Translate.vc / español → turco / Barcelona
Barcelona traducir turco
746 traducción paralela
¿ Por qué no van a Madrid o Barcelona... donde la Policía puede lidiar con estas cosas?
Baylar neden Madrid'e ya da Barselona'ya gitmiyorsunuz? Bu tür şeylerle başa çıkmak için uygun polisleri var.
Moriones, "La Vanguardia", de Barcelona.
Moriones, "La Vanguardia", Barcelona.
El 25 de Diciembre, un avión fue avistado en las costas de Barcelona.
Aralık ayının 25'inde, Barselona sahilleri civarında bir uçak gözlendi.
Les comunicamos la salida del vuelo 16 hacia Barcelona y Madrid.
16 nolu Barselona-Madrit uçuşu için son çağrı.
Me ayudó a volver a la vida en París, Barcelona, Roma.
Hayata geri dönmeme yardım etti Paris'te, Barselona'da, Roma'da.
Le llaman el Carnicero de Barcelona.
Çocuklar ona Barselona Kasabı diyor.
¿ El Carnicero de Barcelona?
Barselona Kasabı mı?
En Barcelona, con una tía.
Barselona'da, halamla birlikte yaşıyorum.
Quizá nos volvamos a encontrar en Barcelona.
Belki bir ara tekrar buluşmalıyız mesela, Barselona'da.
De Barcelona, España.
İspanya'dan, Barcelona'dan.
Señor, en Barcelona, soy el campeón.
Barcelona'da, bayım bilardo şampiyonuyumdur.
y anunciaron el compromiso de su hija Louise... con Carlos Romero de Barcelona, España, en la fiesta de anoche, etc.
Kızları Louise'in İspanya Barcelona'dan Carlos Romero ile nişanını, dün gece verilen bir resepsiyonda ilan ettiler ve öyle devam ediyor.
¡ El Madrid-Barcelona!
Madrid - Barselona maçı!
- Barcelona, sí. - Efectivamente mi mamá....
Evet, annem Barselona'dan gelmiş.
- ¡ Barcelona!
Barselona!
No amo Barcelona a causa de España... pero amo España porque una ciudad como Barcelona existe... y América porque me gustan los coches americanos.
İspanya yüzünden Barcelona'yı sevmiyorum... Ama Barcelona olduğu için İspanyayı seviyorum... ve Amerikayı seviyorum, çünkü arabalarını seviyorum.
Ahora... una terraza de un café en Barcelona.
Şimdi... Barcelona'da bir cafe.
¡ El ferrocarril aéreo de Barcelona!
Barselona Hava treni.
Las provincias vascas, Málaga, Barcelona, Madrid, resisten victoriosamente y desarman el modelo.
Bask bölgesi, Malaga, Barcelona ve Madrid'de başarıyla karşı koyuldu ve isyancıların ellerinden silahlarını alındı.
En los otros frentes : triunfo en Aragón de los milicianos de Barcelona.
Diğer cephelerden : Barcelona'daki zaferi Aragon milisler elde etti.
Bloqueadas de Madrid, bloqueadas de Barcelona, lejos del gobierno de Valencia, las provincias vascas están solas para defender la democracia patriarcal, su derecho a la libertad y a su lengua.
Madrid ve Barcelona'da durduruldular. Bask bölgesi, Valencia hükümetine uzak bir bölgede olduğu için demokrasiyi tek başlarına savunmak zorunda kaldı. Özgürlüklerini ve kendi dillerini savunmak haklarıydı.
El Gral. Lleja, en Madrid, el Presidente Companys, en Barcelona, el presidente Aguirre en Bilbao.
General Lleja, Madrid'deydi. Başkan Companys, Barcelona'daydı. Başkan Aguirre ise Bilbao'da.
La República queda divida en dos. Madrid queda separada de Barcelona.
