Translate.vc / español → turco / Catania
Catania traducir turco
77 traducción paralela
" Los hechos de esta película transcurren en Italia en la isla de Sicilia, para ser más exactos en el pueblo de Acitrezza, no lejos de Catania, en el Mar Jónico.
Bu filmde anlatılan hikaye, Catania'ya fazla uzak olmayan... Ionio kıyısındaki Sicilya, Aritrezza'da geçer. İnsanın insanı sömürmesinin hikayesi... -... dünyanın her yanında yaşanmaya hiç durmadan devam eder.
¿ Recuerdas la foto que hicimos en Catania? Parece como si fuese ayer.
Catania'ya gelişimiz resim çektirişimiz sanki dün gibi...
Tendríamos que vender el pescado nosotros mismos en Catania...
O kadar uzak olmasaydı tuttuklarımızı Catania'ya götürürdük.
Mañana iré a Catania. ¿ Dónde vas?
Yarın çimento almak için Catania'ya gidiyorum.
Por cemento. Va a Catania para buscar esposa.
Bir karı bulacak!
Cuando quiera una, no necesitaré ir a Catania para casarme.
Evliliği kaldıracak bütçem olsaydı, Catania'ya gitmeme gerek olmazdı!
Debemos hacer lo que dice. De acuerdo. Toma el camión de la cooperativa a Catania... y dale esta carta al comisario.
Kooperatifin arabasını Catania'ya gönder ve bu mektubu komisyoncuya ver.
¿ Disculpe? Señorita Lucía, discúlpeme por tomarme la libertad... pero he oído que han liberado a'Ntoni de la cárcel en Catania.
Bayan Lucia, af edersiniz fakat az önce Antoni'nun Catania'da serbest bırakıldığını öğrendim.
Los Valastro van a Catania para hipotecar su casa. Es su única propiedad, su única esperanza para ganarse un futuro mejor.
Valastrolar sahip oldukları tek mal varlıkları olan evlerini daha iyi bir gelecek için umut olması amacıyla ipotek ettirmek için Catania'ya doğru yola çıkıyorlar.
Estamos aquí para ejecutar la hipoteca y embargar la casa. Somos del Banco Fidani en Catania, el banco que les dio el préstamo.
Biz Fidani Bankası'ndan geliyoruz, hak alma talimatıyla ilgili olarak.
¿ Qué ocurre? Concetta dice que los banqueros de Catania han traído al alguacil.
Concetta Catanialıların yanınızda olduklarını söylüyor.
El abuelo ha caído enfermo... y ahora se lo llevan a Catania... al Hospital de Santa Marta.
Büyükbaba çok hasta. Catania'daki Santa Marta Hastanesi'ne götürülmesi gerekiyor.
Quizás vaya a Catania o Siracusa.
Catania'ya ya da Siracusa'ya giderim.
Yo no soy romano, soy de la provincia de Catania.
- Romalı değilim, Catania eyaletindenim.
¡ Catania! Sí, sí, Catania.
- Catania!
Ésa donde te dice que vuelvas a Catania, y que pienses en casarte.
Catanya'ya dönüp orada evlilik konusunu düşünmeni isteyen mektup.
Tuvo que llegar el seductor de mi hijo de Catania, para ponerlo celoso.
Onun kıskanması için, baştan çıkarıcı oğlumun Catania'dan gelmesi gerekiyormuş.
Así todas las actrices de revista que llegan a Catania están a disposición de los amigos.
Bu şekilde Catania'ya gelen tüm dansçılar... onun arkadaşlarının hizmetinde.
Por el brillante futuro político del nuevo diputado, a quien toda Catania mira con orgullo y esperanza.
Tüm Catania'nın umut ve gurur dolu izlediği, yeni vekilin, parlak siyasi geleceğine.
El chico más guapo de Catania.
Catania'daki en yakışıklı çocuk.
Y que su suegro es de una de las familias más serias de Catania, además de rica.
Ve müstakbel kayınpederinin Catania'nın en iyi ailelerinden birinden olduğunu da. Ve en zenginlerinden biri olduğunu da.
Así se hace en Catania.
Catania'da şöyle yaparız.
Ya sabe que en Catania nadie se ocupa de los cuernos que tiene encima.
Zaten Catania'da herkesin... başkalarının işlerine burnunu soktuğunu bilirsiniz.
