Cooley traducir turco

Hola, Cooley.

Merhaba Cooley.

¡ Eh, Cooley!

Hey, Cooley!

Cooley, iquiero hablarte!

Seninle konuşmak istiyorum!

Se la saqué a Cooley por 450 $.

Cooley'yi konuşturmak 450 dolara patladı.

Sí, soy el teniente Cooley.

Evet, Teğmen Cooley.

Doctor, soy el teniente Cooley y él es el sargento Gillespie.

- Dr. Brulov, ben Merkez Karakolu'ndan Teğmen Cooley, bu da Çavuş Gillespie.

- Esto es para Cooley.

- Bu geldiğinde Cooley için.

¿ Conocen al teniente Cooley y al sargento Gillespie, de Rochester?

Rochester'dan Teğmen Cooley ve Çavuş Gillespie'yi hatırlıyor musunuz?

Sí, Al Cooley, ¿ no quieres verme?

Al Cooley. Al.

Veo una gran campaña... con fotos de Con Cooley.

Büyük bir kampanya fotoğrafları çeken Con Cooley.

Srta. Cooley, quizá crea... Donemos la mitad de lo apostado a esa mujer.

Bayan Cooley, belki size... 10 doları geçen her meblağ için, gelin yarısını şu kadının evi için keselim.

La Srta. Cooley les agradece.

Bayan Cooley size teşekkür ediyor.

Lo que hiciste por la Srta. Cooley...

Bayan Cooley için yaptığın şey...

Mándelo por flete aéreo a Bradley Morahan, a la tienda de Cooley, en Checkabarame.

Hava yoluyla Cooley'in dükkanı eliyle Bradley Morahan'a gönder.

- Exacto, injusto para usted, Señor Cooley.

- Aynen, Bay Cooley'e haksızlık ediyorsun.

No atosigues al Señor Cooley, rubita.

Bay Cooley'e bir rahat ver, sarışın kız.

Usted es un negociante muy astuto, Señor Cooley.

İyi pazarlık ediyorsunuz Bay Cooley.

- Trata con Cooley tú misma.

- Cooley ile kendin uğraş.

Sentimos que estas fotografías constituyen pruebas, Dra. Cooley.

Bu fotoğrafın kanıt teşkil ettiğine inanıyoruz Dr. Cooley.

Parapssicología. Dra. Cooley.

Parapsikoloji.

- ¿ Gene?

Dr. Cooley.

Una tal Dra. Cooley.

Dr. Cooley.

Elizabeth Cooley.

Elizabeth Cooley.

- ¿ Es este el experimento de la Dra. Cooley?

- Bu Cooley deneyi mi? - Evet.

Dice que la Dra. Cooley está usando equipamiento altamente peligroso.

Dediğine göre Cooley öldürücü malzeme kullanıyormuş.

Debo admitir, Cooley, que pescas las cosas muy rápido.

Evet Cooley, olayları hemen de nasıl kavrıyorsun.

Maldita sea, Cooley.

Olmadı, Cooley.

¡ Feliz Navidad, familia Cooley!

Mutlu Noeller, Cooley ailesi!

La hora de visita ha terminado, Sra. Cooley.

Ziyaret saati bitti, Bayan Cooley.

- Cooley.

- Cooley.

¡ Cooley!

Cooley işte!

Secundaria Cooley.

Cooley High.

- Buenos días, Sr. Cooley.

- Günaydın, Bay Cooney.

- No, tiene razón, Sr. Cooley.

- Elbette, yaratamaz, Bay Cooney.

- Adiós, Sr. Cooley.

- Teşekkürler, Bay Cooney.

Dennis Cooley, el vendedor de libros, es calvo.

Ender kitap tüccarı, Dennis Cooley de kabak kafalı.

Es posible que haya una mujer en uno de los campamentos pero con ella y Cooley en el mismo sitio.

Bu kampların birinde bir kadın olma ihtimali de var. Fakat niye Cooley ile aynı yerde?

Si ese es Cooley...

Eğer bu Cooley ise...

- La SAS ha identificado a Cooley.

- SAS, Cooley'nin kimliğini doğruladı.

- ¡ Váyase de paseo!

- Sakin ol, Mel Cooley. Bırak beni.

Hey, el es Mel Cooley.

Bu Mel Cooley.

Es para Fincas Cooley, en la dos, ¿ de acuerdo?

Bu, Cooley Emlakçılığa gidecek. İkinci katta.

Bryan Cooley.

Bryan Cooley.

Señor Cooley, Bryan ha estado a punto de morir.

Bay Cooley, Bryan az kalsın ölecekti.

Oh, ahora, Madre Cooley.

Oh, simdi Rahibe Cooley.

El Doctor Longmire, el Doctor Kelven, el Doctor Cooley.

Dr. Longmire, Dr. Kelven, Dr. Cooley.

- Ha venido a verle el señor Cooley.

Bay Cooley'i görecek misiniz? Cooley mi?

- ¿ Cooley?

Evet.

- ¿ Qué desea?

Buyurun? Al Cooley'in arkadaşıyım.

Este mundo esta lleno de chiflados Cooley.

Bir gecede iki acaip cinayet.

No olvides eso.

Bu dünya delilerle dolu, Cooley.