Translate.vc / español → turco / Bol
Bol traducir turco
9,981 traducción paralela
- En el bol, allí arriba.
Yukarıdaki kasede.
Tuvo oportunidades de sobra para perjudicarnos y no lo hizo.
Bize ciddi zarar vermek için eline bol bol fırsat geçti ama yapmadı.
Buena suerte, Sr. Ramse.
Bol şans, Bay Ramse.
Entonces te deseo toda la suerte del mundo, pero no puedo ayudarlos.
Öyleyse sana bol şans dilerim ama yardımcı olamam.
La mejor cosecha de todos los tiempos, el café es óptimo.
Şimdiye kadarki en iyi hasat oldu. Bol kahve verdiler.
Pero buena suerte.
Ama bol şans.
Buena suerte.
Bol şans.
Buena suerte con eso.
Bol şans.
Más tortura, menos de futbolín.
İşkencenin daha bol ve langırtın daha az olduğu bir yer.
Ya sabes, mucha hidratación y...
Bol bol nemlendirici sürmen gerekir ve...
Buena suerte encontrando sitio para tus cosas.
Eşyalarına yer bulmada bol şans.
Buena suerte explicando todos esos mensajes no solicitados a a mi hija menor de edad en tu disco duro.
Bol şanslar sana tüm bu hard diskinde ki reşit olmayan Kızımla olan mesajlarını açıklama da.
En su residencia, nuestros CSI encontraron un montón de sangre en su comedor.
Dairenizde, olay yeri inceleme ekibimiz oturma odasında bol miktarda kan buldu.
- Buena suerte, capitán.
- Bol şans, başkomiserim.
Markham y sus chicos están exhibiendo mucho dinero por ahí.
Markham ve adamları bol para döküyor. Reddetmeleri için...
- Muchos.
- Bol bol.
- ¡ No! Buena suerte pagando la boda.
Düğün masrafları için bol şans.
Así que, por favor, donen generosamente. ¿ Esta beneficencia es para niños o perros?
Lütfen, bol bol verin. Bu bağış, çocuklar için mi, köpekler için mi?
Con mucho viento y lluvia.
- Ama rüzgârı, yağmuru bol olur.
Francamente, me pareció que era un loco paranoico con mucho dinero.
Doğrusu başta parası bol delilerden biri sanmıştım.
Grandes derrochadores con mucho dinero.
Cebinde bol paraları olan ve çok harcamayı seven tipler.
Bueno, qué suerte.
Evet, bol şans.
- Buena suerte.
- Bol şans dilerim. - Çok teşekkür ederim.
Les deseo buena suerte.
Size bol şans diliyorum.
Te deseo lo mejor.
Size bol şans dilerim.
La iluminación es estupenda... a mí en lo personal me encanta.
Bol bol ışık alıyor. Kişisel olarak bol ışığa bayılırım.
Si ella no quiere ser encontrada... Buena suerte.
Eğer bulunmak istemiyorsa o zaman size bol şans.
Los artistas en París no escasean exactamente, Henri.
Paris'teki sanatçıların kaynağı bol olur Henri.
Buena suerte, Nicholas.
Bol şans, Nicholas.
Buena suerte ahí dentro, Richard.
Bol şans Richard.
Buena suerte, James.
Bol şans, James.
Bueno, buena suerte con eso.
- Bol şans o hâlde.
- Buena suerte.
- Bol şans.
Buena suerte.
Bol şans! Sana da.
- Estás diciendo tonterías.
- Bol keseden sallıyorsun.
Guthrey y él intercambiaron fantasías intensamente detalladas sobre cómo quería secuestrar, violar, cocinar y comerse mujeres jóvenes y adolescentes.
Guthrey ile genç kadınları ve kızları kaçırmak, tecavüz etmek ve pişirip yemekle alakalı birbirlerine bol detaylı fantezilerini anlatmışlar.
"He venido para que tengan vida, y para que la tengan en abundancia, mucha abundancia".
"Ben insanlar yaşama sahip olsunlar diye geldim." "Bol yaşama, daha çok yaşama sahip olsunlar diye geldim."
Buena suerte.
- Bol şans.
Buena suerte con ese tal Murphy.
- Şu Murphy denen adam konusunda bol şans.
Aunque las probabilidades de concepción de pre-eyaculación son estrechas, Como ustedes saben, tengo una carga seminal pesada De alta viscosidad y opacidad.
Ön boşalımdan hamile kalma ihtimali çok düşük olsa da..... bildiğin gibi yoğun, mat ve bol menim var.
Encontrarán drogas para aumentar la potencia sexual masculina en su organismo, probablemente muchas.
Adamın kanında cinsel gücü arttırıcı madde bulacaksın, hatta muhtemelen bol miktarda.
Buena suerte cuando los maestros presenten sus formularios para viaje de estudios.
- Öğretmenler okul gezisi önerilerini sunduğunda sana bol şanslar öyleyse.
Buena suerte tratando de hablar con él a solas.
Onunla yalnız konuşmanda bol şans.
Buena suerte.
Bol şans, bol şans, dostum. Bol şans.
Y lo compré con tu tarjeta.
Hem de bunu almak için senin Black kartını kullandım. Bol şans.
Una vieja cosa holgada, tenía muchos bolsillos, como una chaqueta del ejército o algo así.
Bol eski bir şey. Çok cebi vardı. Ordu montları falan gibi.
- Buena suerte, Sr. Presidente.
- Bol şans Sayın Başkan.
¡ Suerte!
- Bol şans!
Tenemos que salir de esta mierda de aquí, dividirlo, obtener todos los huevos de una sola canasta.
Parayı buradan çıkarmamız lazım, parayı böl, birisi giderse hepsi gitmesin.
Dos grupos, divide y vencerás.
İki tane çıtır grup. Böl ve fethet.
Divide y vencerás.
Böl ve fethet.