Translate.vc / español → turco / Choco
Choco traducir turco
247 traducción paralela
Nunca choco con nada que esté donde debe estar.
Olması gereken yerde duran hiçbir şeye çarpmadım daha.
La mayor primicia del mundo y choco con una pared.
Bütün gezegendeki en büyük hikaye ve ben burada sıkıştım kaldım.
Harry, casi lo choco.
Harry, neredeyse ona çarpacaktım.
- Entonces cierro los ojos y choco con la gente.
Gözlerimi kapıyorum ve insanlara vurmaya başlıyorum. Onun yerine aç gözlerini!
un conductor borracho choco con el de ella.
Sarhoşun teki çarptı ona.
¿ Cómo puedo vivir con tanta mala suerte? Choco contra tu auto y se cae mi parachoques.
Senin kapına ben vuruyorum ve benim tamponum düşüyor.
Oye, ¿ y si choco con un árbol?
Hey, bu ağaçlara çarpan şey ne?
¡ Mamá quiero chocolate!
Anne, Choco Poppers istiyorum.
No necesitamos más chocolate.
- Choco Poppers'a ihtiyacımız yok.
El niño quiere chocolate
- Çocuğunuza Choco Poppers alsanıza.
Mi hijo me pide estos chocolates todo el santo día
Çocuğum bütün hafta Choco Poppers almamı istedi benden.
Me había parado en el semáforo, y me choco alguien por detrás.
Işıkta durdum, birisi arkamdan gelip çarptı.
Casi choco con "Alvin" al aproximarme a la tierra ;
Dünyaya yaklaşırken "Alvin" e çarpıyordum ;
¿ Oiste la del carro de la policia que choco con la mezcladora de cemento, Ed?
Harç karıştıran kamyona toslayan mahkum nakil aracını duydun mu, Ed?
Si choco un auto en la prueba... no importará si,'A : Dejo o no, una nota en el auto'.
Ya sürüş sınavında bir arabaya çarparsam,... ve yine A ) Arabanın üzerine veya içine bir not bırakılırı mı bırakılmazı mı işaretleyeceğim?
Pont-Vert, La Choco, St-Marie, Le Lorrain...
Pont-Vert, La Choco, St-Marie, Le Lorrain...
Cuando Buddy choco contra el muro, estaba hablando tan rapido como manejaba.
Buddy duvara tosladığında araç kullandığı kadar hızlı konuşuyordu.
Tú sirves y yo choco.
Sen dök, ben çarparım.
No si choco a una chica como tú... Toko, yo sería el lastimado.
Ben sana çarpsaydım, bir mil geri sıçrardım!
El poste telefonico que Matt choco.
Matt'in arabasını çarptığı telefon kulübesi.
Choco-Senos.
Çikolatalı memeler.
No choco con las paredes.
Yerinde olsam duvarlara doğru koşmam.
-? Con quién choco?
- Kim çarpmış?
Oh, uh, Un cheeseburguer, papas, y un batido de choco
Ben bir çizburger, patates kızartması ve shake alayım lütfen.
Esta es Choco, de las Montañas Harz de Alemania.
Bu da Choco, Almanya'nın Hartz dağlarından.
Nuestro carro choco afuera.
Telefonunuzu kullanabilir miyim?
Dame una caja de Choco-Números.
Bana bir kutu Çiko-Numara ver.
traeme unos choco panchitos.
Çıtır halka. Onlara bayılıyorum.
Choco contra cosas, he estado un poco loco, supongo.
Sürekli bir şeylere çarptım. Galiba çılgıncaydı.
Dios, si choco, mi papá me mata. Pásenme una cerveza.
Arabayı çarpmış olsaydım babam beni öldürürdü.
Oh si! Ud. me choco en las escaleras.
Ahh, evet, bana merdivenlerde çarptınız...
Es contra lo que choco cuando voy hacia el armario.
Dolaba giderken düştüğüm şey.
- ¡ Me choco un venado!
- Bir geyik bana çarptı!
El venado me choco.
Geyik bana çarptı.
¡ Pare en un alto y el me choco! ¡ Dios mio!
Dur işaretindeydim bana çarptı!
- Conducia y me choco un venado.
- Ara sürerken bir geyik bana çarptı.
- No, el venado me choco.
- Hayır, o bana çarptı.
- Me choco un venado.
- Bir geyik çarptı bana. - Ne oldu?
¿ Te choco un venado?
Bir geyik mi çarptı sana?
Te choco un venado.
Geyik çarpmış.
Choco chips! Vamos, ¡ dame más información!
Biraz daha ipucu lazım!
Está bien, pero me gustan más los Choco crispís.
Olabilir, vişne daha çok severim.
Casi choco con un jet.
Neredeyse yukarıda bir jete bindiriyordum.
Todas las mañanas me choco cuando voy al baño.
Canımı yaktın, ben banyoya gidiyorum.
Vuelve con su café, me choco con él, se mancha la camisa y le digo que se la quite.
Elinde kahve varken ona toslayayım. Gömleği ıslansın, çıkartsın...
Te prometo que no te choco más.
Ve bir daha çarpışmayacağıma söz veririm.
Me choco un camión hoy.
Bir kamyon tarafından ezildim.
Me choco un camión.
Kamyon tarafından ezildim.
Si cruzo a la izquierda, choco con él.
Sola geçersem ona çarparım.
En esos días, en vez de estar envuelto en un paquete higiénico... "¡ Ah Choco! Chocolate de Leche"
O zamanlarda çikolata bugünkü gibi hijyenik paketlere konulmuyor..
CHOCO-RICO
Takozlar alınsın!