English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Cad

Cad traducir turco

19,459 traducción paralela
¿ Y si una bruja dice que puedo conocer al príncipe Eric si le doy mi voz?
Peki ya, Prens Eric adında ona sesimi vermemi söyleyen deniz cadısıyla tanışırsam?
Es su problema no venir incluso las brujas perdonan
Bunu göremiyorsa, bu onun sorunudur. - Buna cadıların da dostları ayırması da dahil mi? - Ben bir şeytanım.
El poder de una bruja es más fuerte en tríos.
Cadıların gücü en fazladır üç olunca sayıları.
Es Halloween.
Bugün Cadılar Bayramı.
Sí, así que por qué no nos das la noche libre para que podamos animar a Serena y celebrar Halloween.
O yüzden, bu akşam izin versen de, Serena'yı neşelendirip, Cadılar Bayramını kutlasak olmaz mı?
Un aquelarre.
Cadılar meclisi.
Brujas.
Cadılar.
Y el poder de las brujas siempre es más fuerte en tríos.
Ve cadıların gücü en fazladır üç olunca sayıları.
¿ Brujas, ahora?
Cadı ha?
Brujas.
Cadı.
Bueno, ¿ cuál bruja va a montar este palo de escoba?
Pekala, hangi cadı bu süpürgeye binecek?
Bien. Quiero oír ideas de lugares donde el asesino serial podría enfrentar a las brujas.
Tamam, seri katilin ve cadıların yüzleştiği sahneler için diğer fikirleri de duyalım.
Lo único que usamos de tu guión fue que acusaron a las brujas de los crímenes del asesino serial...
Senaryondan kullandığımız tek şey cadıların seri katilin cinayetlerinden ötürü suçlanması.
Si las brujas reciben poder con la menstruación, ¿ por qué no lo pierden al entrar en la menopausia?
Mesela cadılar güçlerini adetlerinden alıyorsa neden menopoza girdiklerinde güçlerini kaybetmiyorlar?
¿ Un médico brujo?
Bir cadı doktoru?
- ¡ Ojalá lo queme como a una bruja!
Umarım onu bir cadı gibi yakmıştır!
Fue la noche de Halloween.
Cadılar Bayramı gecesiydi.
Ya no me gusta más Halloween.
Artık Cadılar Bayramı'nı sevmiyorum.
Fue la noche de Halloween.
Cadılar Bayramı gecesi.
¿ Y llamar bruja a tu mujer fue tu mejor idea?
Yani en iyi fikrin karına cadı demek miydi?
Si crees... que tu esposa... es una bruja... ¿ Quién soy yo para contradecirte?
Karının bir cadı olduğunu düşünüyorsan bu durumda seni yalanlayacak kimim ki?
Esta mujer es una mentirosa y una bruja.
Bu kadın yalancı ve cadı.
Es una bruja.
O bir cadı.
La Dama Blanca es una bruja blanca, y yo practico... magia blanca, Sire.
Büyücü Kadın beyaz bir cadıdır. Ben de beyaz büyü yaparım efendim.
A vuestra salud, maestro Raymond... sois un maldito bastardo. Y vos... que chupa la polla del diablo.
Kadehimi kötü herif efendi Raymond'a ve şeytanla düşüp kalkan cadıya kaldırıyorum!
¡ Sire, esta mujer es una mentirosa y una bruja!
Efendim bu kadın yalancının teki ve cadı!
Pero La Dama Blanca es una bruja blanca, y practico magia blanca.
Büyücü Kadın beyaz bir cadıdır ve beyaz büyü yaparım.
El juicio por brujería, Colum.
- Cadı mahkemesi Colum.
¿ La Sassenach? ¿ Una bruja?
İngiliz, cadı mı?
- ¡ Jamie! ¿ Qué has visto, bruja?
Ne gördün Cadı?
Sabéis que fue juzgada por bruja... por aquellos que no comprenden la diferencia entra la magia negra... y el poder de los antiguos.
Onun kara büyüyle eski büyülerin gücü arasındaki farkı anlayamayanlar tarafından cadılıkla suçlandığını biliyorsunuz.
No, no.
Hayır! - Cadı!
¡ Eres una de esas brujas!
Sen o cadılardan birisin!
Son un auténtico aquelarre.
Onlar iyi niyetli cadılar meclisi.
¡ Eres una puta bruja!
Sen lanet olası bir cadısın!
La sangre de bruja me hará fuerte.
Cadı kanı beni güçlü kılar.
Puede que seas una bruja... pero yo soy un fantasma.
Sen cadı olabilirsin ama ben de hayaletim.
Tengo sangre de bruja en mis venas.
Damarlarımda cadı kanı dolaşıyor benim.
Acabo de comerme una bruja.
- Az önce bir öğün cadı yedim.
- Soy el mago de las tiendas.
Ben çadır sihirbazıyım.
A menos que una serpiente se deslice a la tienda. Ahí estarás sola.
Yılan olmadıkça Çadırın içine kayar O halde tek başınasın.
¿ Sabes? Nada se meterá en esta tienda.
Biliyorsun, hiçbir şey bu çadırın içine girmiyor.
Pudo haber hecho jirones la tienda, y no lo hizo.
Yırtılmış olabilir Parçalamak için bu çadır Ve yapmadı.
¿ Crees que la tienda es una zona mágica segura? No.
Çadırın büyülü bir güvenlik bölgesi olduğunu mu düşünüyorsun?
No es la tienda, idiota.
Bu çadır değil salak.
- ¡ No te acerques a la cabaña de sudor!
- Olmaz. Terleme çadırından uzak dur.
Es como una cabaña de sudor.
Burası terleme çadırı gibi.
... pondremos tiendas de campaña aquí para que la gente duerma
Bak, orada çadırlar var, insanlar orada yatabilir.
Se llama una tienda de campaña en el bosque.
- Ormanda bir çadır.
Nos obligó a la huelga y luego se sentó en su tienda.
O bizi greve zorladı sonra çadıra oturdu ve konserve şeftalisini yedi.
Puedo colarme en la propia tienda del general Cope. Robaré su espada.
General Cope'un çadırına gizlice sızıp kılıcını çalabilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]