Translate.vc / español → turco / Chino
Chino traducir turco
5,541 traducción paralela
Realmente siento lo de antes. ( En chino. )
Önceki yaşananlar için özür dilerim.
La mujer es el gran misterio de la vida, junto con ¿ el por qué te dan sal y pimienta en un restaurante chino?
Kadınlar hayatın büyük gizemidir, buna ilaveten Çin restoranında niye tuz ve karabiber verdikleri de.
¡ Contacta al gobierno chino!
Çin hükümetiyle bağlantıya geç!
¡ El canon de partículas en el satélite militar chino se disparará!
Çin askeri uydusu üzerindeki parçacık tabancası ateş etmek üzere!
Todo lo demás aquí está en chino.
Buradaki diğer her şey Çince yazılmış.
El carácter chino. Es Jiao.
Çince yazıyı. "jiao" yazıyormuş.
La agencia del gobierno chino ha afirmado que han capturado a un espía indio infiltrado en la frontera Lapcha.
Çin hükümeti Lapcha Sınırına sızan hintli bir casus yakaladıklarını duyurdu.
Señor, el capitán Karan Veer Dogra será juzgado en un Tribunal chino acusado de espionaje.
Efendim, Yüzbaşı Karan Veer Dogra casusluk suçlamasıyla Çinli bir mahkeme tarafından yargılanacak.
Y tu sin pensarlo ni un segundo, .. abandonas a un comando como Karan que sin pensarlo un segundo sacrifica su vida por su país. Lo estás entregando al ejército chino.
Siz bir saniye bile düşünmeden,... O ülkesi için bir saniye bile düşünmeden Karan gibi bir komandoyu terkediyorsunuz ama O ülkesi için bir saniye bile düşünmeden,... canını feda ediyorken... kendi ellerinizle onu Çin ordusuna veriyorsunuz Albay Sinha, hangisi daha önemli, Ülkemi yoksa bir asker mi?
Tu hombre Karanveer Dogra se comporta como un agente chino.
Adamın Karanveer Dogra Çinli bir ajan gibi davranıyor.
- tu bisabuelo. - Es chino.
- Bu adam Çinli.
Es un chino.
Çinli bu.
Mira, mi padre no era chino.
Babamın Çinlilikle uzaktan yakından alakası yoktu.
¿ No crees que haya alguna posibilidad de que el gen chino se haya saltado una generación?
Çinli geni bir nesli atlayıp direkt diğerine geçmiş olabilir mi sence?
Dicen que uno de cada tres bebés que nacen, es Chino.
Doğan her üç bebekten birinin Çinli olduğunu söylüyorlar.
Chino suena genial.
Çin yemeği harika duruyor.
El ejército Chino cometió la masacre.
Katliamı yapan Çin ordusuydu.
Los sacamos hasta que están suficientemente secos para la hoguera del Año Nuevo Chino.
Çin Yeni Yılı ateşi için yeterince kurusunlar diye arkada bekletiyoruz.
* El Año Nuevo Chino es muy divertido *
# Çin Yeni Yılı çok eğlenceli #
* Sobre la Gran Muralla, en lo alto * * como un palillo chino en el cielo... *
# Çin Seddi yüksekliğinde # # Tıpkı gökteki bir yemek çubuğu gibi #
El Año Nuevo Chino es alucinante.
Çin Yeni Yılı harika.
Te está enseñando chino.
Sana Çince öğretiyor. Ne kadar tatlı.
Si los chimpancés beben esto, yo soy chino.
Bu normal çaysa ben de ne olayım.
Soy Chino?
Ben Çinli miyim?
Es un abogado chino-americano en Palo Al...
Kendisi, Palo Alto'da çalışan Çinli-Amerikalı bir avukat.
No, no lo leí, no pude leerlo porque está en chino antiguo. - Entiendo.
Hayır, anlaşmayı okumadım okumama imkân da yoktu zira dilimizde yazılmamış.
