Translate.vc / español → turco / Colón
Colón traducir turco
479 traducción paralela
Cristóbal Colón escribió una carta a la reina de España.
Kristof Kolomb İspanya kraliçesine mektup yazdı.
¿ Qué dijo Cristóbal Colón cuando llegó en 1492?
Kolomb ne dedi, 1492'de buraya gelince?
La civilización americana antes de Colón.
Kristof Kolomb'un keşfinden önceki Amerikan medeniyeti.
Soy como América antes de Cristóbal Colón. Yo espero.
Kolomb'u bekleyen Amerika gibiyim.
Chillingbourne se constituyó en municipio en el año 1085, 407 años antes de que Colón descubriese América.
Chillingbourne 1085 yılında belediye ilçesi olarak kuruldu yani Kolomb Amerika'yı keşfetmeden 407 yıl önce.
Dos días después de Colón, la radio no dejaba de sonar.
Koloniden ayrıldığımız iki gün boyunca telsiz hiç durmadı.
¿ Crees que llegué a este barrio como Colón llegó a América?
Doğu yakasını, Kolomb'un Amerika'yı seçtiği gibi, seçtiğimi mi sanıyorsun?
Estos pantalones se van a caer... en medio del círculo de Colón.
Bu pantalon Colombus Sirki'nin ortasında belimden düşecek.
Es el juez Goodbody, el Dr. Lifesaver... Cristóbal Colón. y Theodore Roosevelt.
Yargıç Goodbody, Doktor Lifesaver, Kristof Kolomb ve Theodore Roosevelt.
¿ Estaba América en el mapa de Colón?
Amerika, Columbus'un haritasında varmıydı ki?
" Colón sólo descubrió la cáscara de este país.
" Kolomb, bu ülkenin yalnızca kabuğunu keşfetti.
- ¿ Es lo que le dijeron a Colón?
- Kolomb'a dememişler miydi bunu? - Evet.
Porque desde los tiempos de Cristóbal Colón pasando por la época de Enrico Fermi, hasta nuestros días los italoamericanos han sido pioneros en la construcción de nuestra nación.
Christopher Columbus'un zamanından, Enrico Fermi'nin zamanından, bugüne kadar, ulusumuzun yaratılmasında ve savunmada onlar öncü olmuşlardır.
Damas y caballeros, prepárense para quedar azorados... porque traigo noticias de un descubrimiento tan asombroso... que llega a la talla de las hazañas de Colón... Edison y Einstein.
Bayanlar ve baylar, kendinizi donakalmaya hazırlayın... size vereceğim haber Columbus, Edison ve Einstein'ın... beceriklikleriyle orantılı olarak bir keşfin haberidir.
Cuando Colón descubrió América, surgieron misterios... que confundieron a los eruditos de Europa.
Kolomb, Amerika'yı keşfettiğinde birtakım gizemli şeyler Avrupa'daki bilginlerin kafasını çok karıştırdı.
Nativa da Asia, que no puede ser plantada por semillas... y, aún así, Colón la vio floreciendo en el Nuevo Mundo.
Anavatanı Asya olan bu bitki tohum ile yetişmeyen bir bitkidir. Buna rağmen Kolomb yeni kıtada alabildiğine muz yetişen tarlalarla karşılaştı.
No, Jerry. Tengo una regla de oro. No me acostaría ni con Colón en la primera cita.
İlk randevuda Kristof Kolomb bile olsan, seninle yatmam.
Pues en un momento les pediremos que estrechen la mano de un Cristobal Colón de otra galaxia y otro tiempo.
Birazdan Kristof Kolomb ile mecazi olarak tokalaşmanızı isteyeceğiz. Başka bir galaksi ve başka bir zamandan.
Llevo sangre de Colón en mis venas.
Damarlarımda Kristof Kolomb'un kanı dolaşıyor.
Ahora recuerdo que Colón no sabía nadar.
Birden Kristof Kolomb'un yüzme bilmediğini hatırladım.
Me siento un poco como Colón, en una extraña tierra nueva, llenas de nuevas maravillas, nuevos descubrimientos.
Kolomb gibi hissediyorum... Yabancı yeni topraklara yerleşmiş... Bir sürü gizemle dolu... ve bir sürü yeni keşiflerle...
Desde allí puede ver la estatua de Cristóbal Colón, toda.
Oradan, Christopher Columbus heykelini görebilir, sevecektir
Pues ahí no la encontrarás, Colón.
Aradığını orada bulamazsın Kolomb...
Doscientos años después de Colón, seguimos insistiendo en que el mundo era plano.
Kolomb'dan sonra 200 yıI boyunca... dünyanın düz olduğuna inanmaya devam ettik.
Ustedes los estadounidenses adoran a sus héroes. ¿ Vacaciones para Colón?
Siz Amerikalılar, kahramanlarınıza taparsınız. Columbus'u anma günüymüş!
Después de ti, Cristóbal Colón.
Önden buyur, Kolomb.
Tampoco saben que antes de que Colón descubriera este país... se detuvo en San Marcos... y contrajo una enfermedad... que hoy se puede curar con una inyección de penicilina.
Pek çok kişi, Kolomb'un ülkenizi keşfettikten sonra yolda..... San Marcos'da mola verdiğini ve hastalık kaptığını da bilmez. Bu hastalık bugün bir penisilin iğnesiyle tedavi edilebilmektedir.