15 Nisan 1938.'de cumhuriyet ikiye bölünmüştü.
La Pasionaria los despide en Barcelona : " Hablan lenguas diferentes, pero nos entendemos.
Pasionaria, Barcelona'da onlara veda ederken şunları söylemişti : " Hepsinin dilleri farklı, ama onları anlayabiliyoruz.
Barcelona será pues tratada por nosotros, al principio, como un ser enfermo. "
Bu bozukluğun merkezlerinden biri olan Barcelona ilk tedavi edilecek yerdir. "
Y un día se me metió en el melón y me vine a Barcelona, a probar suerte.
Şansımı Barselona'da denemeye karar verdim.
Y así nos presentamos en Barcelona : sin documentos ni trabajo ni nada.
Biz de işsiz, belgesiz kalkıp Barselona'ya geldik.
Fue en Barcelona.
Barselona'daydı.
El domingo estaremos en Barcelona, el jueves en Palma.
Pazar günü Barselona'da, Perşembe'ye Palma'dayız.
- ¿ Y después a Barcelona?
- Sonra da Barcelona'ya mı gidecek?
- Sí, a Barcelona.
- Evet, Barcelona'ya.
Tenemos 3 días antes que deje Barcelona.
Barcelona'dan ayrılmasına üç gün var.
Tiene un importante trabajo que hacer en Barcelona.
Barcelona'da yapacağı önemli işler var.
Si necesitáis a alguien para ira Barcelona, yo iría.
Bakın, eğer Barcelona'ya gidecek biri arıyorsanız, ben seve seve giderim.
No nos podemos poner en el lugar de los obreros de Bilbao, Barcelona, Madrid o decidir por ellos.
Ne Bilbao, Barcelona, Madrid'deki işçilere vekalet edebilir ne de onlar adına karar verebiliriz.
Juan está en Barcelona.
Juan Barcelona'da.
Debemos dar con Juan en Barcelona y organizarle otro contacto con el grupo en Madrid.
Barcelona'da Juan'a ulaşmamız ve onun için Madrid'deki grupla bir kez daha irtibata geçmemiz gerekiyor.
No irás a Barcelona.
Barcelona'ya gitmeyeceksin.
Es Ramón quien irá a Barcelona, que acompañará a Juan a Madrid.
Ramon Madrid'e gidip kendisine refakat edecek.
Vas a ir a Barcelona.
Barcelona'ya gidiyorsun.
¿ Barcelona?
Barcelona mı?
Y ahora de repente soy apropiado para mandarme a Barcelona, así sin más.
Şimdi ise birdenbire, Barcelona'ya gönderilmeye hazır durumda oluyorum.
Ayer querías ir a Barcelona para prevenir a Juan pero ya estabas inquieto.
Dün Barcelona'ya gidip Juan'ın önünü kesmek istiyordun fakat sen de gergindin.
Voy a Barcelona.
Barcelona'ya...
Ramón quería ir a Barcelona para escapar de la rutina.
Ramon bu rutin hayattan kurtulmak için Barcelona'ya gitmek istiyordu.
Saludará la entrada de las tropas franquistas en Barcelona... después de haber liberado a Cataluña... de los golfos anarquistas y de los consejos obreros.
Katalonya, anarsistlerden ve isçi konseylerinden temizlenince General Franco'nun birliklerini Barcelona'ya davet ediyor.
Esta palabra tenía además una historia tan oscura como confusa :
Torino 1919. Barcelona 1937.
Turín 1 9, Barcelona 37... primera semana Budapest 56.
Budapeste'de bir hafta 1956. Teorilestiriyorsun. Mayis'ta basladin.
Sí, lo hice venir de Barcelona.
- Evet, Barcelona'dan
Vendremos.
Şehirlerinizi bombalayacağız Barcelona gibi Varşova Narvik, Rotterdam gibi. Geleceğiz.
Es más de lo que tenemos en Barcelona.
Bu Barcelona'da bize bile yapılmıyor.