Translate.vc / español → turco / Cousin
Cousin traducir turco
43 traducción paralela
Primo Lee Wong.
Cousin Lee Wong?
No sé explicarme, pero sé... que enriquecer el espíritu del pueblo es un regalo. Mon cousin,
Bunu açıklayamıyorum, ama biliyorum ki insanlar için yapabileceğin en iyi şey zihinlerini zenginleştirmektir.
Mon cousin!
Kuzenim.
Sofía adora a Wagner como tú, mon cousin.
Sophie, Wagner'in müziğini senin kadar seviyor, kuzenim.
- Mon cousin. ¿ Cuánto llevamos sin vernos?
Kuzenim... birbirimizi görmeyeli ne kadar oldu?
Mon cousin, ¿ quieres hacer de Baviera una nación de músicos?
Kuzenim, Bavaria'nı ne yapmak istiyorsun?
Mon cousin!
Kuzenim!
33 bis, calle Amedée Cousin...
33 bis, rue Amedee Cousin...
Leonard Augene, 33 bis rue Amedée Cousin. ¡ Es aquí!
Leonard Augene, 33 bis rue Amedee Cousin.
Es mi primo.
My cousin has gone away.
Cousin Guy, cuánto aprecio que me des este trabajo.
Kuzen Guy, bana bu işi bulduğun için çok teşekkürler.
Cousin Guy me lo buscó.
Kuzen Guy buldu işi.
Irá a la Escuela para Señoritas de la Sra. Cousin.
Bayan Cousin'in Genç Bayanlar Okuluna gideceksin.
Creo que le gustará. Se llama Our American Cousin.
Oyunun adı "Amerikalı kuzenimiz."
Bueno, cerraremos temprano, amigo... porque necesito que me des un aventón a Cousin Larry.
Erken kapatman iyi oldu, dostum. Çünkü kuzenim Larry'e beni bırakman için sana ihtiyacım var.
Este primo lejano de la cobra puede matar una persona con su veneno en cuestión de minutos... sin embargo, raramente muerden a humanos.
Kobranın bu uzak kuzeni This distant cousin of the cobra zehiriyle bir insanı dakikalar içinde öldürebilir fakat insanları çok nadir sokarlar.
Conmigo, Jack y el primo Will
Counting me and Jack and Cousin Will
Edward está con my cousin Its my first cousin once removed.
Dünyada işler böyle. Edward kuzenim bile değil. Kuzenimin çocuğu.
Estaba por debajo de Johnny Cousin, y a la semana siguiente le tenía aquí
Johnny Caution Show'a çıktı ve ertesi haftaya buraya koştu
Dicen : "Es increíble que se trate del autor de los dos anteriores".
Bill Cousin dedi ki, "Son iki kitabın yazarıyla bu kişinin aynı olduğuna inanamıyorum."
Cousin Rose
- Kuzen Rose!
En primer lugar... voy a probar su "cousin-e".
Öncelikle, Bay Lagarde sizin'kuzen'inizin tadına bakacağım.
¿ Mi cousin-e?
Kuzenim?
¿ Viste esa motocicleta que está pintada con el tío Cosa... de los locos Adams?
Addams ailesindeki Cousin itt gibi boyanmış motoru gördün mü?
¿ Mañana, a las ocho, en "La Cocina de Quong"?
Yarın akşam sekizde, Quan's Cousin'de.
Bienvenido a La Cocina de Quong, amo Mako.
Quan's Cousin'e hoş geldiniz, Sayın Mako.
Parece como si el tio Cosa se hubiera muerto en el desagüe.
Cousin Itt ölüp gider borusundan gitmiş gibi.
A menos que realmente hay algo a este Pookie Cousin.
Bu Kuzen Pookie hakkında gerçek birşeyler yoksa tabi.
Cousin Drazan - ¿ dónde está?
Kuzen Drazan- - nerede o?
Lo siento. Yo fui el primo en "Vacation".
- Christmas Vacation'da Cousin Eddie'yi oynamıştım.
Lo único que me puede ayudar ahora es Cousin Marie.
Bana yardım edebilecek tek şey şuan, Kuzen Marie.
¿ Y tu Cousin Marie?
Kuzen Marie'n ne ayak?
Cousin Marie supuestamente.
Kuzen Marie herhalde.
Quizá la Cousin Marie pueda ayudar.
Belki Kuzen Marie yardım edebilir.
Piensas que la Cousin Marie conecta a Baitfish con Sasha.
Kuzenn Marie'nin Balık Yemi'ni Sasha'ya bağlayabileceğini düşünüyorsun.
Cousin Marie.
Kuzen Marie.
- ¡ Primo, gracias a Dios que eres tú!
- Cousin, Tanrı'ya şükür sensin!
Cuánto tiempo sin vernos, mon cousin.
Birbiriizi son görüşümüzden beri çok zaman geçti, kuzenim.
- Mon cousin.
Kuzenim.
Su primo es del cuerpo.
Cousin başka bir görevde.
Cousin probablemente les sacó el momento en que sabía que estábamos fuera persiguiendo Levinson. Luego se los entregó a Lateef Mir cuando se detuvo por hoy.
Sonra bugün uğradığında onları Lateef Mir'e teslim etmiştir.