Translate.vc / español → turco / Blanc
Blanc traducir turco
226 traducción paralela
Está el Mont Blanc, la montaña más alta de Europa.
Mont-Blanc Avrupadaki en yüksek dağdır.
Aaltamira, Gasulla, Gorge and Cap Blanc.
Cap Blanc'da mağaraları inceledim.
Segundo, habría ido al Hotel Du Mont Blanc.
İkincisi, Mont Blanc oteline gitmiş.
Pero ya telefoneé, y no conocen a ningún Wesselrin.
Üçüncüsü, Mont Blanc otelini aradım. Wesselrin diye birini bilmiyorlar.
- Habrá muchos hoteles "Du Mont Blanc"...
- Başka bir Mont Blanc oteli olmasın?
- Y una botella de blanc de blancs.
- Ve bir şişe beyaz şarap.
¿ Blanc-Mesnil?
Dampierre!
La dirección es Rue d'Alpine # 36... Le Blanc, Suiza.
36 Rue d'Alpine Le Blanc Village, İsviçre.
Sólo dos personas llegaron hoy de Le Blanc.
Le Blanc'tan buraya bugün yalnızca iki kişi geldi.
Lo lamento, Michael Travis, pero perdí su ensayo en un túnel.
Korkarım, Michael Travis, seninkini Mont Blanc Tünelinde bir yerlerde kaybettim.
Los alemanes me habían pasado, y estaba este viejo Boche, un renqueante viejo pálido, temblando como una hoja, que necesitaba un corte de pelo, con un uniforme hecho jirones, cuya motocicleta se había averiado.
Bir hediye olduğunu düşünmemiştim, sadece ondan kurtulmak istemişti. Korkuyordu. İşte orada cebimde bir tabancayla ben Ravin Blanc'a doğru yol kıvrıldığında birdenbire ne mi görüyorum?
¿ De dónde, del Mont Blanc?
Nereden? Everest Tepesi'nden mi?
Ojalá este Blanc de Blancs se pudiera transportar.
Ah bu Blanc de Blancs valizde taşınabilse.
En la calle Louis Blanc, 56b, en Courbevoie.
Courbevoie'de, Louis Blanc Caddesi, 56B.
Venga. Me gustaría presentarle a la señora Blanc,... nuestra vice directora.
Gel seni Madam Blanc'le tanıştırayım.
- ¿ La señora Blanc?
- Madam Blanc?
- Buenos días, señora Blanc.
- Günaydın, Madam Blanc.
No fue culpa de madame Blanc.
Bu Madam Blanc'ın suçu değil.
Sí, señora Blanc, gracias.
Evet, Madam Blanc. Teşekkür ederim.
¿ Dormirá con nosotras aquí también, señora Blanc?
Siz de burada bizimle mi yatacaksınız, Madam Blanc?
A la mañana siguiente, la señora Blanc me dijo... que la directora había pasado unas horas en la escuela... y había dormido en el cuarto al lado del mío.
Ertesi sabah madam Blanc bana başmüdirenin okulda bir kaç saat geçirip benim yanımdaki odada yattığını söyledi.
La señora Blanc tuvo que apresurarse a llevar a Alberto a primeros auxilios!
Madam Blanc, dikiş attırmak için Albert'ı hastaneye götürdü.
puedes verla desde el Mont Blanc.
Mont Blanc'ı aşağıda görebilirisin.
Oh, a propósito... ordené un Ripple Blanc del'84 para ti, que recomendaron.
Bu arada, tavsiye ettikleri'84 Ripple Blanc'dan ısmarladım sana.
Su Ripple Blanc, señor.
Ripple Blanc'ınız efendim.
Un salón blanc de blanc.
Bir, Salon blanc de blanc.
¿ Te gusta, blanc?
Sevdin, değil mi beyaz adam?
¿ Ves, blanc?
Gördün mü beyaz adam?
Cuidado, blanc.
Dikkatli ol, beyaz adam.
Sin trucos esta vez, blanc.
Bu sefer numara yok, beyaz adam.
Es una cosa aterradora, blanc.
Bu çok korkutucu bir şey, beyaz adam.
Quieres eliminar a tu enemigo en serio, para pasar por todo esto, blanc.
Bunca acıdan geçtiğine göre bu düşmanını çok fazla istiyor olmalısın, beyaz adam.
Bueno, blanc.
Pekala, beyaz adam.
Pero les hablarás de mí, blanc.
Ama onlara benden bahsedeceksin, beyaz adam.
¿ Me oyes, blanc?
Beni duyuyor musun, beyaz adam?
No hay descanso para ti, blanc.
Sana rahat yok, beyaz adam!
Y el Chateau LeBlanc se sirve frío.
Ve bu Chateau le Blanc'68 hafif soğuk olarak servis edilmeliydi!
Revistas : Blanco y Negro, Detective, Match. Y la colección completa de Cinémonde de los últimos cinco años.
Dergiler, Noir et Blanc, Detective, Match ve son beş yıla ait Cine Monde'un eksiksiz olarak bütün sayıları.
¡ Qué bonito Mont-Blanc!
Bu muhteşem bir Mont-Blanc!
Reloj Piaget, Mercedes, Mont-Blanc... lo tenía todo.
Piaget saat, Mercedes, Mont-Blanc, işleri.
¿ Es un Mont-Blanc?
Bu bir Mont-Blanc mi?
Sí, es un Mont-Blanc.
Evet, bir Mont-Blanc.
Dejaste tu Mont Blanc en mi auto, por...
Mont Blanc'ını arabamda unutmuşsun ben de...
Le he pedido a la camarera un Chenin blanco... y me ha traído esto.
Garsonunuzdan bir Chenin Blanc istedim... ve bana bunu getirdi.
¡ No, no, no! Mi papá me lo dio cuando escalé el Mont blanc,
Mont Blanc'a çıktığımda bu saati bana babam vermişti.
Todos han escalado el Mont Blanc.
Mont Blanc'a herkes çıktı Peter.
Y para el papel principal, Joxer, estaba pensando en Matt LeBlanc, si está disponible, ¿ sabes?
Baş karakter, Joxer için... Matt Le Blanc'i düşünüyorum, eğer müsaitse... anlıyor musun?
- Es una Mont Blanc.
- Mont Blanc.
Viene en blanc y rouge.
Blanc ve Rouge'a dönüşerek giriyor.
Así que ahí estaba yo, con una pistola en el bolsillo, cuando, cuando la carretera torcía hacia Ravin Blanc, repentinamente, ¿ qué es lo que vi?
Cebimde arkadaşım Bessoux'un bana verdiği bir Beretta tabanca vardı.
París, 1882. Diseñado por Jean - Francois Blon,
1882 Paris Güzel sanatlar okuluna devam ederken Jean François Blanc tasarlamış.