English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Cinderella

Cinderella traducir turco

207 traducción paralela
Aquí se baja cenicienta.
Cinderella'nın arabaya bindiği yer burası.
El zapato de cristal.
Cinderella'nın ayakkabısı.
Es como el zapato de Cenicienta.
Cinderella'ya benziyor.
"Cinderella" en español?
Külkedsinin Ispanyolcasımı?
- He olvidado "Cinderella" en español - Tampoco así
- Külkedisinin Ispanyolcasının unuttum.
Cinderella?
ne anlama geldiğini?
No soy Lady Godiva, ni la Reina de Saba... ni Cenicienta en el baile.
Lady Godiva değilim, Seba Kraliçesi değilim... Balodaki Cinderella değilim.
- Ha llegado Cenicienta.
Ahh, Cinderella geldi. Charles...
A Cenicienta le devolvió el príncipe su zapato.
Cinderella olsan ayakkabını bir Prens geri getirir.
Cinderella, llévatelo.
İldegarda, götür şunu.
- Creo que no le gusto a Cenicienta.
Cinderella sanırım benden pek hoşlanmıyor.
- ¿ Cenicienta?
- Cinderella mı?
- Un piececito de Cenicienta!
- Cinderella'nın numarası!
- Hola, ¿ Aida? - ¿ Qué hay, Antoine? - Tome nota, sobre el caso Cenicienta.
Cinderella davasında işçiler Bay Tabard'ı "dinozor" diye çağırıyorlar.
¿ Qué coño sabes de Cenicienta?
Cinderella hakkında ne biliyorsun ki?
¿ De Cenicienta?
Cinderella?
Soy el hada madrina de Cenicienta.
Ve sen sormadan söyleyeyim, ben Cinderella'nın iyilik perisiyim.
Soy Cenicienta, Cleopatra.
Cinderella'yım, Cleopatra'yım.
Como la aventura amorosa de Cinderella Lo mío está todo controlado con puntualidad.
Sindirella'nın aşk hikayesi gibi benimki de saate bağlı.
Pues tu Cenicienta lleva un pistolón así en el bolso.
Senin Cinderella'nın çantasında bu büyüklükte tabanca var.
Cenicienta ha vuelto del baile y sus tres hermanastras están celosas.
Cinderella balodan döndü ve kötü huylu üç ev arkadaşı onu kıskandı demek.
¿ Y no trabajaría más en Cinderella?
Yani burada, Cindrella'da çalışmayacak mıyım?
SE BUS CA AL SR. CENICIENTA
BAY CINDERELLA'YI ARIYORUZ
" Cada uno en el salón dirigio su mirada a Cenicienta.
Balodaki herkes dönüp, Cinderella'ya baktı.
"¿ Quién eres tú?" le preguntó a Cenicienta...
"Siz kimsiniz?" diye sordu Cinderella'ya.
"Mi nombre es Cenicienta", le dijo al príncipe "
"Adım Cinderella." diye cevapladı Prensi.
El baile terminó, Cenicienta.
Balo bitti, Cinderella.
Tu Cenicienta.
Cinderella.
Pobre Cenicienta, cuanto la compadecí y envidié, cuánto quise ser ella.
Zavallı Cinderella, ona nasıl acıdım ve imrendim ve onun yerinde olmayı ne çok diledim.
Cenicienta a casa.
- Cinderella'yı evine bırakalım.
No soy Cenicienta, ni de lejos.
Ben Cinderella değilim. Alakam bile yok.
Hola, Cenicienta.
Nasılsın, Cinderella.
Por favor ¿ qué te pasa, Cenicienta?
Hadi. Neden böyle yapıyorsun, Cinderella?
Hola, Cenicienta.
Nasılsın, Cinderella?
La otra noche introdujo órganos sexuales en "Cenicienta".
Daha dün akşam "Cinderella" nın arasına cinsel organ yerleştirmişti.
Ser + á la Cenicienta, Farah Diba, La Reina de la Noche.
Cinderella, Farah Diba, Gece Kraliçesi olacaksın.
El Príncipe de la Cinderela?
Cinderella'nin prensi gibi mi?
Bueno, ire a encontrar las jarras que se ajustan a este top... como Cenicienta.
Bu üste uyacak olan fıstığı bulmak için yola koyuluyorum. Cinderella gibi.
Los campeones defensores, Los Toros, se han repuesto... de una himillante demostracion en las regionales, pero la verdadera cenicienta por supuesto, son los Clovers de East Compton, California.
Torolar bölge elemelerindeki utanç verici şovlarından sonra buraya gelmeyi başardılar Ancak gerçek "Cinderella", hikayesi elbette yarışmaya California'dan katılan "Clover" lar.
No tenía la zapatilla de cristal de Cenicienta, sino sus bragas.
Sadece Cinderella'nın cam ayakkabıları yerine külotu vardı.
Soy Cenicienta.
Ben Cinderella.
Es el complejo de Cenicienta.
Bu bir Cinderella kompleksi.
" Cenicienta y el Príncipe vivieron felices para siempre
" Cinderella ve prens ondan sonra hep mutlu yaşadılar.
Creo que conozco a tu hermana Cenicienta.
Sanırım kardeşin Cinderella'yı tanıyorum.
Greg, su amigo Jerome, su padre un François, un par de Kevins, el principe azul, los robots de Star Wars, como verás, nada serio.
Arkadaşı Greg, babası Jerome, bir Fransız, iki tane Kevin, Cinderella'nın prensi, Yıldız Savaşları'ndaki robotlar, herkese açık bir kalp.
¡ Cenicienta!
Cinderella!
¿ Cenicienta?
Cinderella.
La cocina, con enormes pi las de platos, además de dos mocosos malcriados a quienes atender, llevar e ir a buscar. Los perfectos hijastros depravados. Mi fantasía de Cenicienta.
Cinderella fantazimdeki, müthiş hain üvey evlatlar gerçek oldu,
¿ Te lo pruebas, Cenicienta?
Bunu denemek ister misin, Cinderella?
El zapato de la cenicienta.
Cinderella'nın ayakkabısı?
Ella va a leer la historia nos Cinderelly.
Bize Cinderella öyküsü okuyacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]