Translate.vc / español → turco / Avatar
Avatar traducir turco
1,841 traducción paralela
Cree que Hennessey es un avatar de la diosa de la muerte hindú, Kali,
Hennessey'in, Hindu ölüm tanrıçası Kali'nin avatarı, kendisinin de
Mi caricatura parece una puta.
Avatarım orospu gibi giyinmiş.
Así crearemos el avatar de Addington.
Bu şekilde Addington avatarını yaratıyoruz.
¿ Segura que no quieres uno?
İstemediğinden emin misin? HARRY MILO'NUN AVATAR MAĞAZASI
Tu avatar debería preguntarle a los suyos cómo están.
Avatarın onların avatarlarına nasıl olduklarını sormalı.
Curiosamente, dice manejar un auto llamado KITT.
Garip biçimde, Billy'nin avatarı Kitt adlı aracı kullanıyor..
Eres un avatar, una representación virtual de Zoe.
Sen yalnızca bir simgesin, Zoe'nin sanal bir temsilinden ibaretsin.
Capté el código que Zoe usó para crear el avatar.
Zoe'nin o imgeyi yaratmak için kullandığı kodu aldım.
Voy a escanear tu imagen para armar tu avatar que, en esencia, es una copia física virtual de ti.
Aslında yapacağım şey, dış görünüş olarak kullanılacak imgen için görüntünü tarayıp sanal bir kopyanı oluşturmak olacak.
Bueno, no lo sabré hasta ponerlo en un cuerpo cibernético y descargar el avatar de Zoe en él.
Bunu sibernetik bir vücuda yerleştirip Zoe'nin imgesini o vücuda aktarana kadar bundan emin olamayacağım.
- El avatar de tu hija está listo.
Kızının imgesi hazır.
- Tenemos el programa Avatar.
- Danışman program var.
El programa de avatar ha tenido éxito hasta ahora.
Danışman program şimdilik işe yaradı.
Avatar programa completo.
Danışman program tamamlandı.
- Sistema Avatar apagar sistema iniciado.
- Danışman sistemi kapanıyor.
Iniciando el programa de avatar, nivel dos.
Danışman program, ikinci seviye başlıyor.
Apagado de Sistema Avatar iniciado.
Danışman sistemi kapanıyor.
Primero, vamos a personalizar tu avatar.
İlk olarak, avatarınızı oluşturalım.
Tu avatar es tu "yo" virtual dentro de OZ.
Avatarınız, OZ içindeki sanal kişiliğinizdir.
Puedes elegir la ropa de tu avatar, su peinado, o incluso ponerle una cola.
Avatarınızın elbisesini, saç biçimini seçebilir hatta bir kuyruk bile ekleyebilirsiniz.
Veo que has creado un avatar adorable.
Güzel bir avatar oluşturmuşsunuz bile.
Aquí puedes encontrar tiendas de marcas internacionales, e incluso puedes comprar accesorios para decorar tu avatar.
Burada dünyaca ünlü markaların mağazalarını bulabilirsiniz ve hatta avatarınızı süslemek için eşyalar da satın alabilirsiniz.
A través de tu avatar, puedes probar suerte en varios deportes.
Avatarınız aracılığıyla çeşitli spor türlerini de yapabilirsiniz.
En todo caso, hice un avatar invitado para que puedas usarlo con ese número de teléfono.
Neyse. O telefonu kullanman için geçici bir avatar oluşturdum.
¿ Por favor, podría dejar de jugar por ahí con mi avatar?
Lütfen benim avatarımı kullanmayın.
Pero parece que a todo el que envió la respuesta le robaron su avatar.
Ama görünüşe göre, cevap gönderen herkesin avatarı çalınmış.
Tiene un avatar horripilante.
Korkunç bir avatar almış.
¿ Ese es el avatar de papá?
Şu babamın avatarı mı?
Ya ha recuperado 300,000 avatares.
300.000 avatarı geri aldı bile.
¡ Pero aún no tenemos la cuenta que necesitamos!
Ama hala ihtiyacımız olan avatarı alamadık!
1 punto equivale a 10 millones de avatares.
1 puan 10 milyon avatar.
Estás bromeando. ¿ Avatar?
dalga geçiyorsun. Avatar?
¡ Avatar!
Avatar!
Entrené el avatar con él.
Ağabeyinle Avatar eğitimine katılmıştım.
Norm, conductor de avatar.
Ben Norm. Avatar kullanıcısıyım.
Aquí es donde vamos a conectar con...
Avatar'a burada bağlanıyoruz.
Norm y yo vamos a guiar a distancia unos cuerpos llamados avatares.
Norm ve ben avatar adı verilen uzaktan kumandalı bu bedenleri kullanmak için buradayız.
Ahora este es tu avatar, Jake.
Bu artık senin avatarın Jake.
La idea es que cada conductor se ajusta a su propio avatar, y los sistemas nerviosos sintonizan.
Her avatara ancak kendi kullanıcısı bağlanabilir, ancak bu şekilde sinir sistemleri dengede kalabiliyor.
conectaba con el avatar de Tommy, que es alucinantemente caro.
Tommy'nin avatarınabağlanabiliyorum. Bu inanılmaz pahalı bir işlem.
Es la directora del Programa Avatar.
Avatar Programının başında o var.
Necesitas adaptarte al avatar.
Avatarına alışman için zaman... Hey! Jake!
No estás acostumbrado a tu avatar.
Avatar bedenine henüz alışmadın.
El Programa Avatar es una broma.
Bu Avatar Programı tam bir zırva.
Un marine en un cuerpo de avatar.
Avatar bedenine girmiş bir asker.
Estabas ahí aferrado como una garrapata.
Kahretsin! Kene gibi yapıştın avatarına.
- ¿ El avatar está bien?
- Avatar bedenin güvende mi?
Después fui llevado a la vida como un avatar. Conoció a su princesa Silverman Darcy, en Manhattan.
Bir Avatar olarak hayata geri dönünce Manhattanlı prensesin Darcy Silverman ile mi tanıştın?
Voy a escanear tu imagen para armar tu avatar, que, en esencia, es una copia fisica virtual de ti.
Aslında yapacağım şey, dış görünüş olarak kullanılacak imgen için görüntünü tarayıp sanal bir kopyanı oluşturmak olacak.
- El avatar de tu hija está listo.
Kızının imgesi hazır. Ne?
- Eres un avatar una representación virtual de Zoe.
- Sen bir avatarsın. Zoe'nin sanal bir simgesisin.