Translate.vc / español → turco / Ayudo
Ayudo traducir turco
3,804 traducción paralela
¿ La ayudo, señora?
Yardım ister misiniz bayan?
Tú me ayudas con la trigonometría y yo te ayudo con tu... nueva versión un poco zorra.
Sen bana trigonometride yardım ettin ben de sana hafif meşrep giyim konusunda edeceğim.
¿ Cómo ayudo a Bay?
Bay'e nasıl yardım edeceğim?
por supuesto, su peinado y la faja ayudo a influenciar mi decision
Peruk taktığını öğrenmem ve korse giydiğini keşfetmem de yardımcı oldu tabi.
Para que sepas, ayudo a rescatar a una mujer que nunca he visto antes.
Hiç tanışmadığım bir kadını kurtarmak için yani.
Bueno, oficialmente no ayudo a otras personas con sus problemas.
Eee, diğer insanların yaşadığı sorunlara yardım etmiyorum.
Al darte esa información... - ¿ te ayudo a ti o a Walt Longmire? - A mí.
- Bu bilgiyi vermekle, sana mı yoksa Walt Longmire'mı yardım edeceğim?
Para que conste, ayudo a quien quiero.
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum ; istediğim kişilere yardım ederim ben.
Que conste, yo ayudo a quien yo quiero ayudar.
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum ; istediğim kişilere yardım ederim ben.
De hecho, me hablaba a los productores, y eso nos ayudo llegar a un final mejor.
Yapimcilarla konustum, ve bu durum bizim cok daha iyi bir son bulmamiza yardimci oldu.
¿ Y si me mudo y ayudo a cuidarla?
Ya geri dönüp, ona göz kulak olsam?
Yo te ayudo guardándome la historia.
Haberle ilgili şu an hiçbir şey yazmayarak ben sana yardım edeceğim.
Mi sistema no será perfecto, pero yo ayudo a muchos animales, y conozco a muchas chicas.
Tekniklerim harika olmayabilir ama bir sürü hayvana yardımcı oldum ve bir sürü kızla tanıştım.
Solo ayudo a los extraños que cuidan de mis nietos.
Sadece torunlarımı yetiştiren yabancılara yardım etmeye çalışıyorum.
Ya le ayudo con eso.
Size yardımcı olayım.
Si les ayudo, ¿ me aseguran que Diego seguirá jugando?
Eğer size yardım edersem Diego'nun oynamaya devam edeceğini garanti edebilir misiniz?
Puedo cortar un cuerpo en trozos, ¿ pero cómo ayudo a Hannah a recuperarse?
Birisini kesip parçalara ayırabilirim ama Hannah'nın toparlanmasına nasıl yardım edebilirim?
Y si te ayudo, ¿ después qué?
Sana yardım edersem ne olacak peki?
Va a matarla si no lo ayudo.
Ona yardım etmezsem Hannah'yı öldürecek.
Si te ayudo, apoyas mi reinstalación el tiempo suficiente hasta aumentar mi jubilación.
Sana yardım ederim ama işe dönmemi desteklersen. Emekli maaşım artacak kadar çalışsam yeter.
Se supone que ayudo a la gente a arreglarse y, ya sabes, él... está hecho pedazos.
İnsanların kendilerini toplamasına yardım etmem lazım. O dağılmış durumda.
¿ Sabe que ayudo a la Presidenta Chae?
Başkan Chae Young Rang'ın sağ kolu olduğumu biliyorsun değil mi?
Pero... ¿ por qué nos ayudo con el plan?
Ama... neden planımızda bize yardım etti?
Las ayudo indicándoles dónde comprar, cómo vestirse y cómo transformarse.
Nereden kıyafet alacaklarını gösteriyorum nasıl giyinmeleri gerektiğini ve nasıl biri olacaklarını.
¿ Por qué no te ayudo a hacer unos ejercicios de respiración - para... que te tranquilices?
