Translate.vc / español → turco / Canary
Canary traducir turco
178 traducción paralela
- Me llamo Canary, señora. Discúlpeme.
Canary asıl adaım, madam.
- Adelante, Srta. Canary.
Neden içeri gelmiyorsunuz Bayan Canary.
¿ Cómo le va, Srta. Canary?
Peki, nasılsınız Bayan Canary?
Me llamo Canary, Miss Adams, la mayoría me dice Calamity.
Benim adım Canary, Bayan Adams. Pek çok insan bana Calamity der.
Si Ud.no se va de aquí en este instante, Sr. Canary o Sr. Calamity, o como se llame...
Eğer derhal buradan defolup gitmezseniz Bay Canary... veya Bay Calamity veya adınız her ne ise...
Las lslas Canarias han dado luz verde.
Canary Islands roket fırlatmayı onaylıyor.
"Chestnut brown canary..."
"Chestnut brown canary..."
Eso era lo que Black Canary intentaba lograr.
Kara kanarya'nın yapmaya çalıştığı da buydu.
No es solo Black Canary, ella era tu mamá.
O sadece kara kanarya değildi. Annendi.
Canary te amaba Dinah, sabes eso.
Kanarya da seni sevdi, Dinah, biliyorsun.
Black Canary.
Kara kanarya.
- ¿ Eres la hija de Black Canary?
- Kara kanarya'nın mı kızısın?
Espera, ¿ tiene fusión mental, telekinesis y el grito de Canary? - ¿ Qué grito de Canary?
Durun, akıl karıştırabiliyor, telekinetik ve kanarya çığlığı mı var?
- No. Deja que vaya Canary.
- Hayır, bırak kanarya gitsin.
Canary se infiltró, se hizo una de ellos, la tenía difícil el fiscal.
Kanarya onların kesinlikle sızılmaz denilen işlerine sızdı.
Black Canary. Dios mío. Estoy tan...
Kara kanarya Oh, aman tanrım.
Black Canary y yo tenemos muchos asuntos inconclusos.
Kara kanaryayla benim, çözümlenmemiş, uh, çok meselemiz var.
- ¿ Sabes dónde está Canary?
- Kanarya nerede, biliyor musun?
¿ Encontraste algo? Se dice que la familia Hawke dobló la recompensa de Canary.
Sokakta söylenen, hawke ailesi, kanaryanın ödülünü 2 katına çıkartmış.
Llena mi alma de una profunda paz el volver a verte, Canary.
Seni tekrar görmek, ruhumu bir huzurla doldurdu, Kanarya.
Es un momento profundo para mí hacer que la hija de Black Canary mire morir a su madre..... al igual que yo vi morir a mi padre.
... Benim babamın ölüşünü seyrettiğim gibi kanaryanın kızı da, onun ölümünü seyredecek.
¿ Un canario en Canary Wharf?
Kanarya Adaları'nda kanaryayla mı?
Soy Jane Canary buscando al maldito Dr. Cochran.
Ben Jane Cannary, Doktor Cochran'ı arıyorum!
Estrenaré Canary Carl el fin de semana del Día de los Caídos.
Hafta sonu Canary Carl Memorial Day'i başlatıyorum.
Hablando de chillar, Canario Negro noté que no puedes quitarme los ojos de encima.
Söylemekten söz etmişken, Black Canary'nin gözlerini bir türlü benden alamadığını görüyorum.
Estoy aquí por asuntos de la Liga, Canario.
Birlik işi için buradayım, Canary.
No hagan que Canario Negro y yo los persigamos.
Black Canary'i üstünüze salmamı istemezsiniz.
- Deja de seguirnos, Canario.
Bizi izlemeyi bırakın, Canary.
Y Canario Negro dijo que una flecha-sierra era autoindulgente.
Black Canary, testere şeklinde okun abartı olacağını söylemişti.
Prokofiev y Bartok, el Hot Canary...
Prokofiev ve Bartok, Ateşli Kanarya...
Estamos en el muelle Canary.
Canary Wharf'tayız.
¿ Este edificio es el muelle Canary?
Öyle olmalı. Şu bina, Canary Wharf Kulesi!
¿ Qué hay de la batalla de Canary Wharf?
Kanarya rıhtımındaki savaş?
Ellos estaba detrás de la Batalla del Muelle de los Canarios
Canary Kulesi Savaşı'nın arkasındakiler.
Era el final de la batalla de Canary Wharf.
Canary Wharf savaşının sonuna doğruydu.
El viejo régimen se destruyo en Canary Wharf.
Eski rejim Canary Rıhtımı'nda yok edildi.
La batalla de Canary Wharf. Vi la lista de bajas.
Canary Rıhtımı Savaşı'ndan sonra ölenlerin listesini gördüm.
Trabajaba en Canary Wharf.
Canary Kulesi'nde çalışırdı.
Vi lo que hicieron en Canary Wharf.
Canary Wharf'da ne yaptıklarını gördüm.
Que nos case Sir Alan Sugar y vivamos de croissants en Canary Wharf
Sir Alan Sugar bizi evlendirsin ve Canary Wharf'taki terayağlı kruvasanlarla yaşayalım.
Canary Wharf.
Kanarya Rıhtımı.
Darte un poco de lo que le hiciste pasar a Canary.
Kanarya'ya yaptığın şeyin tadına bakarsın.
Black Canary fue la primera que se cruzó en mi camino.
Kara kanarya ilk yoluma çıkandı.
- ¿ Eres Black Canary?
- Sen, Kara kanarya mısın?
- Quizás tengas el grito de Canary.
- Kanarya çığlığını açıklıyor.
Eres Black Canary.
Kara kanaryasın.
Ya no soy Black Canary.
Artık, Kara kanarya değilim.
¡ La hija de Black Canary!
Wow, Kara kanaryanın kızı.
Canary y tu mamá jamás se llevaron bien.
Kanarya ve annen, hiç geçinemezlerdi.
¿ Qué pasa, Canary?
Sorun ne kanarya?
Pelee al lado de Black Canary.
Kara kanarya'nın yanında dövüştüm.