Y te despertarás un día, te casarás con un tipo, tendrás un bebé chino y lo harás de una manera segura.
Sonra bir gün uyanacaksın, bir bakacaksın ki bir adamla evlisin Çinli bir evladınız var ve risk almaktan kaçınacaksın.
Ahora, es basicamente un plato chino, pero los trozos de perrito caliente lo hacen americano.
Bu aslında Çin mutfağından bir yemek ama sosis Amerika'dan olduğundan yemek Amerikan mutfağından oluyor.
Vale, en "A tus pies" cuando Gladys lleva a Norma Jeane al teatro chino, ¿ Por qué tiene que dejarla allí?
Peki, At your Feet parçasında, Gladys, Norma Jean'i Çin tiyatrosuna götürdüğünde neden orada bırakıyor?
"tendencias alarmistas." Como aquella vez en que estaba convencida de que a mi madre la había alcanzado el espíritu santo y hablaba idiomas extranjeras y en realidad solo estaba practicando con sus cintas de aprender chino.
dediği şeyden var. Mesela bir keresinde annemin kutsal ruh tarafından ele geçirildiği ve farklı dillerde konuştuğuna emindim, ama o sadece Çince kasetlerini çalışıyormuş.
Están en el dormitorio chino.
Çini odasındalar.
Sé que suena un poco a cuento chino, pero he comprado una docena de huevos de la verdulería y he pensado que podemos hacer esta cosa de fingir que un huevo es un niño por un día.
Biliyorum biraz yavan ama marketten bir düzine yumurta aldım ve düşündüm ki küçükken, yumurtayı gün boyu bebekmiş gibi taşıma olayını yapabiliriz.
¡ Él no es chino!
Adam Çinli değil.
Son mensajes, reportándose a su padre un oficial de alto rango en el partido comunista chino.
Babasına gönderdiği mesajlar Çin Komünist Partisi'ndeki üst düzey yetkili birine gidiyor.
Primero, sólo una parte de lo robado llegó al gobierno Chino.
İlki, çalıntı verilerin bir kısmı Çin Hükümeti'ne gitti.
Especialmente... una vez que un elemento subversivo del propio ejército chino reclame la responsabilidad.
Özellikle de Çin'in kendi ordusu içindeki azgın unsur sorumluluğu üstlendiğinde.
O material chino.
Sağ ol. Veya Çin malları.
Tenías que hacer su fiesta en un restaurante chino, ¿ verdad, Gwen?
Partiyi Çin restoranında yapman gerekiyordu, değil mi Gwen?
Tengo un restaurante chino.
Üzüntüsünden böyle oldu.
Suena a diálogo de un culebrón chino.
Çin pembe dizisinden alıntı gibi.
Había un hombre chino.
Çinli bir adam vardı.
Una ficha de dominó chino.
Çin dominosu için oyun fişi.
- ¿ Es chino?
- Bu Çince mi?
- Whitechapel no es el barrio chino.
- Burası Whitechapel Chinatown değil. - Hayır değil.
Debe tener oído para eso. Yo chino antiguo.
- Bunun için bir kulağın olmalı.
, siempre te recuerdo comiendo solo en ese buffet chino el día de Navidad. - Sí.
- Tabi.
Hace cinco horas, ese bebé estuvo dentro de la garganta de un chino que tiene un tumor esofágico.
Beş saat önce, o bebek özofajiyal tümörle birlikte bir Çinlinin boğazındaydı.
- "Barrio chino." Muy gracioso.
- Chinatown filminden. Çok komik.
Y sí, el líder chino de seguridad estatal podría dejar de comer lo mein. - ¿ Champán?
Ve evet, MSS lideri olan Çinli de Çin yemeği tıkınmaktan biraz şişmiş olabilir.
Es chino.
Çince bu.
¡ Calzón chino frontal!
Önden çekiş! Ne yaptığını zannediyorsun? !