English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Bosco

Bosco traducir turco

245 traducción paralela
Don Bosco, ayúdanos tú.
Aziz Bosco, bize yardım et!
# II cacciatore nel bosco trova una contadinella # che era tanto bella.
# ormandaki avcı gördü köylü kızını, # hoş mu hoş.
Se notificó a la policía militar que John Smith Bosco Baracus y Templeton Peck fueron vistos en un bar en Los Ángeles.
Askeri polisin aradığı şüpheliler, John Smith, Bosco Baracus ve Templeton Peck Los Angeles-Broadway'de 5. kokteyl salonunda görüldüler.
Bosco Baracus.
Bosco Baracus.
Srta. Amy Allen, le presento a Bosco Baracus.
Bayan Amy Allen, Bosco Baracus. B.A.'i tanıştırabilir miyim?
¿ Qué?
Bosco ile kalırız diyorduk.
Conozco a Mercedes, desde que éramos niñas en San Juan Bosco, ella dirige la comunidad... y cuando necesito información, ella me la da.
Mercedes'i, San Juan Bosco'da geçen çocukluk günlerimizden tanırım. Cemaat ondan sorulur. Ne zaman herhangi bir bilgiye ihtiyacım olsa bana yardım eder.
¡ Gana Harry Bosco, otro camionero!
Harry Bosco kazandı.
¡ Mad Dog! Aquí está Harry Bosco.
İşte Harry Bosco.
- ¡ Ganador, Harry Bosco!
- Kazanan, Harry Bosco! - Evet!
Bull Hurley venció a Harry Bosco.
Bull Hurley, Harry Bosco'yu yendi ve finallere yükseldi.
El ganador se enfrentará a uno de estos dos... ¡ De Boston, orgullo de los camioneros, Harry Bosco!
Boston'dan, Harry Bosco.
- Cállate, Bosco.
Ben yenilmem. Hadi, başla.
Es Bosco.
Bosco.
¿ Tienes algo de Bosco?
Sende Bosco'mu var?
No. me refiero a Bosco, la exótica especie del caribe... la tortuga pigmea del acuario.
Hayır, ben nesli tükenmekte olan, karayip pigme su kaplumbağası Bosco'dan söz ediyorum.
Según testigos Bosco intentó valiéntemente arrastrarse de vuelta fuera del agua, solo para ser devuelta por este hombre desempleado y transtornado, que estaba parado en la orilla, cantando "Born Free." ( Nacido Libre )
Tanıklar, Basco'nun cansiperane bir şekilde sudan çıkmaya çalışırken kumsalda durup, Ben Öldüm şarkısını söyleyen bu manyak tarafından tekrar geri atıldı!
Bosco, te extrañaremos.
Basco'yu hepimiz özleyeceğiz!
No. Voy a ponérsela en las narices para que huela el aroma de chocolate rancio que tuve que aguantar durante tres años.
Burnunun dibine getireceğim ki böylece benim 3 yıldır beraber yaşamak zorunda olduğum bayat Bosco kokusunu alsın.
"Funeral 3 : 00 p.m., viernes en San Juan Bosco".
"Tören, Cuma saat 1.00'te San Juan De Bosco'da."
¿ Puedo ofrecerte algo de beber? Yoo-Hoo con Bosco atras?
Sana içecek bir şey getireyim mi Koca bir biberon süt nasıl olur?
Se nos acabó la chocolatada.
Bosco'muz kalmamış.
Bosco.
Bosco.
- Bosco.
- Bosco.
- ¡ Bosco!
- Bosco!
¡ Bosco!
Bosco!
¿ Bosco?
Bosco?
Cuando Mamá dijo "Bosco" intentaba comunicarnos algo.
Anneciğim "Bosco" dediğinde bize bir şeyler anlatmak istiyordu.
Quizás Bosco era el nombre de ese tipo.
Muhtemelen Bosco, o adamın adıydı.
¿ Alguien quiere Bosco?
Başka Bosco isteyen var mı?
Este es Bosco, éste es Chema.
Merhaba. Bu Bosco. Bosco, bu da Chema.
" Bosco era compañero de Vanessa, cuéntanos cómo sucedió todo.
Bosco Vanessa'yla aynı sınıftaydı. Bize neler olduğunu anlat.
Bosco, ¿ te quedas a comer?
Bosco öğle yemeğine kalır mısın?
"Bosco era compañero de Vanessa y siguió de cerca los días anteriores..."
Şu anda Bosco'yla konuşuyoruz. Vanessa'nın sınıftan... yakın bir arkadaşı.
¿ Cómo dejas que Bosco ponga la mesa?
Masayı Bosco'nun hazırlamasına nasıl izin verdin?
Bosco, ¿ además de estudiar trabajas?
Bosco, sen hem okuyup hem çalışıyor musun?
La compré a nombre de mi hermano, Bosco Herranz.
Kardeşimin adına almıştım. Bosco Herranz.
¿ No era sólo Bosco?
- Sadece Bosco var sanıyordum.
Puede que Bosco no tenga nada que ver con esto.
Her şeyden önce Bosco'nun muhtemelen bu işle hiçbir ilgisi yok.
Decían que con la teoría no haríamos nada, así que Vanessa y yo nos apuntamos a un taller de realización. Bosco también.
Bu kadar fazla teorik bilgiyle hiçbir yere varamıyorduk böylece ben ve Vanessa bir atölye çalışmasına katıldık, Bosco da geldi.
Bosco y el chico se hicieron amigos, trabajaban juntos, un día le propusieron a una chica protagonizar un corto, tenía que... desnudarse.
Bosco ve o çocuk bu işle uğraşmaya başladılar. Birlikte çalışıyorlardı. Bir gün bir kıza bir kısa filmde oynamasını teklif ettiler.
Lo peor vino después, hacia final de curso el amigo de Bosco nos habló del "snuff", ¿ sabes qué es?
Daha kötüsü de var. Yıl sonuna doğru... Bosco'nun arkadaşı bize Snuff'tan bahsetti.
Vanessa y yo empezamos a asustarnos porque él hablaba muy en serio de lo fácil que era hacer una película de ésas, le dije a Bosco que nos fuéramos de allí.
Vanessa'yla korkmuştuk. Böyle filmler yapmanın çok kolay olduğunu söylüyordu. Bosco'ya uzak durmamız gerektiğini söyledim.
¿ Le has contado esto a Bosco?
Bunu Bosco'ya söyledin mi?
¿ Conocías a Bosco?
Bosco'yu tanıyor muydun?
¡ Harry Bosco!
Harry Bosco.
¡ Harry Bosco! ¡ Harry Bosco!
Harry Bosco!
¿ Bull Hurley, Mad Dog Madison, Harry Bosco? Te acabaré, amigo.
Sen benimsin.
Bosco, ¿ dónde te habías metido?
Bosco. Nerelerdeydin?
Además, Bosco tiene novia.
Bosco'nun kız arkadaşı vardı.
Bosco, se te enfría la carne.
- Bosco, yemeğin soğuyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]