Translate.vc / español → turco / Cary
Cary traducir turco
1,433 traducción paralela
Cary, ¿ tienes un minuto?
- Cary, bir dakikan var mı?
- Tomaré la ayuda que pueda.
- Ne tür bir destek olursa, kabulüm. - Cary.
Diane y Will decidirán entre Cary y tú, el viernes.
Diane ve Will sen ve Cary hakkında Cuma günü karar verecekler.
Cary estaba yendo de puerta en puerta con los socios de capital. Buscando apoyo.
Cary kapı kapı sermaye ortaklarını geziyor destek topluyor.
Cary es bueno para terminar cosas.
Cary iyi bir bağlamacı.
Ya sé, pero eso es lo que gente como Cary espera.
Biliyorum ama Cary gibiler de buna güvenir.
Sí, y también lo hizo Cary.
- Evet ama Cary de öyle.
Cary no tiene una familia.
Cary'nin bir ailesi yok.
También lo hará Cary.
- Cary de çalışır.
Me dices que Cary también puede hacerlo.
Cary'nin de daha çok çalışabileceğini söylüyorsunuz.
No eres Cary.
Sen Cary değilsin.
Nunca podrás ser Cary.
Asla Cary olamazsın.
Alicia, Cary.
Alicia, Cary.
Cary, ¿ tienes un minuto?
Cary, bir dakikan var mı?
Has estado genial, Cary.
Harikaydın, Cary.
Espero que no creas que yo soy la francesa y tú Cary Grant.
Umarım bu hikayede beni küçük Fransız kız kendini de Cary Grant yapmıyorsundur.
MI MADRE SIEMPRE DECÍA QUE CARY GRANT
- Öyle deme, Danny. Annem hep şöyle derdi :
NUNCA FUE AL GIMNASIO, SÓLO USABA ALGUNA VEZ LAS ESCALERAS.
Cary Grant hiç salona gitmemiş. Hiç asansör kullanmadan merdivenlerden inip çıkarmış.
¿ QUIERES ESCUCHAR UNA IMITACIÓN DEL MAYORDOMO CARY GRANT?
Cary Grant'in uşağının taklidini yapayım mı sana?
"SI DECIDES NO TOMAR UN ASCENSOR Y SUBIR POR LAS ESCALERAS, COMO CARY GRANT".
"Tabii Cary Grant gibi asansöre binmeyip merdivenleri kullanırsan olabilir."
NO SÉ LO QUE QUIERES DECIR.
- Cary Grant? - Ne diyorsun anlamadım.
Concentrado en lo fundamental, imaginé cómo Cary Grant besaría a Mary Clear.
Kurallara odaklanıyordum. Cary Grant, Mary Clear'i nasıl öpredi diye hayal etmiştim.
Eso fue desalentador porque Cary Grant y Mary Clear hacían muy buena pareja.
Bu cesaret kırıcıydı çünkü Cary Grant ve Mary Clear beraber çok iyi gözüküyorlardı.
Cary interrumpió su ruta
Taşıyıcılar yan gelip yatarsa kazanamayız tabi.
Este es el trato, Cary identificamos al traficante y nos dan rehabilitación, sin prontuario.
İşte önerim, Cary. Uyuşturucu satıcısını kimliğini veririz, uyuşturucu seminerine gideriz, sabıka kaydı olmayacak.
Cary puede hacerles la vida imposible.
Cary hayatlarını zindana çevirebilir.
Vamos, Cary.
- Yapma, Cary.
Buen truco, Cary.
Elini iyi oynadın, Cary.
Sigue escuchando a Cary.
Cary'yi dinleyeceğiz.
Cary lo está jugando como el dilema del prisionero.
Cary bunu mahkûmun ikilemi gibi oynuyor.
Mejor llama a Cary.
Cary'yi arasan iyi olur.
Cary, piénsalo. ¿ Por qué lo haría?
Cary bir düşün, neden ele verelim ki?
Inadmisible, Cary, y lo sabes.
Mahkemeye sunamazsın, Cary, sen de biliyorsun.
Cary.
Cary.
Entra.
Cary.
Cometí un error al dejarte ir, Cary.
Gitmene göz yumarak, hata yaptım, Cary.
Oye, espera un segundo, Cary.
Hey, biraz bekle, Cary.
Lo siento, Cary. ¿ Puedes esperar un segundo?
Pardon Cary, biraz daha bekleyebilir misin?
Mira, Cary, estaré jugando las siguientes dos horas.
Bak, Cary, 2 saat kadar oynayacağız.
Las cosas han cambiado, Cary.
Durum değişti, Cary.
Vuelve con nosotros, Cary.
Cary, bize geri dön.
Buen trabajo, Cary.
Aferin, Cary.
"Buen trabajo, Cary."
"Aferin, Cary."
- Cary.
- Cary.
Por cierto estoy considerando traerlo de vuelta.
Bu arada Cary'yı geri getirmeyi düşünüyorum.
- A Cary.
- Cary'yi.
Cary, ¿ qué pasa?
Cary, ne haber?
Cary, gracias por este empleo.
Cary, iş için teşekkür ederim.
El fiscal, Cary.
Savcı Yardımcısı? Cary?
Un momento, Cary.
- Bir saniye, Cary.
- Cary.
Cary.