Translate.vc / español → turco / Comet
Comet traducir turco
163 traducción paralela
Veloz, Saltarín, Bailarín, Vixen... Cupido, Cometa, Donder y Blitzen.
Dasher, Prancer, Dancer ve Vixen Cupid, Comet, Donder ve Blitzen.
- Comet ¡ un pequeno error.
- Küçük bir hata, hepsi bu.
El Comet pertenece a su hermano Lou.
Comet marka da kardeşi Lou'ya ait.
Al Green Comet Café... y pedíamos una comida completa en el Sabbat...
Cumartesi günleri, Yeşil Kuyrukluyıldız Cafe'ye gidip sağlam bir akşam yemeği yiyelim, derdim.
Ya, Comet.
Şimdi, Comet.
Bailarín, Cometa y Cupido. Mathew, Mark, Luke y John.
Dasher, Dancer, Comet, Qupid, Matthew, Burke, Luve ve John.
Alguien entró en la casa del Sr. Calvin Cunningham... y robó su pequeño Mercury Comet.
Vidor'da yaşayan Bay Calvin Cunningham'ın evine zorla girilmiş ve Mercury Comet'i çalınmış.
Estábamos buscando un Comet.
Bir Comet aramamız gerekiyormuş.
Hay una diferencia entre un Vega y un Mercury Comet.
Bir Vega ile bir Mercury Comet arasında farklılıklar vardır.
Así que en realidad, con respecto a autos... toda la información que recibíamos... era de gente que llamaba por un Comet, digo un Vega.
Yani gerçekte, arabalara bakacak olursak toplanan her bilgi bir Comet'i, düzeltiyorum bir Vega'yı işaret ediyordu.
El Comet azul Sin marcas de balas Después él encontró un lugar... donde parecía haberlo rozado una bala.
Daha sonra bir kurşunun belli belirsiz bir iz bıraktığı bir yer tespit etmiş.
Nixon, Cometa, Cupido- ¿ Donna Dixon?
Nixon. Comet ve... Cupid.
Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen.
Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen.
¡ Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen!
Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen!
Comet ¡ mos un error al ven ¡ r.
- Sanırım buraya gelmek bir hataydı.
¡ Donde las Cometas, se irán a Hale!
Biz Comet'leri ve Hale'i destekliyoruz!
% Vamos Vamos, Cometas, vamos % - Hola, Srita.
Haydi Comet'ler haydi!
Creo que comet ´ i un error dejando a Cole.
Sanırım Cole'dan vazgeçerek hata ettim.
lo tuyo fue por depecho. ¿ Así que me estabas usando? No lo llamaría así.
Dasher'ın, Dancer'ın, Prancer'ın, Vixen'ın, Comet'in, Cupid'in, Donner'ın üzerine bindim ama Blitzen'e binmedim.
Productos de limpieza, supongo.
[Gülerek] Windex, herhalde, ya da Comet.
La única persona que conoce del tema... en casa es Carmen. Pero yo no.
[Kadın] Bizim evde Windex veya Comet... hakkında bir şey bilen tek kişi Carmen " dir.
Dasher, Prancer, Comet...
Dasher, Prancer, Comet -
Es hijo de Kojak y la Srta. Cometa.
Kojak ve Bn. Comet'in oğlu.
¡ Adelante, Cometa!
Hadi Comet!
Sólo que se sabe que han gastado... cerca de 500 libras en Comet... hace unos días.
Sizin Comet'de birkaç gün önce yaklaşık beşbin paund harcadığınız söylendi.
No quiero comet... Es una sandía, ¿ verdad?
Karpuz diyorsunuz?
Habrá una fiesta en ese convertible Mercury Comet 1964 turquesa en 10 minutos.
Parti, 1964 model Turkuaz renkli Mercury de olacak. Parti 10 dakika içinde Comet e geçebilir.
Si quieren jugar con ellos, por favor recuerden es Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen.
Ama onlarla oynayacaksan sıralarını unutma....... Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner., Blitzen.
Te haces macho, entras a la oficina de Marimow, y le dices : " Teniente, comet � un error.
Aletini tut ve Marimow'un ofisine gir, ve de ki ; "Teğmenim, bir hata yaptım."
El número de crímenes comet ¡ dos ha bajado drást ¡ camente.
Bildirilen kötü suçların sayısı... gözle görülür derecede azaldı.
- Hermoso. - Nunca ves un Blue Comet... en ese estado.
Çok güzel.
Es decir, mira los vagones.
Bu kadar iyi durumda bir Blue Comet daha bulamazsın.
El chico vio el cometa... y de repente su vida tuvo significado.
Çocuk kuyrukluyıldızı ( Comet ) görmüş ve birden hayatı anlam kazanmış.
El auto de Peyton es solo un cometa, ¿ sabes?
Yani, sadece Peyton'ın arabasının markası da Comet, anlıyor musun?
Peyton conduce un maldito Cometa.
Yani, Peyton Comet marka bir araba sürüyorsa ne olmuş?
Hay dos más y uno cubriendo el camino aquí.
Comet. Donner ve yolun kenarında da Blitzen var.
En el bar The Comet, junto a la carretera.
Demiryolundan hemen önce.
Sabes, podrías ganar mucho más dinero en el Comet Club.
Kuyrukluyıldız Kulübü'nde çok daha çok para kazanabilirsin.
¿ Por "The Comet"?
"Kuyrukluyıldız" için mi?
No es por "The Comet", es por... "Ravens".
Hayır, aslında, "Kuyrukluyıldız" için değil, "Kuzgunlar" kitabım için.
Con todo lo que ha pasado con "The Comet" Yo solo Es agradable saber que tu trabajo tiene merito y relevancia, ¿ sabes?
"Kuyrukluyıldız" kitabımda başıma gelen her şeye rağmen yaptığım işin birilerince takdir edildiğini ve ilgi gördüğünü bilmek çok güzel bir şey.
Oye, ¿ qué sucede, Cometa?
Merhaba. Neler oluyor, Comet?
Cometa, ¿ qué haces?
Comet, ne yapıyorsun?
Titán, Luna y Cometa están preparados para la misión, senador.
Senatör ; Titan, Luna ve Comet göreve tamamen hazır.
Soy Cometa.
- Adım Comet.
Te necesitaremos aquí, Cometa.
Sen burada lazımsın Comet.
Cometa, yo sí te acepto el radio.
Comet. Telsizi ben alayım.
Cometa a Luna. Responde, Luna.
Comet'tan Luna'ya!
- Cometa a Luna. - ¿ Cometa?
- Comet'tan Luna'ya.
% Let's go, Comets %
Haydi Comet'ler haydi!
Pobre Cometa.
Oh, zavallı küçük Comet.