Boar traducir turco

El judío Kurt Boar disfruta de... un papel particularmente pervertido.

Özellikle sapkın bir rolün keyfini çıkaran Yahudi Kurt Boar.

Los caballeros siempre se alojan en el Blue Boar.

Beyefendiler her zaman Blue Boar'da kalır.

Se aloja en el Jabalí Azul.

Ama çok garip, Blue Boar'da kalıyormuş.

Tenga, para la próxima vez que vaya al Jabalí Azul.

Bu senin, Blue Boar'a bir dahaki gidişin için.

Un trago en el Jabalí Azul, luego volvió para ver al Vicario otra vez por... su situación, ¿ y luego qué?

Blue Boar'da bir içki içtikten sonra, durumunu görüşmek için Papaz'ı görmeye geldin.

Así que, ella se fue con los Dufosse y usted al Jabalí Azul.

Evet. Anne, Dufosse'larla gitti. Sen de Blue Boar'a gittin.

Bo, es la Hora Feliz en el Nido del Jabalí y todavía nos faltan dos entregas.

Haydi Bo, Boar's Nest'te indirim saati ve bizim hala yapmamız gereken iki dağıtım var.

Te apuesto una cerveza fría a que llego primero al Nido del Jabalí.

Soğuk bir birasına bahse girerim Boar's Nest'e seni geçerim.

La alarma ha saltado en Boar, en calle de las Industrias, 18.

Bovar'da alarm çalıyor, 18, Endüstri yolu.

Le llevaron una nueva novia a Boar.

Güverteye yeni bir gelin gelmiş.

Si vendes productos Boar's Head, se maneja sola.

Domuzun başını sattın mı o kendi kendini yürütür.

Sí esa mezcla indonesia del Wild Boar era bastante amarga.

Evet, Endonezya yabandomuzu harmanı bayağı bir sert.

La llevo a Boar`s Hill, dice. Un aparcamiento.

Kadını Boar's Hill'a götürmüş, otoparka.

CBS Noticias, CBS Deportes, Carnes y quesos Boar's Head.

CBS Haber, CBS Spor, Boar's Head et ve peynirleri.

¿ Este es el tío de Boar's Head? Me hizo dejar de ser vegana.

Boar's Head reklamlarını o mu seslendirmiş?

Dije que te llevaría hasta la colina de Boar, a ver las vistas.

Araba bekliyor. Boar Tepesine manzara izlemeye gidecektik.

Blue Boar, Rochester.

Blue Boar, Rochester.