English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Byron

Byron traducir turco

1,154 traducción paralela
Byron ven a la cama.
Byron, yatağa gel.
Vas a ser muy rico, Byron.
Çok zengin olacaksın, Byron.
... para Byron
... Byron'a
Byron lo hizo.
Byron yaptı.
Byron.
Byron.
Gracias por tu ayuda, Byron.
Yardımın için sağol, Byron.
BIBLIOTECA DE REEDSVILLE SUBASTA ANUAL Byron y yo presidimos el comité de renovación.
Byron'la ben yenileme komitesinin şefleriyiz.
- No sé, Byron...
- Bilmiyorum, Byron...
Recibiré órdenes de ti el día que pueda chuparme mis huevos.
Byron, senden direkt emir aldığım gün ancak kendi taşaklarımı yaladığım gün olabilir.
No se enoje con Byron.
Burada olduğu için yaşlı Byron'a kızma sakın.
Byron Io llevará de vuelta.
Şimdi Byron sizi geri götürecek.
Iba a la playa y me lanzaban copias de Byron a la cara.
Plaja giderdim ve insanlar Byron fotokopilerini suratıma çarpardı.
Un soneto de Byron puede ser muy alto en lo vertical pero no mucho en lo horizontal.
Byron'un bir şiiri, dikey eksende yüksek değere sahipken yatay eksende ortalama bir değeri vardır.
Me gusta Byron.
" Byron'u severim.
Hola, pequeño Lord Byron.
Merhaba küçük Lord Byron.
Íbamos a la casa de la otra cada fin de semana y pasábamos la noche.
Boş vakitlerde okumak için. " Byron :
Byron...
Byron.
Es Byron.
Byron.
Poemas de amor de Lord Byron, el Kama Sutra Prostitutas y siervas.
Lord Byron'dan Aşk Şiirleri, Kamasutra, Hayat Kadınları ve Cariyeler.
Byron, no nos molestes ahora, cariño.
Byron, şimdi bizi rahat bırak yavrum.
Cuando venía de regreso, te vio con Byron en el auto.
Eve dönerken arabanızda Byron'la seni görmüş.
¿ Qué estabas haciendo con Byron a las 4 A.M.?
Sabahın 4'ünde Byron'la sokakta ne yapıyordun?
¿ Por qué no le dices : "Byron, soy tu papá"?
Neden ona "ben senin babanım Byron" demiyorsun?
¿ Es ése el camino, Byron?
Bu yol muydu Byron?
Sujétate, Byron.
Sıkı tutun Byron.
Tu nombre... es Byron.
Adın... Byron.
Hazel Byron.
Hazel? - Hazel Byron.
¿ Conoces a Hazel Byron?
- Bayan Byron'ı tanıyor musun?
Vuelve a lo que le estaba diciendo al Sr. Keller...
Bir dakika, bayan Byron'ın Keller'la konuştuğu markete geri dön.
Me chiflan Shakespeare, Byron y T.S. Eliot.
Shakespeare, Byron ve T.S. Eliot için deli olurum.
- ¿ Es de Byron?
- Byron dan mı? - Hayır, benden.
Lord Byron dijo : "Es 3 veces más feliz aquél cuyo nombre está bien escrito".
Lord Byron dediği gibi "İsmi Mutlu olanlar. Mutlu mu?"
Yo soy Peter, el papá de Byron.
İsmim Peter, Byron'un babasıyım.
- No sé. Llamó el papá de Byron.
Byron'ın babası aradı.
¡ No, cariño!
Byron, tatlım, hayır.
Byron, ven aquí.
Byron, buraya gel.
Sí, Byron, desde luego.
Evet, Byron, görüyoruz.
Sigue con él, Byron.
Olayı takip et, Byron.
Byron, ¿ fue un disparo lo que vimos saliendo por la ventana del conductor?
Byron, şöför tarafındaki camdan ateş mi edildi?
Byron, ¿ puedes acercarte un poco más al BMW?
Byron, bizi BMWye biraz daha yaklaştırabilir misin?
Ésa fue una maniobra bastante peligrosa y radical por parte de la policía... Sobre todo con un rehén en el auto y la carretera bloqueada, ¿ no crees, Byron?
Az ilerde bir barikat ve risk altında bir rehine olmasına rağmen polis oldukça tehlikeli ve radikal bir tedbir aldı.
Byron, es fácil para nosotros al traerles esta noticia... Olvidar que hay una muchachita aterrada en ese auto.
Biliyorsun ki Byron, bu haberi arabada çok korkmuş küçük bir kız yokmuş gibi sunabiliyoruz.
Pobre Byron.
Zavallı Byron.
¿ Byron Hadley?
Byron Hadley?
No estuve allí, pero me dijeron que Hadley lloró como una niña cuando se lo llevaron.
Görmek için orada değildim, fakat Byron Hadley'i aldıklarında bir kız gibi hıçkırarak ağladığını duydum.
Byron Calley, huyendo con Magneto.
Byron Calley, Magneto'yla gidiyor.
- Sí, por favor, Byron.
Ayrıca ondan biraz daha para iste.
Por supuesto, Byron.
Elbette Byron.
¿ Eres tú, Byron?
Bu sen misin, Byron?
Hola, soy Byron.
Merhaba, ben Byron.
¿ Radical?
- Sen ne dersin, Byron?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]