Translate.vc / español → turco / Babá
Babá traducir turco
114,886 traducción paralela
Lo siento, papá.
Ah. Üzgünüm, baba.
- Papá, esta es Val.
- Baba, bu Val.
En realidad, papá, estamos en mitad de cosas de música, así que...
Aslında baba, bazı müzik işlerinin ortasındayız, o yüzden...
Gracias, papá.
Sağ ol baba.
Papá, cada vez que pregunto a mamá sobre Polly, hace oídos sordos.
Baba ne zaman anneme Polly'yi sorsam, beni susturuyor.
¡ Papá!
Baba!
- Papá...
- Baba...
¡ Papá, soy tímida!
Baba, utanıyorum!
Papá, Jason y Polly estaban prometidos.
Baba, Jason ve Polly nişanlanmışlar.
Papá, Jason y Polly estaban comprometidos. ¿ Lo sabías?
Baba, Jason ve Polly nişanlanmış. Bunu biliyor muydun?
Papá, está bien.
Baba, sorun yok.
Simplemente pasó, papá, y ella... es realmente buena.
Birden oluverdi baba ve o... Gerçekten çok, çok iyi.
Siendo sincera, papá, no, no lo he hecho.
Dürüst olmak gerekirse, baba, hayır bulamadım.
Papá, si fracaso en el Espectáculo de Variedades, ¿ tú...?
Baba, eğer Variety Show'da batırırsam, sen...
Gracias, papá.
Teşekkürler baba.
¿ Papá?
Baba?
Le he dao bien, Pá.
İyi yakaladım baba.
¿ Por qué no te cojo yo y así papá puede usar las dos manos para hacerle a mamá una comida alucinante?
Ben seni alayım baba da anneye iki koluyla harika bir yemek yapabilsin.
No puedes hacerme esto.
Önce "Noel Baba'ya inanmıyorum," deyip ben haklısın dediğimde kafayı yiyemezsin. Bunu bana yapamazsın.
Papá... no lo sé.
Baba, bilmiyorum.
Ahora mismo, este no es un lugar seguro para mi hija, papá.
Burası kızım için güvenli bir yer değil baba.
Por favor, papá... hazlo por mí.
Lütfen baba, yap şunu benim için. Tamam.
Papá, ¡ conduzco una motillo venida a más y me acabáis de regalar una camioneta!
Baba, bir motor sürüyordum ve sen bana bir kamyonet verdin!
Papá, mira, no pasa nada.
Baba, tamam, sorun değil.
Papá, voy a colgar.
Baba, kapatıyorum.
Es una enfermedad, papá.
Bu da bir hastalık baba.
Estoy con el padre y el hijo.
Baba oğul buradalar.
Ningún padre debería ver morir a su hijo.
Çocuğunun öldüğünü hiçbir baba görmemeli.
- ¡ Papá!
- Baba!
Qué bueno, papá.
İyiymiş baba.
Llegó papá.
Babam geldi. Baba!
Te quiero, papá.
Seni seviyorum, baba.
- ¿ Papá? ¿ Qué carajo?
Baba, ne oluyor?
- ¿ Papá?
Baba!
- ¿ Papá? - ¿ Qué?
Baba?
¡ Bravo, papá!
Bravo baba, bu doğru.
Papá, tienes que ir.
Baba, gitmelisin.
Papá soy yo, Sabine.
Baba! Benim, Sabine.
Por favor, papá, no lo hagas.
Lütfen, baba, bunu yapma.
¿ De qué hablas, papá?
Yani ne diyorsun? Baba?
Gracias, papá.
Teşekkür ederim baba.
Hola, papá.
Hey, baba...
- Hola, mamá.
- Selam anne, selam baba.
Papá.
Baba.
¡ Mamá, papá!
Anne, baba!
¡ Papá!
Baba, baba!
- Papá.
- Baba.
A mí también, papá.
Seni görmek de güzel, baba.
No, papá.
Hayır, baba.
Y sé que debería saberlo, así que voy a averiguarlo, papá.
Ve bilmem gerektiğini biliyorum, kendimi toparlayacağım, baba.
PAPÁ
BABA