English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Bin

Bin traducir turco

35,266 traducción paralela
Yo no necesito 807.000 palabras para creer en la Biblia.
Benim incile inanmam için 807 bin kelimeye kesinlikle gerek yok.
Afecta a una de cada mil personas.
Onun etkileri sadece, bin kişiden bir kişide görülür.
Me han ofrecido 100 de los grandes por la renta, pero me dijeron que ya no podría vivir arriba con mis gatos.
Kira kontratı için 100 bin dolar teklif ettiler fakat artık üst katta kedilerimle yaşayamazmışım.
Conecta a 20000 voltios.
20 bin volt elektrik yüklü.
Pasarán 10000 años antes de que alguien pueda volver a pisar los escombros radioactivos.
O radyoaktif döküntüye birilerinin ayak basması için on bin yıl geçmesi gerekecek.
Treinta mil pagarés de StomaChem, Environ, 65000...
30 bin StomaChem hisse senedi 65 bin Environ...
... antes de que alguien pueda volver a pisar los escombros radioactivos.
Birilerinin ayak basması için on bin yıl geçmesi gerekecek.
¿ Por qué Torus querría los pagarés?
Torus niye birkaç bin hisseyi önemsesin?
Y ya hemos gastado seis millones en el 3090 y otros 400mil en routers y switches.
Yeni bilgisayarlar için altı milyon harcadık yönlendiriciler ve çoğaltıcı için 400 bin daha harcayacağız.
Solo podemos ofrecerte 15 mil por firmar.
Bak, imzalama bonusu olarak yalnızca 15 bin dolar teklif edebiliyoruz.
Ahora debes decidir si prefieres esto o buscar el lugar ideal para comenzar tu carrera.
Şu anda, birkaç bin daha kazanmak mı yoksa profesyonel kariyerine doğru yerde başlamak mı ona karar vermelisin.
No olvides que te aconsejé gastar $ 600 mil y no seis millones.
Sana 6 milyon dolar değil 600 bin dolar yatırmanı tavsiye ettiğimi de unutma.
Claro que, me he gastado 4.000 pavos en su vestido de novia y seguramente tendré que robar un banco para pagar mi matrícula, pero me niego a dejar que los problemas de dinero echen a perder mi buen humor.
Elbette, dört bin doları gelinliğine bayıldım ve muhtemelen harcımı ödemek için banka soymalıyım ama para konularının ruh halimi değiştirmesine izin vermeyi reddediyorum.
Escribía dos mil páginas al día a mano.
Günde elimle 2 bin sayfa yazıyordum. - Ne?
¿ Miles?
Bin?
Entra.
Arabaya bin.
¡ Entra deprisa!
Arabaya bin!
¿ Ves? , eso ya es mejor que lo que se me ocurre.
Al işte, bu lafın bile benimkilerden bin kat iyidir.
Métete ahora en el coche conmigo... e iremos a Boston y podrás conocer a tu familia... o doblo lo que te doy cada mes... y no vuelves a molestarme.
Ya şimdi benimle arabaya bin ve ailenle tanışmak için Boston'a gidelim, ya da her ay verdiğimin iki katını vereyim ve bir daha beni rahatsız etme.
Por los fugitivos de Indian Hill pagan cinco de los grandes en comisaría.
Gotham Polis Departmanı, Indian Hill kaçaklarına beş bin veriyor.
Un par de miles de años después, Papá la echó también.
Birkaç bin yıl sonra babam onu da evden attı tabii.
Milenios, Lucifer... sin una forma física.
Bin yıl boyunca fiziksel formu yoktu, Lucifer.
Ponte al día con lo que ha sucedido en los últimos miles de años.
Son bin yıldır ne kaçırdığını gör.
¿ Para que puedas seguir torturándome durante otro milenio?
Bana bin sene daha işkence edebilesin diye mi döneyim.
- Lo amplifica - mil veces.
- Bin kat arttırıyor.
Quizás 10 000 mujeres robustas.
Ya da 10 bin kalıplı kadını.
El cartel decía "El mejor pastel en kilómetros a la redonda".
Tabelada bin kilometre içindeki en iyi turta yazıyordu.
500 mil reproducciones en cuatro horas.
4 saatte 500 bin kere izlenmiş.
Y yo necesito seis de los grandes para el sábado, pero eso tampoco va a pasar.
Cumartesiye 6 bin dolar lazım ama bu da olmayacak.
¡ 200.000 dólares!
İki yüz bin dolar!
La gente me tendrá que dejar propinas de miles de dólares.
İnsanların bin dolar bahşiş bırakması gerek.
Vale, entonces no necesitas 200.000 dólares, solo necesitas eso.
Tamam, o zaman ikiyüz bin dolara değil bu kadar paraya ihtiyacın var.
4.000 dólares.
Dört bin dolar.
Ocho o nueve mil por semestre.
Bir yarıyıl için sekiz ya da dokuz bin.
Ese vestido me costó cuatro mil.
O gelinlik bana dört bin dolara patladı.
Sí, y lo he vendido por mil.
Evet, ben de bin dolara sattım.
5.000 dólares.
Beş bin dolar.
Exacto, cinco mil.
Doğru, beş bin.
Alguien ha comprado ese sitio de cobros de cheques en Wentworth. 140 de los grandes.
Birileri Wentworth'teki çek tahsili yerini almış. 140 bin papele.
Entra.
- Arabaya bin.
Entra en el maldito coche.
Bin dedim ulan.
¿ Un par de miles?
- Birkaç bin dolar?
De confección en un minorista, bueno... la última generación Lanstrom Sally XE te costaría 55 de los grandes.
Ana caddedeki fiyata göre Lanstrom Sally XE'in son modeli 55 bin dolara geliyor.
En serio, ¿ qué clase de sintético vale 100 de los grandes?
Gerçekten, ne tür bir sentetik 100 bin eder ki?
¿ Por qué pagaría alguien cien de los grandes por un sintético?
Birisi neden bir sentetik için 100 bin dolar öder? Evet.
- Coge un avión ya.
- Hemen uçağa bin.
Si estos Serafines valen cien de los grandes, no hay forma de que vaya a cerrar el negocio porque...
Bu Seraphim 100 bin dolar ediyorsa bunun yüzünden dükkanı kapatmasına imkan yok.
¿ Qué clase de sintético vale cien de los grandes?
Seni gördüğüm her şeyden çok seviyorum. Ne tür bir sentetik 100 bin dolar eder?
Veinte de los grandes de descuento.
Satıcıların istediği fiyattan 20 bin dolar ucuz.
Ochenta de los grandes en total.
Her şey dahil 80 bin dolar.
Entre dos y cuatro mil.
İki binle dört bin arası bir şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]