English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Bjorn

Bjorn traducir turco

547 traducción paralela
- Lo trajo Bjorn cuando era niño.
- Bjorn onu bir baskın sonrası getirdi.
¿ Tienes miedo, Bjorn?
Korkuyor musun Bjorn?
A la guitarra, Bjorn Landen ;
Gitarda Bjorn Lynder.
Bjorn.
Bjorn.
Hasta luego, Bjørn.
Görüşmek üzere, Bjorn.
Bjørn y Sten, ustedes lleven el caballete.
Bjorn ve Sten, siz kovaları alın.
Salud, Bjørn.
Şerefe, Bjorn.
Hola, Bjørn.
Merhaba, Bjorn.
Deberías sonreír mas, Bjørn Tus ojos se ven tan tristes cuando estas serio.
Daha sık gülümsemen lazım, Bjorn Ciddi olduğunda gözlerin çok mahsun bakıyor.
Porque no entras, Bjørn?
İçeri gelmez misin, Bjorn?
- Bjørn, es Sten.
- Bjorn, Sten telefonda.
Bjørn!
Bjorn!
No te parece que Mulle seria un buen vigía, Bjørn?
- Sence Mulle olamaz mı, Bjorn?
Piénsalo, Bjørn.
Bunu düşün, Bjorn.
Tranquilo, Bjørn la casa es nuestra.
Rahatla Bjorn, sadece biz varız.
Tranquilo, Bjørn.
- Rahatla, Bjorn.
Bjørn, te estoy hablando.
Bjorn, sana söylüyorum.
Bjørn vamos por helados.
- Bjorn ile dondurma almaya gidiyoruz.
Vas a venir, Bjørn?
Geliyor musun, Bjorn?
Pobre, Bjørn.
Zavallı Bjorn.
La podemos arreglar de inmediato, Bjørn.
Tamir edebiliriz, Bjorn.
Eso no esta del nada bien, Bjørn.
- Bu yetmez Bjorn, hiç yetmez. Hayır, yeter.
Bjørn, olvide el azúcar.
- Bjorn, şeker almayı unuttum.
- Quieres ver?
Bjorn : Bakmak ister misin?
Mulle y Bjørn, ustedes limpien.
Mulle ve Bjorn, siz temizlik yapın.
No es asi, Bjørn?
Yalan mı, Bjorn?
Bjørn, que no ves que no esta bien?
Bjorn, ilişkimiz iyi gitmiyor, görmüyor musun?
Yo dije, no es aquel Bjørn?
Söylemiştim, değil mi Bjorn?
- Bjørn, telefono.
- Bjorn, telefon.
No es asi, Bjørn?
- Kaçabilir misin, Bjorn?
Demonios, Bjørn.
Lanet olsun, Bjorn.
Osso lleva semanas allí educando a su perro.
Bjørn köpeğini eğitmek için haftalardır orada.
¿ Así que crees que algo le ha pasado a Osso?
Sence Bjørn'a bir şeyler olmuş mudur?
- ¡ Osso!
- Bjørn!
La impresión inexplicable de que Osso está en peligro.
Bjørn'un tehlikede olduğunda dair esrarengiz bir düşünce.
¡ Hola, Osso!
Selam Bjørn.
Y Osso conoce el bosque.
Ve Bjørn ormanı bilir.
El perro de Osso.
Bjørn'ün köpeği.
Eché un vistazo a los papeles de Osso y me encontré esto.
Bjørn'ün günce ve evraklarını karıştırma cüretinde bulundum ve bunu buldum.
El de Osso Werner.
Bjørn Werner'in.
Yo no creo que Osso haya escrito la última parte.
Bence son bölümü Bjørn yazmamış.
- Según las huellas, Osso se lanzó al agua.
- İzler Bjørn'un göle atladığını gösteriyor.
Osso no era tan bueno.
Bjørn zararsız değildi.
El guardia piensa que Osso se mató.
Bråten, Bjørn'ün intihar ettiğini düşünüyor.
Osso Werner amaba a su hermana con pasión.
Bjørn Werner kız kardeşine tutkuyla aşıktı.
La mente de Osso enfermó. "Si no puedo tocar a quien amo, nadie más podrá."
Ve Bjørn hastaydı. "Sevdiğim ve sahip olamadığıma başka kimse dokunamaz."
Osso se vino aquí y sucumbió a la obsesión.
Bjørn buraya taşındı ve içine ruh girdi.
Osso y Lila tenían el mismo sueño con ligeras variaciones.
Bjørn ve Lillian küçük farklarla aynı rüyayı görmüştü.
Y la criatura peluda que la salvó y se la llevó al fondo era Osso.
Ve onu kurtaran ve aşağı çeken kürklü yaratık da Bjørn'dü.
¡ Osso Werner!
Bjørn Werner!
Bamos, Bjørn.
Gel, Bjørn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]