English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Christián

Christián traducir turco

3,410 traducción paralela
Christian.
Christian.
Christian Ortega.
Christian Ortega.
Tiene todo ese rollo de Christian Slater.
Christian Slater havası var.
Ellos son Christian y Mark.
Bu Christian ve Mark.
Christian, tómalo despacio, hombre.
Christian, sakin ol dostum. O benim ağabeyim.
Todo lo que tratamos de hacer es invitarte a entrar.
Tek yaptığımız seni de bu olaya davet etmek. - Christian.
- Christian.
- Efendim?
Debe haber sido con Christian o con alguien más.
Christian ile konuşmuş olmalısın.
Estoy bien, Christian.
Ben iyiyim, Christian.
Christian, por el flanco.
Christian, yanına birini al.
¿ Christian?
Christian?
Trae de vuelta a Christian ya.
Christan'ı hemen geri getir!
Christian Miller...
Christian Miller.
Detective Christian Miller.
Dedektif Christian Miller
- ¿ Christian Miller?
- Christian Miller?
Bueno, si hay algún intento de irrumpir aqui, lo sabremos.
Birisi, izinsiz olarak buralara çıkmaya çalışırsa görürüz. Christian, yarasa mağarasından daha fazla güvenlik kurmuş burada.
Christian tiene más seguridad que la batcueva.
Anormal bir şey var mı?
- ¡ No! - Tenemos que... - Christian, ¡ Estate quieto ¡
- Christian, olduğun yerde kal!
¿ Christian te debe dinero?
Christian sizi parayla mı tuttu?
Christian...
Christian...
Estos son profesionales, Christian
Karşımızdakiler profesyonel, Christian.
200 de los mejores amigos de Christian, van a llamar preguntando por qué se canceló la fiesta.
Christian'ın en yakın 200 arkadaşı partinin neden iptal edildiğini öğrenmek için arayacaktır.
Christian no permitirá que eso suceda.
Christian buna izin vermez.
Charles pagará cien veces más por mí que lo que Christian pagaría por ti.
Charles benim için 100 kat fazlasını öder... Christian'ın sana ödeyeceğinin..
Pero no te preocupes- - Impedimos que Christian enviara el dinero.
Ama, endişelenme Christian'ı para kamyonundan uzak tutuyoruz.
Michael, Christian hizo un trato por Sarah.
Michael, Christian, Sarah için anlaşmış.
tal vez está atando las lineas debió atar a Christian no comprarle a Fi y Sarah una sentencia de muerte.
Belki o yüzden telefon meşguldür. Christian'la meşgul olması gerekiyordu... Fi ve Sarah'nın ölümüne sebep olacak işlerle değil.
Christian llegó a un acuerdo con los secuestradores.
Christian korsanlarla anlaşma yaptı.
el ha estado al telefono todo el tiempo salió al balcón salió al balcón por algo de aire, maldición te puedes castigar por eso después.
Christian sürekli telefondaydı. Adam sadece bir ara balko.. Balkona hava almaya çıkmıştı.
ayudaré tienes que averiguar donde es el intercambio, ya y si Christian le paga a estos tipos, Fi está muerta.
Kendini sonra vurursun, ben de yardım ederim. Şu an takas nerde olacak, bunu öğrenmeliyiz. Ve eğer Christian parayı verirse, Fi ölür!
Tienes que llamarlos ahora y cancelar todo, Christian.
Adamı arayıp, bu işi iptal etmelisin Christian.
Christian - - ¿ Dónde está?
Christian.. O nerede?
Christian Slater y Patty Arquette salieron de ésa.
Christian Slater ve Patty Arquette başarmıştı.
Christian Louboutins, no son baratos.
"Christian Louboutins". Ucuza gelmiyorlar.
Tenemos que mezclar o Memphis Christian nos matará en las Clasificatorias.
İkisini karıştırmalıyız yoksa Memphis Christian elemelerde bizi ezer geçer.
Vanessa piensa que puedes ayudarnos a vencer a Memphis Christian la próxima semana y eso es lo que importa.
Vanessa, haftaya Memphis Christian'ı yenmemize yardım edebileceğini düşünüyor, ve önemli olan da bu.
Para ser competitivos contra Memphis Christian, tenemos que mejorar nuestro juego.
Memphis Christian karşısında dişli olabilmemiz için, oyunumuzu geliştirmeliyiz.
Mira, Christian, estoy de tu lado, necesito que cooperes conmigo.
Bak, Christian, ben senin tarafındayım, arkadaşınım. Halledebilmem için bana yardımcı olmalısın.
Christian, geniales saltos.
Christian, güzel sıçrayışlar.
Ethan. Quiero presentarte a Christian.
Ethan, sana Christian'ı tanıtayım.
"Prueba compromiso en el entrenamiento para una carrera de elite en la danza sería una prueba convincente que Christian se beneficiaría de una sentencia sin custodia."
"Dans için seçkin bir yerde güzel bir eğitim alması " Christian'ın göz altından kurtulması ve ona fayda sağlaması açısından güzel bir fırsat olur. "
No, Christian.
Hayır, Christian.
¿ Quieres mi consejo, Christian?
Bir tavsiye ister misin, Christian?
Esta vez fue la ciencia la que indicó el camino gracias a un hombre llamado Hans Christian Oersted.
Bu sefer Hans Christian Oersted isimli adam sayesinde yolu gösteren bilim olacaktı.
Christian Ott, un astrofísico en el Instituto Tecnológico de California, ha estado intentando comprender cómo tan extrañas entidades como los agujeros negros puden formarse en el cosmos.
Christian Ott California Enstitüde Teknolojisinde bir astrofizikçi gerçek evreni şekillendiren böyle garip kara deliklerini anlamaya çalışıyor.
Christian Ott y su grupo de astrofísica teórica del Instituto Tecnológico de California intentan descubrir si las estrellas que explotan acaban formando realmente agujeros negros.
Caltech'te Christian Ott ve onun gibi teorik fizikçiler gerçekten patlayan yıIdızlardaki kara delik formlarının keşfetmeye çalışıyorlar.
Así, Christian y su equipo están intentándolo con una aproximación distinta... hacer explotar estrellas dentro de potentes ordenadores.
Christian ve ekibi farklı bir yaklaşımla süper bilgisayarların gücünü kullanarak yıIdızların genişlemesini bakıyorlar.
Pero Christian está camino de ser el primero.
Başlangıçta Christian bu yolda ilk olabilir.
Hasta el momento, Christian ha fallado en su intento de hacer explotar una estrella virtual de una forma que parezca a una supernova de verdad.
Şimdiye kadar Christian sanal bir yıIdızı gerçek bir süpernova gibi patlatabilmekte başarısız oldu.
Si Christian está en lo cierto y los agujeros negros se crean de forma silenciosa, entonces estos caníbales cósmicos se pueden esconder a nuestro alrededor, y podríamos no saberlo jamás.
Eğer Christian haklı ise kara deliklerin yapıları kozmik yapının etrafında sessizce gizleniyorsa biz bunları asla bilemeyiz.
Jack vivía en la sombra de su padre, Christian...
Jack hayatı boyunca babası Christian'ın gölgesindeydi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]