English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Cale

Cale traducir turco

306 traducción paralela
Y que me ponga delante de un toro y me cale os importa tres pepinos.
Sonunda boğayla yüz yüze geldiğimde tükenmiş oluyorum.
Me envía el Sr. Cale. Un recado para Broadwick Street.
Bay Cale gönderdi, Broadwick Street'e bir şeyler gidecekmiş.
Prefiero la muerte, Sr. Cale.
Ölmeyi tercih ederim Bay Cale.
El Sr. Cale dice que ha pasado el fin de semana en Brighton.
Bay Cale hafta sonu Brighton'a gittiğini söyledi.
Ya no se cale.
Daha fazla oyalamayacağım.
¡ Cuando nuestra escuela reviente mañana, será algo que cale en toda una generación!
Yarın okulumuz havaya uçtuğunda adeta bir nesile aşılanmış olacak.
No, el Dr. Kellar me ha recetado otros, pero pídeme la hidratante.
Hayır. Dr Cale yeni reçete yazacak. Ama nemlendirici sipariş edebilirsin.
- Cale, hermanos.
- Gelin beyler.
Si sunt pe cale de a face un zbor la Seattle-Tacoma, si nu am apucat sa lau hainele de la spalatorie.
Seattle-Tacoma'ya uçacağım... ve çamaşırlarımı almak için vaktim olmadı. - Ve?
¿ Cale?
Cale?
Ahora, para llevar al profesor Cale a un hospital cuanto antes.
Profesör Cale'yi mümkün olduğunca çabuk götürmeliyiz.
Con Cale enfermo, no hay película.
Cale hasta. film bitti.
Íbamos a llevar a Cale al hospital, no a cazar serpientes.
Cale'ı hastaneye götürüyorduk, şimdi yılan mı yakalıyoruz?
- Vivimos en la misma cale.
- Aynı sokakta yaşıyoruz.
Sgto. Cale Wangro.
Çavuş Cale Wangro.
Habla Cale.
Ben Cale.
Hola, Cale.
Merhaba, Cale.
Un momento, Cale.
Bekle, Cale.
Puede que mamá no te cale, pero yo sí.
Annem gerçek seni görmüyor olabilir, ama ben görüyorum.
- Cale, ¿ estás bien?
- Cale, iyi misin?
- Cale...
- Cale...
- Cale, ya es hora.
- Cale, vakit geldi. - Hayır.
Cale. ¿ Recuerdas?
Cale. Tamam mı ha?
Hola, Cale.
Hey, Cale.
Es un mapa, Cale. Nos puede decir dónde escondió tu padre el Titán.
O bir harita, Cale.Bize, babanın'Titan'ı nereye gizlediğini gösterebilir.
- Cale, llegó la hora de dejar de huir.
- Zamanı geldi, Cale. Kaçmayı durdurmanın zamanı.
- No, tú te vienes. - No, Cale.
- Hayır, geliyorsun.
Ya tendré noticias de ti.
- Hayır, Cale.
Éste es Cale.
Bu Cale.
- Te acuerdas de Cale.
- Cale'i hatırlarsın.
- Bienvenido al planeta Sesharrim, Cale.
- Sesharrim gezegenine hoş geldin, Cale.
- ¿ Por qué no disparan a Cale?
- Neden Cale'e ateş etmiyorlar?
Los Drej tienen a Cale, pero no se saldrán con la suya.
Tamam, Drej Cale'i aldı. Fakat onunla gidemeyecekler.
Cale. ¿ Estás bien?
Cale. İyi misin?
- Es Cale.
- Ben Cale.
- Tu padre fue un gran hombre, Cale.
- Baban harika bir adamdı, Cale.
- ¿ Dónde están Cale y Akima?
- Cale ve Akima nerede?
Te calé bien desde el principio.
Seni başından beri değerlendirdim.
La calé desde el principio.
Nasıl biri olduğunu ilk bakışta anladım.
Te calé desde el primer momento.
Hacı kıyafetleri içindesin ama bence sen sinsi tilkinin tekisin. Ne dersin?
Porque la calé desde el primer momento.
Niye dersin? Çünkü senin ciğerini okudum.
Me tomó como rehén hasta que lo calé bien.
Sonunda hakkından gelinceye dek beni rehin aldı.
Te calé desde el primer momento.
Başından beri bunu fark etmediğimi sanma.
Se las daba de granjero, pero lo calé en menos de nada.
İri yarı, masum bir genç olarak geldi ama... içindeki şehirli kahramanı anında fark ettim.
Cale, ese día, el día en que los Drej descendieron del cielo, lo único que importaba
Cale ; bu gün, Drej'in günü.
Pero hoy no, Cale.
Fakat bugün değil, Cale.
Cale...
Cale...
Tienen a Cale.
Cale ellerinde.
- ¡ Cale!
- Cale!
¿ No lo entiendes, Cale?
Anlamadın mı, Cale?
Cale, vamos.
Cale, gel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]