada.
Büyükbaban Asher Flemming'i mi tanıyor?
Chicas, os presento a un antiguo compañero, Asher Fleming
Gurur duy. Kızlar, sizi eski bir sınıf arkadaşımla tanıştırayım.
- Asher, es mi nieta, Rory.
Asher Flemming. Asher, bu torunum Rory.
Gracias otra vez por presentarme a Asher Fleming.
Bu arada beni Asher Flemming'le tanıştırdığın için teşekkür ederim.
Y, Asher, no me digas : "Te lo advertí".
Ben söylemiştim, deme Asher.
El hombre a su izquierda es su hermano, Asher.
Soldaki... kardeşi, Asher.
"Rebecca Asher".
"Rebecca Asher."
Según su madre, Martin Asher se rompió un solo hueso en toda su vida.
Annesine göre, Martin Asher hayatı boyunca sadece bir kemiğini kırmıştı.
Asher Zelikson Al castellano : ellance, javu61
Çeviri Emreka, sigsgvao @ gmail. com
¿ Por qué no hacerles pagar más caro?
Asher Silverman mı?
Asher tiene una sonda tranquila.
Asher çok rahatsızdır.
- Uno para mí y otro para Asher.
Bir bana, bir de Asher'a.
¡ Asher!
- Asher.
- ¿ Asher?
- Asher.
LAS JOYAS DE LA FAMILIA
- Asher.
Hazlo, Asher.
Hadi Asher, hadi.
¡ Asher! ¡ Asher!
Nereye gittiğinizi sanıyorsunuz?