English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Bocadillo

Bocadillo traducir turco

1,006 traducción paralela
- Un bocadillo.
- Ne? - Atıştırmaya.
Yo me preparo un bocadillo.
Sandvich falan atıştırırım.
¿ Quieres que haga un poco de té y un bocadillo?
Çay ve sandviç yapayım mı sana?
Tu conquista te sablea, a mi sólo me convidan a un bocadillo... ... y Lina se sirve con uno que no usa corbata... ... sin oficio ni beneficio.
Sen bir salağı cezbediyorsun, ben bir hamburgerciye davet ediliyorum ve Loc her gece eczanede tanıştığı birini getiriyor daha çok duş başlığı ve bir kutu aspirinle.
¿ Un whisky? Pero si quiero un bocadillo. Y muy grande.
Ben sandviç istiyorum.
¡ Antonio, un bocadillo!
Antonio, bir sandviç.
- ¿ Un bocadillo?
- Hayır, aç değilim.
- Y ahora, ¿ podría prepararme un bocadillo?
- Bana bir sandviç hazırlar mısın Iütfen?
- ¿ Puede darle un bocadillo?
- Çocuğa bir sandviç yapar mısınız?
- Un gran, gran, gran bocadillo. - Bien.
Koskocaman bir sandviç.
- El quería comer un bocadillo de carne. - ¿ Que quería un bocadillo?
- Kyle kendini biftekli sandviç gibi hissetmiş.
Me haré un bocadillo.
Sanırım bir sandviç yerim.
Y ahora un bocadillo exquisito,
İşte size leziz, seçme bir haber.
Gracias, Majestad. Tomaré un bocadillo con cerveza.
Ben jambonlu sandviç ve bira alacağım.
Como el jamón de ese bocadillo.
O sandviçteki jambon gibi.
Como el jamón del bocadillo.
Sandviçteki jambn gibi, biliyorsun.
- ¿ Quieres un bocadillo, Norman?
- Sandviç ister misin, Norman?
Yo, un bocadillo de salchichón y dos cafés.
İki kahve ve sosisli sandviç.
Un bocadillo de salchichón y una caña.
Sosisli sandviç.
En mi situación, vendería todos mis cuadros por un bocadillo.
Şu aralar, bütün resimlerimi bir sandviçe satarım.
¿ Quiere un bocadillo?
İster misin? Hayır?
¿ Podríamos comernos un bocadillo, no?
Biraz yemek yiyelim mi?
Le traje... le traje un bocadillo, Srita.
Şey getirdim... Atıştırmalık bir şeyler getirdim, Bayan Trenton. Teşekkürler.
Trenton? Le traigo un pequeño bocadillo, querida.
Size atıştırmalık bir şeyler getirdim.
¿ Te apetece un bocadillo o una cerveza?
Bir sandviç ya da bira ister misin?
Lo que daría por un bocadillo y una cerveza.
- Bir sosisli ve bira için neler yapmazdım.
No, estaba de pie con un bocadillo.
Hayır, elinde bir sandviçle ayaktaydı.
Tenía hambre y le hice un bocadillo, entonces dijo que estaba cansada y que tenía que irse directa a la cama.
Acıkmıştı, ona bir sandöviç yaptım ve sonra uykusu olduğunu ve yatması gerektiğini söyledi.
Y aquí es dónde toman... mi bocadillo...
Bunları görünce aklıma... Sandviç...
Un huevo, un bocadillo y café.
Yumurtalı sandviç ve kahve.
A lo mejor alguien quiere un bocadillo.
Belki sandviç isteyen olur.
- Voy a hacerme un bocadillo.
- Ben kendime bir sandviç yapacağım.
Voy a prepararte un bocadillo.
Sana sandviç yapayım.
¿ Viste ése? Se hizo un bocadillo.
Şu sandviçliyi görüyor musun?
Hazme un bocadillo.
Bana bir sandviç yap.
¿ Me permite tomar un bocadillo?
Bir sandviç alabilir miyim, lütfen?
¡ Cuidado con el bocadillo!
Elinize dikkat edin.
- Un bocadillo de habla.
- Konuşma balonu. Mühim değil.
- ¿ Puedo coger un bocadillo?
- Sandviç alabilir miyim? - Elbette.
- Voy a hacer un bocadillo.
Sana ondan sandviç yapacağım.
¿ Te apetece un bocadillo?
Sandviç ister misin? - Evet, lütfen.
Hay tiempo para un bocadillo.
Şurada sandviç yiyebiliriz.
- Quiero un bocadillo, pero sin moho.
- Ufak sandviç istiyorum. Küflü olsun.
¿ Un bocadillo de carne y un batido de fresa?
Salamlı sandviç ve çilekli süt mü?
Ensalada verde, varias entradas, jamón y bocadillo de queso, yogur y café.
Bin Ada soslu küçük kase yeşil salata. Kızarmış peynirli sandviç, yarım kase yoğurt ve kahve.
Está bien, para a bocadillo.
Biraz sakinleş. Sakin ol.
Para un neoyorquino como tú, un héroe es una especialidad de bocadillo.
Senin gibi bir New York'lu için "kahraman" büyük boy sandviç demek.
Quiero un bocadillo doble de rosbif, no muy hecho, con pan de centeno, mostaza por encima, mayonesa por debajo, un helado de café con caramelo y un refresco light grande.
Bir biftekli sandviç istiyorum, az pişmiş olsun... çavdar ekmeğiyle yapın, üstüne hardal, altına mayonez koyun... bir fincan kahve, bir dilim çikolatalı pasta ve bir şişe soda.
¿ Bocadillo?
"Atıştırma"?
¿ Bocadillo o ensalada?
Demin geçen ekspres her şeyi silip süpürdü. Sandviç, jambonlu salata, yumurtalı salata elimizde sadece bunlar var.
Tengo un bocadillo.
Sandviç yedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]