Translate.vc / español → turco / Asï
Asï traducir turco
21,639 traducción paralela
Viendome asi?
Bu şekilde mi olacak?
O estaremos asi para siempre?
Yoksa sonsuza kadar böyle kalacağız?
Tyler, el rebelde.
Tyler asi.
Bajo las ordenes de mi padre, los Volm distribuyen este mensaje a cada grupo rebelde que podemos localizar en todo el mundo.
Babamın emirleriyle, Volm bu mesajı, dünyada bulabildiğimiz tüm asi gruplara dağıttı.
Asi que, tu sabes Es comun después de pasar por lo que pasaste para un soldado perder sus rodamientos.
Başından geçenlerden sonra bir askerin yönünü kaybetmesinde tuhaf bir şey yok.
Encontrar una cura o hacer una vacuna es casi imposible, pero lo que podemos hacer es tomar todo lo que sabemos acerca de cómo detener una epidemia y usar esos conocimientos
Bir tedavi bulmak veya asi yapmak neredeyse imkansiz. Fakat yapabilecegimiz sey, bu salgini nasil durdurabilecegimiz hakkinda elimizdeki her bilgiyi toplamakla baslamak.
este tipo...
- Asi bir adam sonuçta...
Abraham tuvo una conexión pasajera con algunos jóvenes con tendencias sediciosas desde sus días en la Universidad del Rey.
- Ne? Abraham'ın King's College'daki günlerinden asi olmaya meyilli birkaç genç adamla geçici bir bağlantısı var.
- Asi es la vida.
- Hayat bu.
Y asi tuvo Cornelio que poner al Nazareno en su miseria.
Ve Nasıralı'nın acısına son vermesi için Cornelius'u görevlendir.
Sabes que eres el más rebelde del grupo.
Aslına bakarsan, aralarındaki en asi kişi sensin.
Parece que somos sólo dos rebeldes, aquí.
Görünüşe göre iki asi kaldık burada.
Si esto fuera un negocio y un empleado estuviera siendo insubordinado...
Burası bir işyeri ve çalışanı da o kadar asi olsa...
Sí, jura que operaba bajo la autorización directa del mayor para exponer la actividad rebelde.
Evet ve Binbaşı'nın doğrudan izniyle asi faaliyetlerini ortaya çıkarmak için çalıştığına yemin ediyor.
Escuchad, rebeldes traidores.
Dinleyin bakalım! Sizi pişman asi hainler.
Y si no los detenemos, nos enfrentaremos a un estado criminal con un ejército de un millón de hombres, capaces de lanzar un ataque nuclear en Europa y en Estados Unidos sin previo aviso.
Bunu durdurmazsak milyonlarca kişilik ordusu ile Avrupa ve ABD'ye nükleer saldırı yapabilecek asi bir devletle karşı karşıya kalacağız.
Habrá una legión de el tipo de lectores a los que va dirigida la revista.
Hedeflediğimiz okur kitlesi topluluğu orada olacak : Genç, asi, bozulmamış.
Gracias, pero soy hombre, asi que se llama camisa.
Sağ ol ama ben erkeğim o yüzden buna gömlek deniyor.
Sacó todos los focos de las lámparas se encerró y dejó a la niñera y a Kim afuera y se volvió... ingobernable
Tüm ışıkların ampullerini söktü, dadıyı ve Kim'i dışarıda bırakıp kapıyı kilitledi ve tam bir asi oldu.
Esta nave corelliana coincide con la descripción de la nave rebelde que hemos estado buscando.
Bu Corellian gemisi aradığımız asi gemisi tanımlamalarına uyuyor.
-... recordándoles que el Imperio emplea el término "insurgente" con cualquiera que se atreva a desafiar su tiranía... Está hablando de nosotros.
... bir hatırlatmayla sözlerime başlıyorum İmparatorluk Lothal'da bulunan cesur kişilerin yaptığı gibi zorba yönetime karşı çıkanlara "asi" damgası vurulacağını belirtti.
