Translate.vc / español → turco / Asl
Asl traducir turco
130,175 traducción paralela
El auto fue inventado aquí
Araba aslında burada icat edildi.
Que romperá Internet
Aslında internetin kesildiğini.
Bueno, sí, de hecho
Evet, aslında.
Y de hecho es más inteligente
Ve aslında daha akıllıdır.
Y es de hecho peor en los Estados Unidos...
ABD'de aslında daha kötü
Porque producen un 16 % menos de lo que necesitan...
Çünkü aslında ihtiyaç duyduklarından % 16 daha az üretiyorlar,
De hecho fue mejor de lo que había esperado
Aslında beklediğimden daha iyi oldu.
¿ Y qué se hace en Detroit en estos días, entonces?
Öyleyse, bu günlerde aslında Detroit'te ne yapıldı? Er...
Eh... bueno, más que nada siembran frijoles orgánicos sustentables
Aslında çoğunlukla sürdürülebilir organik barış fasulyesi yetişiyorlar.
Es muy simple, de hecho
Aslında çok basittir.
Tiene una velocidad máxima, de hecho... De 307 km / h
Aslında en üst hızı 191 mil.
Que un verdadero fanático de los autos quisiera comprar
Gerçek bir petrol kulübü aslında satın almak isteyebilir.
No te compraste uno de verdad, ¿ no?
Aslında bir tane almadın, değil mi?
El es local esta semana, es del estado de al lado
O aslında bu hafta yerel bir çocuk. Bir sonraki devletten.
Está bien, puedes decirlo, pero no son una compra muy razonable
Bu kadar iyi, bunu söyleyebilirsin, ama aslında çok mantıklı değiller.
El problema, de hecho, en Gran Bretaña...
Aslında, İngiltere'de sorun
Y esto nos hizo poner ligeramente tristes de alguna forma
Aslında bizi bir şekilde biraz üzdü,
No les gustaran mucho los autos
Aslında bu kadar araba sevmeyin.
¡ De hecho, tiene razón!
! Aslında haklı!
¡ Estás hablando con Thomas Edison, él lo inventó!
Aslında orada Thomas Edison'la konuşuyorsun.
Lo cual es incluso mejor para crear un arrecife
Bu aslında bir resif oluşturmak için daha da iyi.
De hecho, el único punto en contra...
Aslında, merhemdeki tek sinek
Entonces, eso es lo que estuvimos haciendo
Yani aslında bunu yapıyoruz.
Pero de hecho es algo más que eso
Ama aslında biraz daha fazla.
No es broma, fue inventada por un escocés
Şaka değil, o oldu Aslında tarafından keşfedilen İskoç bir insan.
Todas las Fuerzas Especiales, de hecho... y creo saber por qué
Aslında tüm Özel Kuvvetler. Sanırım nedenini biliyorum.
Estoy sorprendido de hecho de que los ingleses...
Aslında şaşırdım, İngilizler,
Los ingleses deciden que eres, de hecho, británico
İngilizler, aslında İngiliz olduğunuza karar verirler.
Fue ensamblado por japoneses
Aslında Japonlar tarafından bir araya getirildi.
De pieles de pollo... de hecho eso no es mala idea
Tavuk derilerinin arasından. Aslında bu değil Kötü bir fikir.
Pusimos de nuestro propio dinero...
Biz aslında kendi paramızı doğrultusunda koyduk,
Llegó a competir en Le Mans
Aslında Le Mans'ta yarıştı.
Y de hecho, hablando sobre eso...
Ve aslında,
Pero de hecho hay un punto que quiero aclarar con esto...
Ama aslında, bunun üzerinde sadece yapmak istediğim bir nokta var
- De hecho es una buena idea
- Aslında bu Oldukça iyi bir fikir.
De hecho, los 27 parlantes no son el punto
Aslında, 27 konuşmacı konu bu değil.
De hecho, es lo único aquí dentro que hace ruido
Aslında, bu konuda Burada tek şey Bu bir ses çıkarıyor.
Ir veloz era de hecho algo que asustaba mucho
Hızlı gidiş aslında oldukça korkutucu oldu.
¿ Pero quién se anima a hacer eso?
Ama kim aslında bunu yapmaya cüret eder?
Lo que nos has dicho de tu auto tiene algo que ver con ropa interior...
Aslında bize söylemiş olduğunuz tek şey Senin araban hakkında bir şey Külotlarla yapmak,
El tema es que yo no puedo hablar alemán...
Asıl konu, aslında Almanca konuşamam.
No, de hecho, eso no es cierto, tengo mucho tiempo.
Hayır, aslında var. Çok zamanım var.
Eso de hecho, me hace sentirme un poco mejor.
Bu... aslında daha iyi hissettirdi.
De hecho, la clave estaba integrada en el código.
Aslında, anahtar kodun içerisine gömülü.
Gracias. No te quería en esta nave. De hecho, soy la primera en admitir que fui...
Teşekkür ederim seni gemide istememiştim, aslında benim şey olduğumu ilk ben söylerdim.
En realidad, lo estás haciendo genial.
Aslına bakarsan mükemmel yapıyorsun.
De hecho, la caída me hizo más daño. Me golpeé en la nuca y perdí el conocimiento.
Aslında düşüş çok zarar vericiydi kafamın arkasını çarptım ve bayıldım.
Fui a dar con unos viejos amigos. De hecho, más bien fueron ellos quienes dieron conmigo. Repetidamente.
Bazı eski arkadaşlara rastladım aslında daha çok onlar bana rastladı gibi defalarca yumrukları ve tekmeleriyle.
Sí, en realidad, sí lo es.
Aslında doğru anlıyorum.
De hecho...
Aslında,
Y de hecho...
Ve, aslında...