Translate.vc / español → turco / Burton
Burton traducir turco
1,346 traducción paralela
- ¡ Disculpe! ¿ Ha visto al Dr. Burton?
- Affedersin, Doktor Burton'u gördün mü?
¡ Dr. Burton!
Doktor Burton!
Pero espero entiendas que el hecho de traer al Dr. Burton acá... -... no garantiza que Ryan se cure.
Ama umarım, Doktor Burton'u getirmiş olsan bile Ryan'ın tam olarak kurtulduğunu sanmıyorsundur.
Ryan sigue en recuperación. Pero el Dr. Burton es optimista.
Ryan hâlâ iyileşme sürecinde ama Doktor Burton olumlu bakıyor.
Quiero decir que es un buen tipo.
Teşekkürler. - Beceriksizin tekiyim. - Burton, haklısın.
Burton no es rival. Sabe cantar, pero se le ven los poros dese el espacio.
Bence Krispy Kreme spor salonundan daha yakın.
Burton, tienes razón.
- Merhaba. - Merhaba.
Ayudar a Burton fue un buen karma.
Götüm gibi duran siz Kate Leopold'un ne işi var burada?
Si no le hubiese robado a la mafia el nunca hubiese venido a Florida y nunca podría haberse elevado con el huracán y si no se hubiese elevado con el huracán el nunca podría haber chocado con el auto de Burton y si no habría chocado con el auto de Burton, Burton podría haber quedado impune.
Mafyadan para çalmasaydı Florida'da plaj serserisi olmazdı. O zaman da kasırgaya yakalanmazdı. Ve kasırga onu Burton'ın arabasına çarpmazdı.
Acabo de guardar los papeles de Burton. - Pero si los quieres.
Burton davasına ait belgeleri kilitlemiştim.
Alec Guinness, Rex Harrison, Richard Burton...
- Alec Guinness, Rex Harrison, Richard Burton...
Richard Burton es galés.
- Richard Burton İrlandalı.
- La espada que Richard Burton usó en Camelot.
- Richard Burton'ın Camelot'da kullandığı kılıç.
Pidió que fuera igual al que Richard Burton le dio a Elizabeth Taylor.
Richard Burton'ın Elizabeth Taylor'a verdiği yüzük gibi.
Harmattan, Burton y Smith. Ocho pizzas extra grandes.
Harmattan, Burton Smith. 8 tane en büyük boy ve kalın hamur pizza.
, ¿ Ha hecho algo malo?
Burton mu yaptı?
Hola. Detective Burton.
Merhaba baylar.
Investigaciones Especiales.
Detektif Burton, SIS.
Habla el detective Burton.
Ben detektif Burton.
- ¿ Llamaste a Burton?
- Burton'u aradın mı?
Hay unos cambios en el guión y vino el detective Burton.
Küçük bir senaryo değişikliği var. Bir de dedektif Burton burada.
El detective Burton dijo que podría precisar seguridad extra.
Bizi dedektif Burton gönderdi. Güvenliğe ihtiyacınız olduğunu söyledi.
Habla Burton. ¿ Cómo va Vic con la cinta de Leonard Clark?
Benim Burton. Vic, Leonard Clark kasetini inceledi mi?
Habla Burton.
Ben Burton.
Señora, soy el detective Burton.
Bayan adım dedektif Burton.
Habla el detective Burton.
Ben dedektif Burton.
Los nominados para el premio a mejor actor británico son. : Richard Burton, Peter Finch, Laurence Olivier y Peter Sellers.
En iyi İngiliz aktör adaylarımız Richard Burton, Peter Finch Laurence Olivier ve Peter Sellers.
Halliburton. Orgullosos de servir nuestras tropas.
Hallıburton, askerlerimize hizmet etmekten gurur duyuyor.
El Servicio de Inteligencia parece creer que el secuestrador es un tipo... llamado Ted Burton.
İstihbarattaki çocuklar, adamın Ted Burton adında biri olduğunu düşünüyorlar.
Aquí dice que Burton fue socio de Wilson... y de otros socios en un negocio arriesgado que fracasó.
Burada Burton'un, Wilson'un bir zamanlar ortağı ve bazı başarısız iş girişimleriyle ilişkisi olduğu yazıyor.
¿ Estás hablando de Ted Burton?
Ted Burton'dan mı bahsediyorsun?
Pero lo que no informaron en el periódico... fue que Burton fue 10 veces más inteligente que todos ellos.
Ama gazetede yazmadıkları şey Burton'ın hepsinden on kat daha zeki olduğuydu.
Ted Burton dio vuelta la tortilla a Vandergeld.
Ted Burton, Vandergeld'in durumunu tersine çevirmiş.
Jefe, nos acaban de confirmar que Burton llegó al aeropuerto JFK.
Şef, Burton'un JFK havalanına indiğine dair onay aldık.
Tienen suerte de que atrapáramos a Burton antes de que atacara.
Harekete geçmeden önce Burton'ı yakaladığımız için şanlısınız.
¡ Pero Burton no es el tipo que buscamos!
Ama bizim adamımız Burton değil ki!
El bajista de Metallica, Cliff Burton, ha muerto en un accidente de tráfico durante la gira del grupo por Suecia. Tenía 24 años.
Metallica'nın basçısı Cliff Burton, grup İsveç'te turnedeyken öldü. 2 4 yaşındaydı.
El bajista de Metallica, Cliff Burton, fue enterrado el martes en San Francisco.
Metallica'nın basçısı Cliff Burton Salı günü San Francisco'da toprağa verildi.
El resto de los componentes...
Grubun üyeleri... Eylül'de trafik kazasında ölen Cliff Burton'ın yerini aldı. Jason Newsted.
Porque si Cliff Burton apareciera hoy aquí, tal vez él tampoco fuera el adecuado.
Eğer Cliff Burton bugün gelse, belki onu almazdık.
Tal vez un poco anticuado.
Burton modeli sanırım.
Liz Taylor y Richard Burton no podían salir sin que los vieran.
Liz Taylor ve Richard Burton birileri görmeden dışarı çıkamazdı.
- Tom Burton y Sasha Gordon.
- Tom Burton ve Sasha Gordon.
Es de un celular perteneciente a Gwen Burton.
Gwen Burton'a ait bir cep telefonu.
No hicieron llamadas anoche del teléfono de la Sra. Burton.
Bayan Burton'un telefon kayıtlarına baktım, dün gece arama yapılmamış.
¿ Sra. Burton?
Bayan Burton?
Sra. Burton, no sé cómo explicar esto pero creo que su teléfono será usado en un crimen.
Bakın Bayan Burton, bunu nasıl açıklarım bilmiyorum ama telefonunuz bir suç eyleminde kullanılacak. Bu gece.
El es Wayne.
Burton seçilemez.
Siempre quise tener un hijo, pero no como marido.
Burton'a yardım ettiğim iyi oldu ama bu adamdan nasıl kurtarabilirim?
- Laramie, soy Burton.
- Laramie. Ben Burton.
Ha sustituido a Cliff Burton que murió en un accidente de tráfico en Septiembre. Jason dijo...
Jason dedi ki...