Un verdadero rebelde sabría si está sosteniendo una pistola cargada. - ¡ Lo sabías!
Gerçek bir asi elindeki silahın şarjlı olup olmadığını bilirdi.
Me dirás dónde encontrar a tus amigos rebeldes.
Bana asi arkadaşlarını... nerede bulabileceğimi söyleyeceksin.
No sé nada de una rebelión más grande.
Daha büyük bir asi grubu hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
¿ Qué cree que harían sus rebeldes si supieran que su líder es un cobarde?
Asi dostların bir korkak olduğunu bilse ne düşünürler acaba?
Miembros de otras células rebeldes.
Onlar da diğer asi birimlerinin üyeleri.
Su célula rebelde tiene más principios que las demás.
Asi biriminiz diğerlerinden daha prensip sahibi.
Creemos que estos son los motojets responsables de la actividad rebelde cerca de Jalath.
Bunların Jalath yakınlarındaki asi hareketlerinden sorumlu olan hız bisikletlileri olduklarına inanıyoruz.
Tenemos una crisis, asi que esta será nuestra sala de crisis.
Önemli bir durumla karşı karşıyayız. - Bu yüzden, burayı durum odası yapacağız. - Evet.
¿ Asi que, cuantos segundos desperdicio en la verdad?
Peki kaç saniyesini gerçeğe harcamalıyım?
- Lamento que tengas que verlo asi.
Onu böyle görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
Asi que ¿ por que es un pedófilo?
Peki o neden bir pedofil?
Y a mí me dieron un papel en una obra y estabamos hablando de eso, asi que lee las señales, Pelton.
Ben bir oyunda rol kazandım, bunu konuşuyorduk da. - Biraz saygılı olur musun Pelton?
Sí, pero ayuda, a mí y a muchos de nosotros aquí, asi que...
Ve bizim gibi daha birçok kişiye.
Bueno, no contestabas al movil asi que llamé a Elliot, y me dijo donde estabas. y que tu segundo nombre es Xander, con "X", por eso JXK.
Telefonun cevap vermedi, ben de Elliot'u aradım, burada olduğunu söyledi ve diğer adın Xander, bu da JXK'deki X anlamına geliyor.
Asi que, ¿ No piensas que él estará demasiado destrozado?
Sence çok üzülür mü?
Pídelo amablemente, rebelde.
Nazikçe rica et Asi Johnny.
Pero, Paige, este es tu acto de protesta más desafiante.
Ama Paige bu şimdiye kadar yaptığın en asi protesto olacak.
Si, asi es
Evet, O.
Asi la encontré. No lo sé. Vamos.
onu buldum bilmiyorum gidelim
¿ Asi que?
O halde?
Asi ha sido siempre.
Milyonlarca yıl önce ölseydi bile.
¡ Los Mojins no pueden morir asi!
Mojinler böyle ölmemeli!
¿ Cuánto tiempo vamos a estar asi?
Ne kadar kalabiliriz?
Asi que ya sea que lo espera de ellos detras del mostrador, o lo enviamos hacia fuera.
O yüzden ya tezgah arkasında bekletiyoruz ya da götürüyoruz.
Asi que solo- - usted tomo sin preguntar?
- Yani... Yani sormadan öylece aldın mı?
Como si quisiera una cosa asi.
Sanki çok lâzım da.
Oh, asi que vamos a ir por delante del publico en general, y usted puede prepararse para una segunda impresion.
O zaman bunu halkın gözü önüne koyarsak, siz de ikinci baskıya hazırlanabilirsiniz.
Asi que debemos mantener esa cita.
O zaman şu randevuyu alalım.
Pero ¿ por que es la Sra Edley asi?
Ama Bayan Edley neden öyle?
Eso es anual viaje de pesca de George, asi que tendre Tessa conmigo entonces, tambien.
O hafta da George'un balıkçılık gezisi var o yüzden Tessa da benimle gelir.