Cake traducir turco

That takes the cake. - Eso es el colmo

Daha ne olsun ki.

Si ella deletrea "cake" ( DULCE ) consigue un dulce.

Benden pasta istiyor.

No, "cake" ( DULCE ) no.

Hayır, anahtar değil.

No he comido nunca un plun-cake tan bueno.

Hayatımda yediğim en iyi meyveli pastaydı.

Sí, y adiós plum-cake.

Tam öyle oldu. Meyveli kekimin bir yanı ezildi.

No sé si lo conocen, pero.. .. una cosa es tener toda la habitación en azul y blanco, con banners..... y la torta en forma de football. Fue como mucho.

Onu tanıyormusunuz bilmiyorum, ama..... odayı bayraklarla mavi beyaza boyamak bir şey and the cake in the shape of a football.

- ¿ Puedo comer otro hot cake?

- Bir krep daha alabilir miyim?

- No, no puedes comer otro hot cake.

- Hayır, alamazsın.

Es la continuación del libro llamado "Torta de trasero".

"Butt Cake" olarak bilinen kitabın bir devamı var.

¿ Padre Harry Cake-Lyneham?

Peder Harry Cake-Lyneham?

Colocar una Jaffa Cake ( tipo de galleta ) opcional en el platillo, como un orgulloso soldado estando de pie atentamente junto a una... taza de té gigante.

Çay tabağına tercihen bir bisküvi iliştirmek mağrur bir asker edasıyla dev bir çay fincanının yanında esas duruşta beklemesi.

Sí, un muchacho en el seminario, el Padre Benny Pastel, grabó una canción que fue al número uno en Inglaterra.

Papaz okulundaki bir arkadaş, Peder Benny Cake... bir şarkı kaydetti ve İngiltere'de 1 numaraya yükseldi. - Gerçekten mi?

Coca-Cola y cake de chocolate.

- Kolayla... Çikolatalı kek. - Kahvaltıda bunları mı yiyeceksin?

- Sí. Una Cola y cake. ¿ Está sorda?

Kolayla çikolatalı kek dedik, sağır mısın?

Podríamos estar muertos para la noche. Cómete el cake.

Geceyi çıkaramayabiliriz.

¿ Quieres un Jaffa Cake?

Jaffa keki ister misin?

Cake es bueno. Pero no se puede tienen relaciones sexuales con pastel.

Pasta iyidir fakat pasta ile seks yapamazsın.

- - "Cake".

Pasta.

- ¡ Hija! - Te echaba de menos, Pam-cake.

- Seni çok özledim, Pamkekim.

Tu pequeña Pam-cake lo tiene peor que yo.

Senin küçük Pamkek'in daha zor durumda.

Pam-cake, vamos, mamá tiene tu bañador.

Pamkek, gidelim. Annen mayonu getirdi.

Pan comido. ( Piece of cake, pedazo de torta )

Bir parça kekle.

Y no hay ninguna en el en la base de la fumarola de cake.

Ayrıca lokma standında kimse kalmamış.

alguien gusta torta de queso? - Guatemalteca.

Herkes Cheese cake alıyor değil mi?

No, sólo digo que detesto tener que ver al hermano mayor de Cake... trabajando en una tintorería.

Kardeşimin burada çalıştığını görmekten nefret ediyorum. Bu yüzden parayı ona ver.

- ¿ Cake?

- Kek, mesela?

- Un pedazo de cake. Precisamente, haré un poco de prensa haciendo alguna cosa fácil de héroe, y me estarán suplicando para mantenerme en el programa.

Basitçe, sadece kahramanlık hikayesi yapacak basın kuruluşu bulmalıyım.

Compré un pastel incluso

I even bought a cake

Patirarla.

Patty Cake.

¿ Estás haciendo un cake a esta hora del día?

Niye bu kadar erken?

Tienes los últimos de Cake y de Pulp.

Yeni Cake CD'si almışsın.

- O son pans-cake?

Yoksa kreps-kule mi?

¿ Pasteles de harina o caramelo?

Funnel cake yada fried Snickers?

No, quiero decir con los pasteles y el caramelo.

Hayır, funnel cake ve snickers ile birlikte bir şişe su demek istemiştim.

Porque si lo haces por mí, puedo comer cangrejo.

Benim için yapıyorsan, crab cake alabilirim.

Tenemos jamón del diablo, sus huevos y de postre... un pedazo del cake del diablo.

Canlanın... ... bir sürü yumurta var salam var. Tatlı için de şeytanın meyveli pastası.

¡ Yo no puedo beber. Pero sí puedo comer bombones con licor!

Ben içki içemem ama Cosmopolitan "cheese cake" yiyebilirim.

Actual campeona de los pastelillos y la más elegante de este deporte. Patty "Torta" Newton.

Şu anki çörek yeme şampiyonu ve yeme işinin en zarif ismi, Patty Cake Newton.

Abriremos para Cake.

Bizden sonra da Cake çıkacak.

Un tipo tratando de hacer el Hot cake mas grande del mundo.

Adamın biri dünyanın en büyük krepini yapmaya çalışıyormuş.

Que buenos cake-os de pan-o!

Que buenos cake-os de pan-o!

Cake, Coldplay, Travis, y un par de grupos musicales de origen indio. También puse algo de los Kinks. Mi mamá los admira, sé sobre ellos.

Cake, Coldplay, Travis, birkaç tane popüler müzik, bir iki de Kinks koydum, annem koyu bir Kinks hayranıdır ve ben tüm sözlerini bilirim.

Le dicen The Cake, por lo fácil que es entrar.

Girmesi kolay olduğu için mekâna "çantada keklik" diyorlar.

Si un cake sirio le recuerda su infancia argelina, no puede ser argelina.

Suriye yapımı bir cezerye ona Cezayir'i çağrıştırıyorsa Cezayirli değil demektir.

- ¡ Más pastelitos de cangrejo, por favor!

Lütfen bize biraz Crab Cake getirirmisiniz?

Comeremos cake cuando regreses.

Döndüğünüzde pasta yeriz.

Mi cake de cumpleaños llego.

Doğum günü pastam geldi.

Raspberry mousse cake con hojas de gelatina.

Arasına jöle döşenmiş frambuazlı pasta.

- Pistachio L'apricot, un raro cheese cake.

- Pistachio L'apricot az peynirli pasta.

¡ Hay incluso un pastel "lo siento"!

"Üzgünüm" pastası bile var! ( Üzgünüm pastası = Sorry cake )

¿ Un cake?

Kek mi yapıyorsun?