Translate.vc / español → turco / Bangs
Bangs traducir turco
49 traducción paralela
Si me permiten... deseo que mi médico personal, el Dr. Bangs, examine a la niña.
Sakıncası yoksa, özel doktorum küçük kızı muayene edecek.
Ken Buddha : una sonrisa, dos bangs y una religión.
Ken Buddha : Bir tebessüm, iki patlama ve bir din.
Buenas noches. BANGS Elia, reparaste el carro de la señorita Lisa?
İyi geceler.
Los bangs deben ir al ritmo del reloj.
- Patlamalar saatle senkronize olmalı!
Un Viaje Megatónico con Lester Bangs... del regazo de Estados Unidos.
Megatonluk Gezi Lester Bangs... rahat kucağından uzaktır.
Es un honor tener al gran crítico de rock y editor de la Creem aquí en San Diego, Lester Bangs.
Creem'in büyük rock eleştirmeni ve yazarının San Diego'ya dönmesi büyük bir onur, Lester Bangs.
Ese era Lester Bangs, soy Alice Wisdom, y ahí está Iggy Pop.
Lester Bangs'i dinlediniz, ben Alice Wisdom ve işte Iggy Pop.
Es amigo de Lester Bangs.
Lester Bangs'in çok iyi bir arkadaşı.
Un amigo muy querido de Lester Bangs. William Miller.
Lester Bangs'in çok yakın dostu William Miller.
El tipo que era el gerente, el que mandaba... - Jack Bangs.
Yani oradan sorumlu olan kişi.
- Jack Bangs.
- Jack Bangs.
Siempre hablando de remodelar.
- Jack Bangs. Hep dekoru değiştirmekten bahsederdi.
Me llamo Jack Bangs, soy el gerente.
Adım Jack Bangs.
Es mi asistente, Mavis Bangs.
Asistanım Mavis Bangs.
- Sí, cosas como... agujeros negros y big bangs.
Bilirsin, kara delikler ve büyük patlamalar.
It bangs, it bangs.
Tüm dikkati üzerine çekiyor.
Bangs hacer para una cara muy diferente.
- Hayır, kesinlikle. - Kaküller biraz değişti.
¡ Vamos, Bangs!
Yapma, Kâhkül.
¡ MAS BANGS DE BUCK! Buck Mitchell está de vuelta y con mejor artillería que nunca.
Buck Mitchell geri döndü, ve eskisinden daha sert.
Pero quizás hayan existido varios comienzos, varios Big Bangs.
Ama belki de birden fazla başlangıç vardır, birçok Big Bang.
Y cada jueves a las 16 : 00, se va al club de campo a jugar al tenis con Betty Big-Bangs.
Her perşembe saat 4'te golf kulübüne gidip sosyete kadınlarla tenis oynuyor.
Oí algunos "bangs" más.
Birkaç patlama sesi daha duydum.
Si piensas que permitiré que abandones esta investigación te llevarás una desilusión mucho más grande que la de la vez en que nos enteramos de que Doris Besuquea era un nombre y no una promesa.
Bu soruşturmayı terk etmene izin vereceğimi sanıyorsan Doris Bangs'i bulduğumuz günden daha fazla hüsrana uğrayacaksın.
Dime. ¿ Qué pasó exactamente entre tú y el hombre flequillo?
Söylesene sen ve Man-Bangs arasında tam olarak ne oldu?
Mi J.J. carga con una de tus "bangs" todos los días desde Navidad hasta el año nuevo, - y tú nos fallaste.
Benim J.J. senin balinalardan birini Noel'den yeni yıla kadar... 7 gün 24 saat becerdi... ve sen bizi dolandırdın.
She bangs, she bangs
Çarpıyor beni, çarpıyor beni
Tenía mi sedal de pesca cuando oí los "bangs".
Sesleri duyduğumda oltama bir balık takılmıştı.
También gang bangs, lo que sea. Te llamaré después.
Ben seni ararım
Cuando descubrió su en "Gang Bangs of New York".
Onu New York alemlerinde keşfettiğimde,
Salí a fumar y de pronto, estaban todos esos bangs, como...
Siğara içmek için çıkmıştım ve birdenbire o gümbürtüler falan sanki...
De hecho, hay tantas probabilidades que Laura está dispuesta a apostar que este paisaje debería contener muchos Big Bangs y muchos universos.
Hatta olasılıklar o kadar iyi ki Laura, birçok Büyük Patlama'nın ve birçok evrenin olduğuna inanıyor.
El taxi se para, se abre la puerta, dos fuertes bangs, disparos. Todo el mundo muerto.
Taksici yanaşır, kapıyı açar, iki el silah sesi duyulur.
Bangs y...
Bangs ve...
Usa imanes gigantes para disparar billones de partículas subatómicas hacia sus anti-partículas a la velocidad de la luz para crear "big bangs" miniatura, así que... parece un buen lugar para empezar.
Işık hızındaki anti parçacıkların içine milyarlarca atom altı parçacıklarını ateşlemek için devasa mıknatıslar kullanıyor minyatür bir büyük patlama oluşturmak için. Yani, başlamak için iyi bir yer gibi gözüküyor.
- Trataré de no mencionar "big bangs" cuando hablemos con Hutchins sobre la explosión.
- Patlama hakkında Hutchins'le konuştuğumuzda büyük patlamalardan bahsetmemeye çalışırım.
Si tienes algo, sabes, como, bajo el escritorio o en una caja o algo, con tíos y polluelos, que y apos ; d ser impresionante, pero no hay gang bangs, ¿ de acuerdo?
Eğer başka bir şeyiniz varsa masanın altında kutuda falan. Erkekli kızlı şöyle. Harika olurdu ya.
¿ Cuándo viene el técnico? Y donde está el Jefe Bangs?
Şu tekniker ne zaman gelecek Fitzpatrick ve Şef Bangs nerede?
El jefe Bangs esta en el comedor, señor.
Şef Bangs askeri lokantada efendim.
No es nuestra culpa que no se lleve bien con Banks.
Bangs'le anlaşamadın diye sinirini bizden çıkarma.
Bangs lo hizo.
- Bangs geçerdi.
Bernie, no importa lo que piense Richie... Banks o si Nickerson o quien sea.
Bernie, ne Richie'nin ne Bangs'in ne de Nickerson'ın dedikleri önemli.
estación Chatham, esto es Jefe Bangs, CG-36383.
İstasyon Chatham, ben şef Bangs, CG-36-383.
Ya has oído banks en la radio, suena como que no puede salir... de nuevo cuando la tormenta empeora...
Bangs'i duydunuz. Gidememiş, geri dönüyor. Fırtına kötüleşiyor.
Banks se escucha en la radio.
Radyoda Bangs'i duydunuz.
No Banks, no Cluff, nadie más, sino yo.
Ne Bangs, ne Cluff ne de başkası. Ben!
Lester Bangs devolvió su llamada. Geffen me gritó... por un cheque para Jackson Browne y cortó.
- Lester Bangs aramanıza geri döndü ve David Geffen Jackson Browne için yayın çeki konusunda bağırdı sonra da yüzüme kapadı.
Lisa Robinson, en "Rock Scene". Bangs, en "Creem" Werbin, en "Rolling Stone".
Rock Scene'de Lisa Robinson, Creem'de Lester Bangs, Rolling Stone'da Stu Werbin.
Donde pusiste el buffet estaba antes la oficina de Bangs.
Büfe şu an burada.
Y ahí tenía una caja fuerte.
Ama eskiden Bangs'in ofisindeydi.