¿ Sabe una cosa, teniente? No entiendo cómo un hombre llamado "Columbo", es decir, Colón ¿ no debería sentirse más a gusto en un barco?
Teğmen... anlamıyorum Columbo isminde birinin denize alışık olması gerekmez mi?
Desde 1492, cuando Cristóbal Colón descubrió la sífilis.
1492'de Kolomb'un frengiyi keşfetmesiyle başladı.
¡ Baja Cristóbal Colón, te vas a caer!
Christopher Columbus! Aşağı in ya da at kendini!
Desde los tiempos de Cristóbal Colón, pasando por Enrico Fermi, y hasta la actualidad, los italo-americanos han sido pioneros en construir y defender esta nación.
Christopher Columbus'un zamanından, Enrico Fermi'nin zamanından, bugüne kadar, ulusumuzun yaratılmasında ve savunmada onlar öncü olmuşlardır.
¿ Alguna vez leíste el diario de Cristobal Colón?
Christopher Columbus'ün günlüklerini hiç okudun mu?
Por nuestro propio Cristóbal Colón que lo descubrió.
Ve onu keşfeden kendi Christopher Columbus'umuza.
Cuando pagan más por un coche de lo que le costó a Colón hacer el primer viaje a América, eso es política.
Eğer bir araba için, Colombus'un Amerika'ya ilk seyahatinden daha fazla para ödüyorsanız işte bu politikadır.
Habrá encaje hasta en la estatua de Colón.
Bugün dantel günü. Columbus bugün dantellenecek.
¿ Qué diría si le hubieran pedido a Colón que volviera antes de descubrir el nuevo mundo?
Ne diyordunuz, bay Booth, Şayet yetkililer Colombus'u... yeni dünyayı keşfetmeden hemen önce geri çağırsalardı ne olurdu?
Pero el destino intervino y me hizo ver que... eres el Colón de una nueva era.
Araya kader girdi ve senin yeni çağın Columbus'u olduğunu anladım.
Aun sin los canales, la exploración de Marte evoca el tipo de éxtasis que debieron sentir Colón o Marco Polo.
Kanalları olmasa da, Mars'ı keşfetmek muhtemelen Kolomb veya Marko Polo'nun hissettiği türden bir heyecan uyandırıyor.
Supongan que pudieran ir al pasado y cambiar realmente algo, como puede ser convencer a la Reina Isabel para que no ayude a Colón.
Şimdi yine geçmişe döndüğümüzü farz edelim ve geçmişi değiştirerek Kraliçe Isabella'nın Christopher Columbus'a destek vermesini engelleyelim.
¿ Si hubiéramos convencido a la Reina Isabel de que Colón estaba errado?
Eğer zaman yolcumuz Kraliçe Isabella'nın fikrini değiştirebilirse Columbus coğrafyası hatalı mı olur?
Claro que no tendríamos sellos de Colón y Colombia tendría otro nombre.
Tabii bunun sonucu olarak, Columbus'un resmi pullara basılmaz ve Kolombiya Cumhuriyeti'nin ismi farklı olurdu.
Leonardo, Copérnico y Colón se inspiraron en la tradición jonia.
Leonardo, Kopernik ve Kolomb İyon geleneğinden ilham aldı.
¿ Por qué el Occidente dormitó durante 1000 años de oscuridad hasta que Colón, Copérnico y sus contemporáneos redescubrieron el trabajo hecho aquí?
Neden bunun aksine Kolomb, Kopernik ve onların çağdaşları, burada yapılanları tekrar keşfedinceye değin Batı 1000 yıllık karanlıkta uyumaya devam etti?
Peg y yo estábamos en la convención de los Caballeros de Colón.
Peg ve ben'Columbus Şövalye'lerinin bölgesel toplantısındaydık.
Crees que Cristobal Colón dijo quiero quedarme en casa No!
Chris Columbus evde kalmak istediğini söyledi mi? Hayır!
TRAIDO A EUROPA EN 1492 POR CRISTOBAL COLÓN / CANCERÍGENO...
- BİTKİSEL UYUŞTURUCU Avrupaya 1492'de getirildi / OF HERBAL ORIGIN /.
Todos los continentes y demás han sido descubiertos por Cristóbal Colón.
Tüm kıta ve ham maddeler Christopher Columbus tarafından keşfedildi.
Yo no sé cómo ustedes genios piensan que es la forma del universo. Pero, Colón y yo pensamos que es redondo.
Siz iki deha dünyanın şekli hakkında ne düşünüyorsunuz bilmem ama ben ve Kolomb yuvarlak olduğunu düşünüyoruz.
Y eso es una gran fortuna también para los Estados Unidos, porque si no fuera por Colón todos nosotros seríamos indios.
Birleşik Devletler için de büyük bir şans. Zira Kolomb taraftarı olmasaydı hepimiz Kızılderili olurduk.
De la manera que Colón nunca hizo. Infelizmente.
Ne yazık ki Kolomb bunu hiç yapamamıştı.
Si Colón lo hubiera hecho, todos seríamos indios.
"Kolomb Amerika'yı keşfetmeseydi hepimiz Kızılderili olurduk."