¿ Sabe por qué me hicieron federal de Catania?
Neden Catania'da olduğumu biliyor musunuz?
Cuando me fui de Catania, lo perdí todo.
Catania'dan ayrıldığımda, her şeyi kaybettim.
Lo que menos cuesta conservar es la miseria de Catania.
Catania'daki sefil hayat kötünün iyisi.
Quiero que toda Catania sepa que Alfio Magnanno, a los 60, aún va con mujeres.
Tüm Catania'nın bilmesini istiyorum... 60 yaşındaki Alfio Magnano'nun hala kadınları var.
Toda Catania lo sabe.
Bütün Catania bunu biliyor.
Ángela estaba en la secundaria, en un colegio de monjas, cerca de Catania.
Angela... Catania'da, rahibelerce yönetilen bir okula gönderildi.
Justo ese día comenzó en el Tribunal de Catania el juicio contra... Mariannina Terranova, conciudadana nuestra, asesina por motivos de honor.
Aynı hafta Catania'da... aşk cinayeti işleyen Marinana Terranova'nın... davası başladı.
Mariannina había tomado el tren y había descargado el revólver... en el cuerpo de su bien amado, a la salida de un cine en Catania.
Marianna bir trene binmiş... ve sinemadan çıkan adamın üzerine... silahını boşaltmış.
Le había comprado ese vestido en Catania... y había insistido en que saliera al paseo... por un motivo preciso.
Bu elbiseyi ona Catania'dan ben aldım. Ve özellikle giymesini istedim. - Barones.
Al día siguiente, con la excusa... de arreglar un asunto de impuestos, fui a Catania...
Ertesi gün, eski vergilere bakacağım bahanesini uydurarak... Catania'ya gittim.
He venido a propósito desde Catania para saber qué piensa hacer.
Onca yolu niyetinin ne olduğunu öğrenmek için geldim.
Rocky Pennisi de Catania...
Catania'dan Rocky Pennisi...
Mikey Corrado de Catania...
Catania'dan Mikey Corrado...
Si desean ser admitidos para evitar la aldea de Catania. Pero que vengan en seguida.
Ve içeri girmeye hak kazanmak istiyorlarsa Katanya köyünden uzak durup derhal gelsinler.
Todo lo que queda de la aldea de Catania.
- Katanya köyünden geri kalanlar.
En Siracusa. Avanzará al norte hacia Catania y quizá Messina.
Siraküza'ya çıkıp Kuzey Catania ve Messina'ya ilerleyecek.
Cierto, Montgomery enfrentó una tenaz resistencia en Catania.
Montgomery'nin, Catania yakınında, işgalin en sert direnişiyle karşılaştığı doğru.
Lleva el avión a Catania, Aquí no me fio.
Catania'ya git. Onlara güvenmiyorum.
Por ejemplo, el día de la partida de Mattei de Catania no había seguridad en el aeropuerto.
Örneğin, Mattei'nin Catania'dan ayrıldığı gün havaalanında güvenlik görevlisi yoktu! Ne?
Yo quisiera hacer una investigación para descubrir si alguno que trabajaba en el aeropuerto de Catania como empleado o como mecánico, o, incluso, simplemente como mozo de carga, abandonó su trabajo el día posterior o el día mismo del desastre.
Catania Havaalanı'nda çalışan işçi veya teknisyenlerden uçak kazasından sonra veya hatta aynı gün işinden ayrılan var mı diye araştırıp ortaya çıkarmak istiyorum.
En el momento oportuno, fue enviado al aeropuerto de Catania, para esperar órdenes.
Emirleri beklemek üzere Catania'daki havaalanına yerleştirildi.
En la revista Panorama, a propósito de una investigación de la policía en el aeropuerto de Catania, se lee :
Catania havaalanındaki soruşturmaya ilişkin olarak Panorama da diyor ki...
Peor que en Catania.
Catania'dakinden bile kötü.
¿ Has estado en Catania?
Hiç Catania'ya gittin mi?
¿ Qué quiere decir el que la viuda Corallo es el culo más bello de Catania?
Catania'nın en güzel götü Corallo'da demek ne demek
El mar de Trezza podría ser tan grande como toda Catania.
Trezza Catania kadar büyük değil!
¡ Y lo venderemos en Catania!
Ve doğrudan Catania'ya satış yaparız!
¿ Ya has vuelto de Catania?
Catania'dan mı?