Biraz rahatlaman için sana nefes egzersizleri yaptırmama ne dersin?
Yo te ayudo, y tú me quitas estas esposas.
Sana yardım ederim, bu kelepçeler çıkar.
Esos paletos llevan peleando a brazo partido... - Te ayudo. - Desde 1800.
Bunlar 1800'lerden beri kedi köpek gibi birbirlerini yerler.
¿ Quieres coger a Christine mientras yo ayudo a Booth?
Sen Christine'i tut bende Booth'a yardım edeyim, olur mu?
Estoy haciendo caridad. Ayudo a la gente a ordenar su vida.
Ben gerçekten insanların hayatını düzene sokmalarına yardımcı oluyorum.
Y yo ayudo a la gente a ordenar su guardarropa.
Ben de insanların dolaplarını düzene sokmasına yardımcı oluyorum.
Sí, yo le ayudo.
- Ben olayım.
Yo te ayudo.
Bizim de bir katkımız olsun.
Y sabes que siempre ayudo a la ley.
Bilirsin, iyi polislere her zaman yardımcı olmuşumdur.
Una que, al asumir y conquistar al resto del reino vegetal, da forma a la faz del planeta y ayudo a crear la civilización humana.
Bir şey, dövüşerek ve bitki krallığının geri kalanını fethederek dünyanın yüzünü şekillendirdi ve insanlık medeniyetinin yaratılmasına yardım etmeye devam etti.
Bueno, si te ayudo romper el código, nadie podría jamás me llaman tonto otra vez!
Şey, eğer senin bu kodu çözmene yardım edersem, kimse bir daha bana şapşal diyemez!
- ¿ Te ayudo con algo?
Yardım mı lazım?
La gente a la que ayudo, nunca sé si van a ser la víctima o el agresor, pero creo, que esta vez, sois ambos.
Yardım ettiğim zaman, kurbana mı yoksa düşmana mı yardım ettiğimi bilemem ama bu durumda, sen ikisi birdensin.
Pero si les ayudo, tiene que darme su palabra que nunca volverán a molestarme.
Ama bana söz vermelisiniz yardım edersem bir daha beni rahatsız etmeyeceksiniz.
Ayudo a Robert. Lo he hecho durante mucho tiempo.
Robert'e yardım ediyordum.
Yo los ayudo.
Yardım ediyorum.
Tú me ayudas, y yo te ayudo.
Sen bana yardım ettin, ben de sana.
Parma está aquí, tratando de cambiar Si le ayudo, El se se convertirá en una persona buena Salvaremos sus vidas Así haremos una cosa buena
... Parma da onlardan biri ve bir insan olmayı deniyor. Sessizce onları burada tutarsan, ona büyük bir yardım edersin böylece onların hayatı kurtulur. Sen hacca gitmiş insansın, bunu bir düşün.
Bueno, si yo te ayudo a ti, entonces tú me ayudas a mí.
Sana yardım edeceksem senin de bana etmen lazım.
Yo ayudo a la gente a con sus problemas.
Ben de insanlara sorunları için yardımcı oluyorum.
Y ayudo a gente a salir de situaciones difíciles.
- İnsanların zor durumlardan kurtulmalarını sağlarım.
Esta es la última vez que te ayudo.
Bu, sana son kez yardım edişim.
Andá por la mañana y yo te ayudo. No, no puedo. Tiene que ser hoy, porque mañana ya se va a usar el lugar.
- Hayır olmaz, bugün gitmem lazım, çünkü sabah bina kapalı olacak.
Te ayudo a rediseñarlo más bonito y no estás contento.
Bu tasarım için sana yardım ettim, bu hoş ve sen hala bundan memnun değilsin.
Yo te ayudo a encontrar a otra.
Ben yeni birini bulmanda sana yardım edeceğim, gelecek yıl üniversiteye gideceğim.
- Yo te ayudo.
Ben de yardım edeyim.
Yo te ayudo.
Yakaladım.