English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Blush

Blush traducir turco

38 traducción paralela
- Sr. Woodhouse, un cóctel de vodka?
- Bay Woodhouse, votka blush?
Soy Fátima Blush.
Ben Fatima Blush.
Fátima Blush.
Fatma Blush tarafından.
Y ésta es mi rosa "Blush Noisette" que traje desde, bueno, desde Washington pero no se lo diga a nadie.
Bu benim Blush Noisette gülüm. Buysa ta başkent Washington'dan geldi ama kimseye söyleme.
Soy Norman Pfister y tengo productos para la piel.
Blush Beautiful Cilt Ürünleri şirketinden Norman Pfister.
Soy Norman Pfister y tengo productos para la piel.
Adım Norman Pfister. Blush Beautiful Cilt Bakımı ve Kozmetik'ten geliyorum.
Revista Blush.
- Blush Dergisi, merhaba.
Bienvenidas a Blush, la revista número uno sobre moda en América.
Blush'a hoşgeldiniz. Amerika'nın en göz kamaştırıcı dergisine.
Así que todas queréis mejorar las páginas de Blush.
Blush'ın sayfalarında şereflendirilmek istiyorsunuz demek.
Que pasaria si fueras vicepresidente de Blush Magazine
Blush dergisinin müdür yardımcısı olsaydın nasıl olurdu?
Escuchen todos, la revista tiene nuevo vicepresidente
Herkes beni dinlesin. Blush dergisinin yeni bir müdür yardımcısı var.
Estás golpeada. Echaste una niñera porque no le gustaba el Moulin Blush- -
Kızına çıplak resim çizdirip, Kırmızı Leke'yi beğenmeyen dadıyı kovuyorsun.
"Crush and Blush" 10 años después.
TUTKU ve UTANÇ 10 yıl sonra
Blush.
Blush.
- ¿ Rubor?
- Blush!
- Blush?
- Blush?
Se llevaron a Blush.
Blush'u götürdüler.
Blush!
Blush!
Oh mira, allí está Blush.
Bak, Blush orada.
- Oh mi Blush.
- Benim Blush'um.
Blush, todo esta bien. Todo esta bien.
Blush, falan.
Lleva a Blush contigo.
Blush'ı sen al.
Blush?
Onu mu?
¿ Sabes qué? ¿ Sabes qué? Coral Blush.
- "Mercan kızarıklığı".
Viajaba con el apodo de Blush...
Blush lakabıyla ortaya çıktı.
Blush Pang.
Blush Pang.
Blush Pang, se llama la chica.
Kadının adı Blush Pang'miş.
Las habitaciones desde las que lanzaron a Linklater, la mujer a quién se conoce con el nombre de Blush Pang.
Linklater'ın atıldığı evdeki kadın. Blush Pang olarak tanınıyor.
¿ Blush?
Blush'ı mı diyorsun?
Yo no trabajo para nadie, no trabajo para nadie, no como usted, señor, que está aquí por orden de la Sociedad de las Tres Armonías para robar el cargamento de Blush Pang.
Ben kimseye çalışmıyorum, Ben kimseye çalışmıyorum, bayım. Blush Pang'in malını çalmak isteyen Üç Uyum Cemiyeti'nin emrinde çalışan sensin.
Un químico encontrado, asesinado mientas estaba en compañía de una mujer,
Bir kimyager. Bir kadınla Blush Pang'le beraberken boğazı kesiliyor.
La mujer, Blush Pang,
Şu kadın Blush, Blush Pang.
Rosa y Gris.
Blush Pewter.
Coral Blush.
Mercan kızarıklığı.
Blush Pang... muslos con punciones con restos de esta sustancia.
Uylukları bu maddenin iğne iziyle dolmuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]