Translate.vc / español → turco / Costa
Costa traducir turco
9,191 traducción paralela
El barco crucero Hurtigruten significa algo para la gente de la costa.
Hurtigruten cruise gemisi kıyı boyunca insanlar için özel bir şey ifade.
Está a unas siete millas de la costa.
Sahile yaklaşık 11 kilometre mesafede.
Incluso si es a costa de alguna libertad.
Bu bazı özgürlükleri kısıtlamamızı gerektirse de.
O como cuando se fue de gira con los Mallionaires por toda la Costa Este.
Veya Mallionaires'in Doğu Yakası turnesine katılmıştı.
Alguien más dijo que está en la Costa Oeste dando clases de surf en Malibú.
Kimi, Batı Yakası'nda, Malibu'da sörf hocalığı yaptığını söylüyor.
Cómo podría provocar preguntas que queríamos evitar en este puto viaje a toda puta costa.
Başka kaçınmak istediğimiz bu koduğumun yolculuğuna neden çıktığımıza dair sorular sorarlar.
A nuestro regreso, anclamos el barco en la costa más al sur.
Döndükten sonra, güney kıyısına demir atarız.
A lo largo de toda la costa, desde el norte en Mt.
Tüm kıyı boyunca. Mt.
Colón todavía estaría navegando en círculos de la costa de España.
Kolomb hala İspanya kıyılarında daireler çizerek dolanır dururdu.
La última vez pensé que la vendía para siempre, pero cuando volví de Costa Rica, mi amigo, Tom...
En son tam sattım derken Kosta Rika'dan dönünce arkadaşım Tom...
Ha construido casas y un par de graneros en Costa Rica.
Kosta Rika'da ev ve birkaç ahır yapmış.
Pero, hoy, no hay moros en la costa.
Ama bugün, kıyı temiz görünüyor.
A Costa Rica, Brasil, quizá...
Nerede? - Kosta Rika, Brezilya olabilir...
Bromeas a costa mía. Sabes que soy sensible.
Bebeğim neden sürekli harcamalarım hakkında şaka yapmak zorundasın?
Tan alejados de la costa.
O kadar açıkta.
De algún modo llegamos a la costa.
Bir şekilde kıyıya ulaştık.
Pues bien, en su juventud él era un marinero en un barco corsario frente a la costa de Massachusetts.
Peki, onun gençliğinde Massachusetts kıyılarında o korsanlık bir tayfa vardı.
Los vientos están llegando desde el sur y que son fuertes, a unas 30 millas por hora, empujando que el petróleo hacia la costa.
Güneyden gelen güçlü rüzgarlar, yaklaşık 48 km / saat hızla petrolü sahile doğru taşıyor.S
Pueblo de la costa del Golfo vivirán con esta realidad
Körfez sahilindeki insanlar bu gerçekle yaşayacaklar.
Hoy soy un residente de la Costa del Golfo de Louisiana.
Bugün Louisiana Körfez Sahili sakiniyim
Y a pesar de que estos pantanos mentira lo largo de la costa de Luisiana... estos son los humedales de América.
Louisiana sahili boyunca kirletilmiş bu sular... Bunlar amerikanın sulak alanlarıdır.
No hemos recibido un cargamento de auge suave en más de una semana, y estamos corriendo bajo verdadero. Las proyecciones muestran que el aceite se mueve oeste y que no tienen suficiente para proteger la costa oeste de Mississippi.
Bİr hafata içinde hiç kargo almadık ve gerçekten yavaş çalışıyoruz planlar petrolün batıya doğru hareket ettiğini gösteriyor ve Mississippi'nin batı sahilini yeterince koruyamıyoruz.
nos dan un poco de un sentido de lo que los residentes de la Costa del Golfo están sintiendo en este momento.
Körfez Sahilinde yaşayan halkın şu an neler hissetiğini anlamamıza yardımcı olabilirsin.
No debemos dejarnos olvidar los 11 hombres que murieron en esa plataforma Transocean o el impacto del derrame de ha tenido en la Costa del Golfo.
11 tane ölen çalışanın unutulmasına izin vermemeliyiz Bu okyanus ötesindeki yerde ölenleri ya da Sahilde biriken Petrol döküntüsünü unutmamalıyız.
Amenaza de tormenta a lo largo de la costa este.
Doğu deniz kıyısı boyunca tipi uyarısı var.
