Translate.vc / español → turco / Canyon
Canyon traducir turco
597 traducción paralela
¿ Te gusta este lugar? ¿ Shadow Canyon?
Shadow Canyon'ı sevdin mi?
VIVE LA VIDA DE TUS SUEÑOS SHADOW CANYON FINCAS
HAYALLERİNİZDEKİ HAYATI YAŞAYIN
Por orden del gobernador de California, Shadow Canyon está bajo el mandato de evacuación obligatoria.
Kaliforniya Valisi'nin emri üzerine Shadow Canyon'da zorunlu tahliye yapılacaktır.
Shadow Canyon está bajo el mandato de evacuación obligatoria.
Shadow Canyon'da zorunlu tahliye yapılacaktır.
Unos 200 acres situados en Terry Canyon a ambos lados de Willet Creek.
Kampın yeri. Terry Vadisinde 100 hektarlık bir arazi. Willet Nehrinin etrafında.
- ¿ En Terry Canyon?
- Terry Vadisinde mi?
El campamento se situaría en el terreno adjunto al río conocido como Willet Creek, en Terry Canyon con el propósito de reunir a chicos con diferentes formas de vida de diversas partes del país.
Bir nehrin kenarına... Terry Canyon'daki Willet Nehrinin kenarına yapılacak bu kampla... yurdumuzun değişik yerlerinden gelen... her kesimden çocuğu bir araya getirmek amaçlanmıştır.
La apropiación para desviar y cercar la cabecera de Willet Creek en Terry Canyon.
Terry Vadisindeki Willet Nehrinin... yatağının değiştirilmesi ve istimlakı.
Venid al 7244 de la calle Laverne. Os enseñaré dónde fueron a parar.
Laurel Canyon yolundaki 7244 Laverne Terrace'a gel kurşunların nereye gittiğini göstereyim.
Iremos al Norte, al Cañón White Spring.
White Spring Canyon'ın kuzeyine gidiyoruz.
Tip Henry abandonó el país y perdió la granja y recuperó su viejo campo.
O, Feserley Canyon'u kurtardı. Tip Henry'yi evinden çıkardı ve buradan kovdu,... çiftliğinizdesiniz, rahatınız da yerinde.
- Laurel Canyon.
- Coldwater Kanyonu'nda. Para orada saklı.
Que los hombres cabalguen por la línea y comprueba las vallas desde aquí hasta Blackstone Canyon.
Adamlar hat boyunca devriye gezsin ve burayla Blackstone Canyon'u arasındaki tüm çit boyunu kontrol edin.
Escondido en un viejo refugio en la cascada de Rock Canyon.
ªelalenin orada Rock Kanyonu'ndaki bir kulübede saklaniyor.
Montad. Nos vamos a Rock Canyon.
Rock Kanyonu'na gidiyoruz.
Está bien, está bien, muerto no me servirá de nada.
Kaydettirmek için Canyon City'e gidiyordum.
Encontré una veta, le lleve una muestra a Brade.
Canyon City'e gidiyorsan numune üzerinde olmalı. Üzerimde.
Si ibas a Canyon City llevarás la muestra contigo.
Üzerinde hiç olmadı. İşletme hakkı alacaktım.
Y hay un día de camino a Canyon City.
Yok. Canyon City'e gitmek, atla bir günü alır.
Un día de camino al fuerte de Canyon City. Y otro para que vengan los soldados.
Canyon City kalesi bir günlük yolda.
Diles que no esperen a las tropas de Canyon City.
Onlara söyle, Canyon City'den asker beklemesinler.
Partiremos en cuanto lleguen las tropas de Canyon City.
Ordu Canyon City'ye geldiğinde biz en kısa sürede oraya gideriz.
¿ Y qué pasa con la caballería de Canyon City?
Canyon City'deki Süvari ne olacak?
En Carbon Canyon.
Karbon Kanyonu'na.
Creo que daré una vuelta por Creek Canyon.
Creek kanyon'a gidebilirim diye düşündüm.
Recoged el cadáver de Kenley. Está en Canyon Falls.
- Canyon Falls'dan Kenley'nin cesedini getirin.
Esconded las carretas en Blackfoot Canyon y aguarda a la oscuridad.
Arabaları Kara ayak Kanyon'una sakla. Akşama kadar orada kal.
