Translate.vc / español → turco / Cross
Cross traducir turco
1,654 traducción paralela
Detective Wyms, Tina habló con Hidalgo en el hospital.
- Dedektif Wyms. Tina, Mission Cross'ta Hidalgo'yla konuştu. Gerçeği söyleyecek.
El más nuevo lápiz Cross.
En yeni kalemler.
Aquí el capitán Zachary Cross Flane de base santuario 6 representando el Archivo Torchwood.
Sığınak Üssü Altı'nın Kaptanı, Torchwood Arşivi temsilcisi Zachary Cross Flane konuşuyor.
Zachary Cross Flane, Capitán suplente.
Zachary Cross Flane, Geçici Kaptan!
Hablé con Blue Cross y usted ha sido elegido para esto que llamamos Cobertura Cobra de Continuación.
Blue Cross'la k onuştum sağlık sigortası hakkın varmış.
Lo más cercano... ¿ calles que cruzan?
Cross sokağına yakın mı?
Y creo que fue para bien, porque ahora trabajo con programas para el Hospital Cruz Sagrada, que son muy prometedores.
Ve sanirim iyi oldu, cunku bu isi yapmak... Sacred Cross Hastanesi icin bazi programlar baslattim ki bence bu bayagi umut verici oldu.
Cross and Cross diseñaron el edificio en 1940.
- Orijinal ozalitler ellerindeymiş. - Binayı 1940'ta Cross and Cross tasarlamış.
Una de dos tiempos que sea más para cross.
- İki pistonlu bir motor alırız.
Digo, "cross road blues", "me and the devil blues", "hellhound on my trail"?
"Kesişen Yol Blues'u", "Ben ve İblis Blues'u" "Peşimdeki Cehennem Köpeği"?
- En un almacén en King's Cross.
King's Cross'daki bir güvenli evde.
Charing Cross.
Charing Cross.
Escojan una propiedad, ¿ le interesa una cerca de la escuela del distrito King's Cross?
Faiz oranları arttıkça ve Kingsbridge Okul Bölgesi'ndeki seçenekler azaldıkça...
¡ Y algo aún más grande, a la mierda la escuela del distrito King's Cross!
Kingsbridge Okul Bölgesi'ne kocaman bir hayır!
* Cuando ves la Cruz del Sur por primera vez... *
* When you see the Southern Cross * * for the first time... *
Oye, Christian, no puedo entrar en el consultorio de un médico y darle el número de mi seguro Blue Cross, ¿ sí?
Hey, Christian. Bir doktorun ofisine hiçbir şey yokmuş gibi girip ona sigorta numaramı veremem, tamam mı?
AUTOBUSES CROSS COUNTRY ¿ Por qué lo hizo?
Peki, sence bunu niye yaptı?
- ¿ Cross?
- Cross?
Las patas de gallo.
The Cross Feed-in'nde.
Tengo a uno, lo llevaré a Mission Cross.
Yürüyebiliyor. Mission Cross'a götüreyim.
También dice que tu nombre es "Montana Cross".
Adının "Montana Cross" olduğunu da söylüyor.
Sara Cross.
Sara Cross.
Hospital de la Cruz Roja, en los alrededores de Vladivostok.
Vladivostok'ın dışındaki, Red Cross hastanesinde buldum.
- En el albergue Holy Cross.
- Kutsal Haç Yurdu'nda.
Soy Francis Cross, del refugio de animales.
Ben hayvan barınağından Francis Cross.
Solicité cobertura médica de Blue Cross / Blue Shield y me dijeron que mi índice de masa corporal era demasiado alto.
Bluecross / Blueshield aracılığıyla sağlık sigortasına başvurdum. Bana vücut kitle indeksimin çok yüksek olduğunu söylediler.
Y Diane, Horizon Blue Cross.
Diane Horizon Blue Cross'dan sigortalı.
Blue Cross no le negó el tratamiento, y de hecho aprobó su operación.
Blue Cross onun tedavisini reddetmedi. Aslında ameliyatı hemen onayladı.
Por la candidiasis no revelada, Blue Cross rechazó a Tarsha Harris.
Açıklanmamış mantar enfeksiyonu yüzünden Blue Cross, Tarsha Harris'in poliçesini iptal etti.
Ella creía que eso había quedado atrás, y entonces Blue Cross cambió de parecer y les dijo a los médicos que no se harían cargo.
Bunların geride kaldığını düşünüyordu. Sonra Blue Cross fikir değiştirdi. Doktorlara parayı geri istiyoruz dediler.
Banco Cross National.
Cross Ulusal Bankası.
2 horas después - Riverside, California
- Cross?
- ¿ Cross?
Merhaba.
En el Hospital Holly Cross.
Kızıl Haç hastanesindesin.
¿ Holly Cross?
Kızıl Haç mı?
Sé que estás con Cross y Lubitsch, pero te lo aseguro, vas a ver algunas cosas...
geldiğinde kendin göreceksin. - 1. hatta Nicky Tru var.
Jab, cross. Uno-dos.
Çapraz yumruk.
No ando mucho por King's Cross últimamente.
Beni King's Cross'ta pek göremezsin aslında.
King's Cross, hermano. ¿ Qué hacías allí?
King's Cross'ta senin ne işin vardı?
Hay otra en Mission Cross.
Bir tane de Mission Cross'da var.
Pro gun right, X, Y cross.
Pro-gun sağ. X-Y geçişi.
Una mujer, que coincide con la descripción de Liz Grayson acaba de ingresar en las urgencias de la Sagrada Cruz...
Liz Grayson'ın tarifine uyan bir kadın az önce Sacred Cross acil servisine başvurmuş.
Jackson Rudnick asistía a un seminario de marketing, y su compañero Steffen Cross, en el gimnasio...
Jackson Rudnick bir pazarlama seminerindeymiş. Ortağı Steffen Cross'sa spor salonundaymış.
¿ Y la coartada de Steffen Cross?
Peki ya Steffen Cross'un iddia ettiği spor salonu?
¿ Steffen Cross usó el tanque de flotación del gimnasio la noche del asesinato?
Steffen Cross, cinayet gecesi spor salonundaki yüzme tankında değil miydi?
Está en el hospital.
Mission Cross'ta.
En una zona horrible de King's Cross
King's Cross'taydı. * Ve... * Londra'da bir varoş bölgesi.
Una calle sórdida, como el edificio
King's Cross berbat bir yer, her taraf yolla çevrili...
- Poppy Cross.
- Poppy Cross.
¿ Tiene un trozo de papel Srta. Cross?
Boş bir kağıt verir misiniz, Bayan Cross?
Verified meds and course of treatment. Cross-referenced with the on-calls.
İlaçları ve tedavi seyrini kontrol ettim, çalışanları çapraz referansladım.