AEROPUERTO JUAN SANTAMARÍA COSTA RICA
JUAN SANTAMARIA HAVALİMANI KOSTA RİKA
Parece que la costa está- - ¡ Abajo!
Öyle görünüyor ki...
Iremos a Costa Rica de vacaciones familiares. - Si.
Aile tatili için Kosta Rika'ya gideceğiz.
- Esto es lo que pasó. Squig dice : "¿ Qué te parece Costa Rica?"
Squitch dedi ki Kosta Rika hakkında ne düşünüyorsun?
Reservamos en Costa Rica a partir del diez. Era la semana que parecía que iba a estar abierto.
Kosta Rika için ayın onundan başlayan bir tatil ayarladık çünkü o hafta boş olacak gibi duruyordu.
Mil millas de costa rodean... Tomará años.
1000 mil uzunluğunda bir kıyı şeridi var.
Así que la próxima vez que vayamos contra Francia, necesitaremos ir a una costa.
Bir dahaki sefere Fransa'ya girdiğimiz zaman deniz kıyısından girmemiz gerekecek.
Por décadas, este país ha sido mandado por los López, los Lleras, los Pastrana y otras familias acomodadas que hicieron sus fortunas a costa de los más pobres.
On yıllardır, ülkemiz Lopez ve diğer servetini fakirleri sömürerek kazanan zengin aileler tarafından yönetildi.
Es el vendedor de coches extraños más importante en toda la costa este.
Batı yakasının en önemli otomobil satıcısıdır.
A la costa.
- Deniz kenarına.
¿ Hay moros en la costa?
Ortalık müsait mi?
Alguien llamó, dijo que habían visto a un hombre saliendo de la ciudad, solo, por la costa, sin rifle.
Birisi arayıp kasabanın dışında tek başına kıyı şeridi boyunca silahsız olarak gezinen bir adam gördüğünü söyledi.
Salí con el coche por la carretera de la costa buscando al hombre desaparecido.
Kayıp adamı aramak için kasaba dışında kıyı şeridi boyunca yavaşça ilerledim.
Cuando volvía, vi a un oso enorme en la costa arrastrando a su presa entre las rocas y los trozos de hielo.
Geri dönerken suların çekilmiş olduğu yerdeki kayaların ve buzların arasında büyük bir ayıyı birini öldürmek için sürüklerken gördüm.
Salí, cogí mi rifle y fui hasta la costa.
Kenara çekip tüfeğimi aldım. Kıyıya doğru koştum.
Como una sirena, atrayéndole a su ruinosa costa.
Bir deniz kızı gibi... sizi tahripkâr kıyısına çağırır.
Cuando has visto de lo que eres capaz cuando has permanecido en la sangre durante mucho tiempo qué te queda sino una costa desolada alejada de todos.
Neler yapabileceğinizi gördüğünüzde çok uzun zaman kanın içinde durunca herkesten uzakta, ıssız bir kıyıya çekilmekten başka ne çare kalır ki elde?
¿ Dónde está su costa?
Sizin kıyınız nerede?
¿ A nuestra desolada costa?
Issız kıyımıza gidelim.
Un valle sin desarrollar junto a la vía y la carretera de la costa ha sido comprada por varias compañías que estaban a la espera anticipando un desarrollo comercial que estará en línea para unos cientos de millones en subvenciones federales.
Rayların yanındaki gelişmemiş bir vadi ve kıyı şeridindeki ana yol birkaç holding tarafından satın alındı. Ticari bir gelişme bekleniyor. Yüzlerce milyonluk federal hibe söz konusu.
Eres como un pirata somalí que quiere abordar a toda costa.
Merdivenine kanca taktırmaya çalışan Somali'li bir korsan gibisin.
Por los nuevos teloneros en la gira por la Costa Este de Glass Tiger.
Glass Tiger'ın Doğu Sahili turu için yeni açılış eylemi var.
Limpiar la costa oeste de minas terrestres alemanas.
Danimarka'nın batı sahilini Alman mayınlarından temizlemek için.
Hay aproximadamente 2,2 millones de minas en la costa.
Danimarka'nın batı sahilinde takribî 2.2 milyon mayın bulunmakta.
Debemos empujarlos a toda costa.
Her ne pahasına olursa olsun, bastırmalıyız.
Me voy a Costa Rica ".
"ve ben Kosta Rika'ya gidiyorum."