Viven como un atajo de perros salvajes en Blanco Canyon.
Blanco Kanyonu'nda vahşi köpek sürüsü gibi yaşarlar.
Y te aviso : vuelve a poner un pie en Blanco Canyon, y estas tierras se cubrirán de sangre hasta que sólo quede uno de los dos.
Seni uyarıyorum. Bir daha Blanco Kanyonu'na adımını atarsan bu bölge hiçbirimiz kalmayıncaya kadar kandan kıpkırmızı olur.
- Voy a Blanco Canyon.
Blanco Kanyonu'na gidiyorum.
¿ Qué tienes que hacer en Blanco Canyon?
Blanco Kanyonu'nda ne işin var?
¿ Qué le parece Blanco Canyon?
Blanco Kanyonu'nu nasıl buldun? Hah?
Los Hannassey no descansarán en paz, hasta que los huesos de Henry Terrill sean esparcidos por Blanco Canyon.
Hannassey'ler, Henry Terrill'ın kemikleri Blanco Kanyonu'nda dağılana kadar huzur bulamayacak!
El que no quiera acompañarme puede darse la vuelta y regresar por ese cañón.
Böyle düşünmeyen biri varsa, geri dönüp Canyon'dan aşağıya doğru atını sürmekte serbesttir.
Como ayer en el cañón, ¿ verdad?
Dün Canyon'daki gibi mi?
Eh, Claude, si giramos a la derecha en la siguiente manzana... puedo llevarte a Coldwater Canyon... y enseñarte la casa.
Claude, Bir sonraki sokaktan sağa dönersek seni Coldwater Kanyonu'na götürür ve evi gösterebilirim.
Hace unos 8 ó 10 meses, se supone que unos mexicanos fueron masacrados por apaches en el Cañón Serpiente Cascabel, o, al menos, todos decían que habían sido apaches.
Yaklaşık on ay önce, Rattlesnake Canyon'unda bazı Meksikalılar katledildi. Bunu Apache'lerden bildiler. en azından herkes, apache'lerin yaptığını söyledi.
Algunos nos cubrimos de barro y les preparamos una emboscada en el Cañón Serpiente Cascabel.
Böylece bizden bir grup aradan sıyrılıp, onları, Rattlesnake Canyon'da pusuya düşürdük
Mira, los chicos y yo entramos en el cañón de Ramson igual que tú.
Bak, ben ve çocuklar Ransom Canyon'a doğru at sürüyorduk, Sizin gibi.
Arizona Estado del Gran Cañón
Arizona Grand Canyon Eyaleti
¡ El Grand Canyon!
Grand Kanyon.
El señor Finch y Algernon, o como se llame el inglés, les siguen a unos 10 km en un coche que alquilaron en Canyon City.
Bay Finch ve Algernon da, yani diğer adıyla Limey de Canyon City'den kiraladıkları Chevrolet ile gidiyorlar.
Ahora estarán entrando en el cañón Bosquo.
Onlar şu anda Bosquo Canyon civarında olmalılar.
Coloqué otro envase... en la bomba del depósito de Stone Canyon.
Bir diğerini başka bir su deposuna yerleştirdim. Stone Canyon Su Deposu'ndaki pompalama istasyonuna.
¿ Van cerca de Laurel Canyon?
Laurel Canyon'a mı?
Buenas noches, ¿ Uds. van cerca de Laurel Canyon?
Merhaba. Laurel Canyon'a mı gidiyorsunuz?
Antes vivíamos en Lumish Canyon.
Geleli çok olmadı. Loomis Kanyonunda oturuyorduk.
Personas de Polderain, Lumish Canyon, Fishberg en fin, que abarque todo lo que consideren necesario.
Polderaine, Loomis Kanyonu, Finchberg'den gelenler... Gerektiğini düşündüğün kadar geriye gidin.
Y me tropecé con el nombre de McCain. Unos que vivían en Lumish Canyon.
McCain ismine rastladım ~ Loomis Kanyon'da oturanlar?
Me dirigía a Canyon City para registrarlo.
Düşürmüş olmalı.
así que ve a descubrir a los dos hombres muertos que dejé en la garganta Big Oke
İki adamını Rock canyon'da ölü olarak bıraktım, buraya gelirken onları bulmuş olacak.