English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Corta

Corta traducir turco

8,065 traducción paralela
y aquí en Polonia la gente se reúne para celebrar la noche más corta del año.
Ve Polonya'da insanlar buraya yılın en kısa gecesini kutlamaya geldi.
Tengo que hacer una llamada corta. Gracias.
- Kısa bir telefon görüşmesi yapmalıyım.
Corta el pelo.
Saçımı kes.
la definición más corta de un juego es como sigue : una actividad competitiva con un conjunto fijo de reglas.
Oynadığımız oyunun en kısa tarifi, kuralları olan bir yarış olması.
Constantemente al borde de la inanición, una raqueta de cola debe aprender donde las flores son y la ruta más corta entre ellos.
Sürekli açlık sınırında olarak, bir raketkuyruklu çiçeklerin nerede olduğunu ve aralarındaki en yakın yolu öğrenmek zorunda.
Pero su éxito es de corta duración.
Ama başarısı kısa sürüyor.
Pronto un número de miembros de la realeza están trabajando juntos, pero tal armonía será de corta duración.
Çok geçmeden, birkaç asilzade birlikte çalışır hale geliyor. Ancak bu uyumun ömrü kısa olacaktır.
La respuesta corta es "sí".
Kısa cevap "evet".
Mientras veía las noticias, me he dado cuenta de que era corta de vistas.
Haberi izledikten sonra yanlış yaptığımı fark ettim.
Corta.
Kes.
'Barrera es esta que debo saltar o tropezaré'porque corta mi camino.'
Ya tökezleyip düşeceğim ya da atlayıp aşmam gereken bir basamak yolumu engelleyen.
Lo sentimos, se corta con en el centro de yoga.
Tam da yoga yaparken yakalandım.
Duda. Como yo sabía que George Washington no corta el árbol de cerezo.
Tıpkı George Washington'ın gerçekte kiraz ağacını kesmediğini söylediğin gibi, değil mi?
¿ Cómo... cómo pudiste hacer eso? Me llamó mentiroso, Porque dije que George Washington no corta la cereza.
George Washington'ın kiraz ağacını kesmediğini söylediğim için bana yalancı dedi.
¿ Y si el malo corta los cables?
Ya kötü adamlar alarmın kablolarını keserse?
Corta esa rama.
- Kes şu dalı.
Entonces corta esa otra.
- Olmaz. - O zaman şunu kes.
Es el chofer. Corta esa.
- O şoförümüz.
Ahora tocaré una melodía corta para ustedes.
Şimdi sizin için bir şarkı çalacağım.
Cantaremos una canción corta llamada Blues Come Around.
Şimdi Blues Come Around adında bir şarkı söyleyeceğiz.
Les cantará una canción corta llamada Pan American, que algunos conocen.
Şimdi size eski bir şarkı söyleyecek, şarkının adı Pan American, ve onu bilenler vardır.
Se corta el flujo sanguíneo, de acuerdo?
Peki, tamam, kan akışını keser?
Que se queda ahí, muy tranquilo... y de pronto te corta la cabeza y la mete en un saco.
Sakince orada duruyorken birden şak diye kelleni kesip kemerindeki torbaya atıyor. Hadi ya.
Dougie quiere ir a la Universidad en Nueva York, en Columbia que está en su lista corta.
Dougie New York'taki kolejleri araştırıyor. Columbia nihai listesinde aslında.
Amarra la correa corta.
Halatın fazlalığını al.
La vida es demasiado corta ".
Hayat çok kısa.
Esta es Radio Moscú en alemán, en la onda corta de 25 metros.
Burası Almanya'dan kısa dalga yayın yapan Moskova Radyosu.
Los derretimos en ácido, lo que quede, se corta a pedazos pequeños, ponemos lo que queda en tarros de jalea, lo sólido se tira por el camino,
Kalanları ise asitle eritip macun haline getireceğiz. Bunları kavanozlara kattıktan sonra şehirdeki çöp kutularına atacağız.
Fue una luna de miel corta.
- Çok kısa bir balayı oldu.
Y el libro sobre tener un hijo deprimido. Dice que el hijo negará estar deprimido si se le enfrenta, y también lo dice el de tener un hijo alcohólico, y uno que se corta, y un adicto al cristal y...
Ve kitap depresyona girmek hakkinda, depresyonla karsi karsiya olanlar inkar eder diyor ve bir de alkol almayi ve kesici, ve uyusturucu bagimliligi, ve...
Bien, gracias, señora. Corta la comunicación.
Anlaşıldı, teşekkürler efendim.
le corta las manos.
Billy şöyle oluyor.
¡ Corta la cuerda!
İpi kesin!
Es una versión corta de "nobleza" por las familias que viven allí.
"Nobility" nin kısaltılmış haliymiş. Çünkü öyle aileler burada yaşarmış.
Sé que estás corta de dinero. - ¿ Cómo...? - Recíbelo.
- Paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum, al.
Oh, corta la mierda hippie.
Bırak şu hippi zırvalarını!
Esa es la manera corta de decirlo.
Evet, kısaca öyle de denebilir.
Se corta en líneas rectas, Manuel.
Düzgün kesin şunları, Manuel.
- La reunión fue muy corta.
- Toplantı kısa sürdü. - Evet.
Dicen que la esperanza de vida de algunas viudas es muy corta.
Duyduğuma göre bazı dulların yaşam süresi çok kısa olabiliyormuş.
- La reunión más corta que recuerdo.
- Hatırladığım en kısa toplantıydı.
A pesar del testimonio confuso de Libby, y su corta edad,
Libby'nin tutarsız tanıklığına rağmen, Ben Day genç yaşında hüküm giydi.
- Sí. Bueno, tienes la pierna corta bastante bien allí, Travis Shelton.
Bacağını bayağı iyi kestirmeyi başarmışsın, Travis Shelton.
La función será corta.
Oyunları birazdan son bulacak.
Voy a dar una corta visita a mi hija... antes de mi viaje a casa con mis guardias.
Muhafızlarımla eve dönmeden önce kızıma kısa bir ziyaret yapacağım.
Y de aquí al hospital es una caminata corta... o un trayecto más breve en auto.
Hastaneye de yürüme veya hızlı bir şekilde sedyeyle taşıma mesafesindeyiz.
Sería una historia muy corta si lo supiera.
Diğer türlü zaten hikaye çok çabuk biter.
Ustedes dos son japoneses Earl te corta la cabeza, pero entonces Raquel la apagó.
İkiniz de Japonsunuz, Earl senin kelleni uçuruyor sonra kapattı zaten.
Entendemos la falta de registros del defensor por su corta edad, su honor.
Sanığın bu genç yaşında, sicilinin evvelki eksikliğini anlıyoruz, sayın yargıç.
Corta ya.
- Kes!
Corta a cabo hace años.
Yıllar önce sen kendin çıktın onun hayatından.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]