Translate.vc / español → turco / Chocó
Chocó traducir turco
1,113 traducción paralela
Lo que realmente me chocó después, fue que ya no pude comer carne.
Benim Lola'm, bir kasaba 80.000 lirete satılmıştı. Bu olay beni öylesine şok etmişti ki, o günden beri et yemedim.
No se, solo me dijo que se chocó la puerta.
Kadın mı? - Bilmiyorum. Biri vurmuş işte, Yani bir tek ben değilim.
Se chocó contra una puerta hoy temprano y a la tarde rompió un espejo con su cabeza.
ve öğleden sonra kafasında bir ayna kırıldı.
Cobrando un seguro - una vieja chocó tu auto.
Yaşlı bir kadın arabana çarptı.
Estamos en la escena... dónde un camión chocó con un edificio en Shinagawa.
Şimdi bir kamyonun Sinagawada'da bir binaya daldığı sahnedeyiz.
Mademoiselle Deane chocó con el árbol para poder tomarse un par de días lejos de Ud., dos días que pasó en compañía de Claude Langton.
Sizden uzakta iki gün geçirebilmek için Mösyö Claude Langton'ın yanında iki gün geçirebilmek için.
El gran accidente en el centro, donde el taxi chocó con otro y pegó contra un bus y un hidrante. Yo estaba en eso.
Hani taksilerin baska bir taksiye ve otobüse çarpip, su borusunu patlattiklari kaza, oradaydim.
Marla y yo volvíamos de tomarnos un café y al cruzar la calle vi que él pedaleaba hacia mí y me quité pero chocó con un auto estacionado, se golpeó y todo salió volando.
Marla'yla kahve almaya gittik. Caddeden karşıya geçerken motosikletiyle üstüme gelmeye başladı, ben de yoldan çekildim ama çocuk park hâlindeki bir araca kafasını çarptı ve her şey havada uçuştu.
Unos nueve segundos después la nave del cadete Albert chocó contra la del cadete Hajar.
Yaklaşık olarak dokuz saniye sonra,... Subay Adayı Albert " in gemisi Subay Adayı Hajar'ın gemisine çarptı.
Creo que Josh se asustó e intentó salir del giro antes de tiempo entonces chocó con el cadete Hajar.
Bence Josh, korkup, zamansız dönüş yapmaya çalıştı ve Subay Adayı Hajar'a çarptı.
- El Sr. Klein chocó con una pared.
- Bay Klein duvara girmiş.
- ¿ Chocó a propósito?
- Duvara bile bile mi çarptı?
No, chocó con una mezcladora de cemento.
Hayır, çimento makinesinin altında kaldı.
¿ Chocó su mano con la de Dios?
Tanrının elini mi tokatladın?
- ¿ Qué cree usted? - Debió resbalar, su brazo chocó con la puerta y se cerró.
Kaydı, sırtüstü düştü ve diğer kolunu kapıya çarptı.
Lo que pasó fue que el arma de Oswald hizo un estallido, causando una cadena de ecos a través de los edificios del Dealey Plaza y el eco pasó por la limusina a la izquierda y arriba hacia la colina densa, chocó con unas hojas y ocasionó una polvareda
Oswald'ın silahı ateşlendiğinde yankılanmaya neden oldu. Dealey Plaza'nın binaları boyunca bu yankı yankılana yankılana soldaki limuzini geçerek çimenli tepeciğe çarpıp bazı yaprakların yerden toz kaldırarak 56 şahidin silah atıldığına şahitlik etmesine ve aniden Kennedy'in kafasının patlamasına neden oldu.
¿ Te refieres a Rick, que chocó con un satélite y al tipo del glaciar?
'McCabe and Mrs Miller'da Warren Beatty'nin karda çöküp donarak ölmesine ne demeli? Orada kalakalmıştı.
¿ Chocó con un iceberg el barco?
Gemi buz dağına mı çarptı?
No sabrán lo que chocó contra ellos.
Ne olduğunu bile anlamayacaklar!
Y entonces... ¡ zas! Alguien se chocó conmigo.
Sonra, biri bana çarptı.
Lo arrolló y luego chocó con ese auto.
