Translate.vc / español → turco / Céline
Céline traducir turco
499 traducción paralela
Tú no tenías que haberle dicho a Madame Celine que fuera al cine.
Bayan Céline'nin de sinemaya gitmesini söylememeliydin.
Madame Celine, vaya a buscar peras.
- Bayan Céline, gidip pırasa alsana.
Y yo, ¿ cuántas veces le he dicho... que me llame señora Céline y no por mi nombre de pila?
İlk adımla çağırmamanı ve bana Mme Frégier demeni söyledim. Ben de insancıl oluyorum.
Céline y Julie van en barco
CELINE VE JULIE'NİN SANDAL SEFASI
Céline, tengo algo que decirte. Dígamelo aquí.
- Céline, sana söylemem gereken bir şey var.
Céline, me gustas mucho.
Sana bayılıyorum.
¿ Céline?
Céline mi?
Céline, Colette...
Celine, Colette...
Me dice : "Estoy leyendo Viaje al fin de la noche, de Céline".
Bana "Céline'nin, Gecenin Sonuna Yolculuk kitabını okuyorum," dedi.
Céline. Así se llama mi madre.
- Bu, annemin adı.
Condesa Chellani.
Kontes Celine!
- ¿ La patrona? - Sí, la patrona. El otro día, Celine dijo riendo...
Diğer gün Sylvie ondan "bayan dinozor" diye bahsediyordu.
Castigaron a Celine Crespin por mi culpa
Celine Crespin, sınıfta haylazlık etmekle suçladı beni.
¿ Qué esperabas lograr... al atacar a tu colega Theo Celine?
Meslektaşın Theo Celine'e saldırarak neyi başarmaya çalışıyordun?
mataste al marinero Vic Rivette para robarle... y mataste a Theo Celine porque hirió tu honor.
Vic Rivette isimli denizciyi öldürdünüz ve parasını çaldınız. Theo Celine'yi de onurunuzu incittiği için öldürdünüz.
Por el amor de Dios, Celine, llévate tu orina pagana de aquí. ¡ Arrodíllate!
Tanrı aşkına, Celine, kafir bedenini çek şuradan. Diz çökün!
- Celine, danos un trago.
- Celine, bize içki ver.
- Celine, yo seré el padre de tu hijo.
- Bebeğin babaya ihtiyacı olursa beni al.
Celine, dame tu mano.
Celine, elini ver.
Celine, bebe un trago.
Celine, iç biraz.
Toma, Celine, usa el tenedor.
İşte, Celine, çatalı kullan.
¡ La plaga no la calmará a Celine!
Veba Celine'i sakinleştirmeyecek!
De hecho, Lucien Celine hace de todo excepto dar información.
Aslında Lucien Celine her işle bir parça ilgili, bilgi vermek dışında.
Temo que Celine se equivocó.
Sanırım Celine yanılmış.
¿ Celine?
Celine?
¿ Lucien Celine?
Lucien Celine?
Por Celine, 500 dólares.
Celine için..... 500.
Lucien Celine, el gran houngan...
Lucien Celine, büyük hungan...
¿ Qué hacemos con alguien como Celine, simpatizante nazi, aunque gran novelista?
Celine gibi bir Nazi sempatizanı ama aynı zamanda büyük bir romancıya ne demeli?
- Y yo Celine.
- Ben Celine.
No lo sé.
Bilmiyorum. Celine
Por Dios, no me digas eso, Celine.
Bunu bana söyleme Celine.
¿ La pequeña bizca Celine?
Küçük şaşı Celine?
Me encantaría hablar, pero- -
Oturup sohbet etmeyi çok isterdim fakat... İyi numara Celine.
Celine, anoche hablamos de una cierta propuesta.
Celine, dün gece şu evlenme hikâyesini konuşmuştuk.
Pero, Celine, piénsalo.
Fakat yeniden düşünmeni istiyorum.
Hablo en serio.
Celine, çok ciddiyim.
- Espera, Celine.
Bekle, Celine...
¡ Llena la bolsa!
- Çantayı doldur. - Celine!
Celine, se acabó.
Celine, her şey bitti.
Me muero, Celine.
Ölüyorum Celine.
¿ Crees eso? ¿ Crees que la sonrisa de Celine es suya?
- Sence Celine'in gülüşü doğuştan mı?
Simplemente... se refería poéticamente a... por favor... el último verso.
- Evet? Basit şiirsel sözler Celine. Lütfen.
por favor, déjame terminar.
Celine, bırak bitireyim.
¡ No hay que- -!
Celine gitme!
¿ Qué quieres?
Celine,... Ne istiyorsun?
¡ Sólo eres un cabrón mentiroso y tramposo como todos los demás!
Sen yalancı, hilekâr o... çocuğunun tekisin, aynı diğerleri gibi! Celine!
¡ Quiero decir que te quiero!
Celine, söylemek istediğim, seni seviyorum!
No se preocupe, Srta. Celine, todo va a salir bien.
Endişelenmeyin bayan. Her şey düzelecek.
¿ Por qué no guardas la pistola?
Celine, neden o silahı indirmiyorsun?
Celine, no eres la responsable de tus actos.
Celine,... -... yaptıklarından sorumlu değilsin.