Size vurduktan sonra şu arabaya da çarptı.
Pandillera. Robó un auto y chocó.
Adı Suarez, çete üyesi, bir araba çalıp hamile kadına çarpmış.
Robó un auto y chocó a una embarazada.
Nefes alıyor, değil mi? Bir araba çalıp, hamile bir kadına çarptı.
Lo chocó una camioneta.
Minibüs üstüne devrilmiş. Kemeri yokmuş.
Me chocó un camión.
Domuz üstüme oturdu.
Yo estaba en lo mío cuando ese asqueroso mutante me chocó.
O pis mutant bana satastiginda kendi halimde yürüyordum.
Estaba sentado esperando la luz verde cuando la señora chocó contra mi auto.
Evet, orada oturmuş ışığı bekliyordum kadın arabama arkadan tosladı.
Otro camionero chocó su vehículo contra el de leche Borden y lo paró.
Bir kamyoncu onun vitesini parçaladı tam Borden'ın üstünde ve durdurdu.
Estaba adormecldo en la barca, cuando chocó contra el muelle.
Küçük sandalım rıhtım demirlerine iki kere vurduğunda uyuyordum.
Cuando me di cuenta, mi auto, chocó en un iceberg gigante...
Ondan sonra hatırladığım arabamın dev bir buza saplandığı
Estábamos patinando y chocó contra un chico.
Bir çocuk ona çarptı.
Quizá chocó.
Herhalde cipini de çarpmıştır.
- Chocó a alta velocidad contra árbol.
Aşırı hız kazası. Ağaca çarpmış.
Chocó solo, parece intento de suicidio.
Trafik kazası, açıkça intihar girişimi.
El que me apretó. El que chocó con el tren.
Beni ezen çocuk şu trenin çarptığı.
Este es el árbol contra el que chocó el Soldado McAlpin.
İşte Er McAlpin'in arabasını çarptığı ağaç.
Cuando chocó iba a 95 km por hora.
Ağaca çarptığında 60 ile gidiyormuş.
- Enfriar. ¿ Nos chocó contra un iceberg?
- Süper. Buzdağına mı çarptık?
Se deslizó en el camino, chocó y murió.
Yolda kaymaya başladı. Çarptı ve öldü.
Happy está en el hoyo 18, donde un fanático enloquecido chocó contra la torre de TV.
Happy 198. yeşilde. Yani deli bir taraftarın araba sürdüğü yerde Televizyon kulesine çarptığı yerde.
En un accidente, un helicóptero perdió altitud, entró en un túnel, y chocó contra un tren rápido.
Garip bir kaza meydana geldi. Bir helikopter irtifa kaybedip bir tünele sürüklendi ve Londra'dan Paris'e giden hızlı trenle çarpıştı.
Ayer chocó su Lincoln contra un camión de gasolina.
Dün Lincoln'üyle bir gaz tankerine çarptı.
- ¿ Qué ha pasado? - Un motorista chocó con un camión.
- Motosikletçi cam kamyonuna çarpmış.
Un conductor borracho chocó contra unos chicos que iban a un baile.
Sarhoş sürücü çocuk dolu bir araba çarpmış.
- Sí, un idiota chocó contra él.
- Evet, salağın teki ona çarpmış.
El coche chocó contra el pretil, que entró por el parabrisas.
Adamın arabası devrilip bariyer borusuna çarpmış.
El Andrea Doria chocó con el Stockholm en neblina densa a 19 km. de la costa de Nantucket.
Andrea Doria Nantucket sahilinin 12 mil açığında yoğun sis yüzünden Stockholm'le çarpıştı.
- Nada con la excepción de que un pájaro chocó con mi cabezota anormal.
- Yok bir şey sadece dev ucube kafama bir kuş çarptı.
El hombre que es el mayordomo chocó su auto con el de Jerry.
Bakın, uşak olan adam Jerry? nin arabasına çarptı.
Alguien condujo su auto por una isla peatonal y chocó contra un bote de remos ornamental con geranios.
Bir adam adadan dönmeye çalışırken kayıktaki süs sardunyalarına çarpmış.
- No. Chocó contra un camión de cerveza Guinness.
Bira kamyonu çarptı.