Translate.vc / español → turco / Dahlia
Dahlia traducir turco
396 traducción paralela
Es un precio bajo para asegurarse que continúen. Especialmente la tienda "Dahlia".
Özellikle "Dahlia" mağazasının burada kalması için ufak bir bedel bu.
Por cierto, la mujer que seguía Tae Gong Shil es una empleada en Dahlia.
Bu arada Tae Gong Shil'in takip ettiği kadın Dahlia'nın çalışanıymış.
La mujer que está montando una escena en Dahlia es un miembro de la limpieza.
Amirim, temizlik ekibinden biri Dahlia'da olay çıkardı.
Tiene un club nocturno que se llama La Dalia Azul.
Sahilde, Blue Dahlia adlı bir gece kulübünün sahibi.
¿ No nos conocimos en La Dalia Azul la otra noche?
Önceki gece Blue Dahlia'da tanışmamış mıydık?
Mira, Leo, tú dirige La Dalia Azul, que yo ya me encargo de mi vida privada.
Bak, Leo, sen Blue Dahlia'yı yönetiyorsun. Özel hayatımın çaresine bakarım.
- Eddie Harwood. el dueño de La Dalia Azul.
- Eddie Harwood. Blue Dahlia'nın sahibi.
Por la noche, el Sr. Harwood va a su club, La Dalia Azul, por si les interesa.
Geceleri, Bay Harwood genellikle kulübüne gider, Blue Dahlia. Eğer ilgilenirseniz.
Dieron con él en La Dalia Azul hace un rato.
Biraz önce onu Blue Dahlia'da yakaladılar.
- Dalia Negra. - Sí.
- Black Dahlia.
Teoría de Early Grayce sobre la Dalia Negra.
Early Gray ce'in Black Dahlia teorisi.
¿ Conoces a una chica llamada Dahlia, Delila, o algo así?
Dahlia ya da Delila adında bir kız gördün mü?
¿ Conocéis a una blanca llamada Dahlia o Delila?
Beyaz bir kız gördünüz mü?
Su nombre empieza por "D".
Adı Dahlia veya Delila. "D" ile başlıyor.
Preguntas a todo el mundo por "Dahlia".
Buraya gelip, herkese "Dahlia" diyorsun.
Preguntas a todo el mundo por "Dahlia".
Buraya gelip, herkese "Dahlia." diyorsun.
Un nombre que lo pondrá junto a Jack el Destripador... el Asesino de Torsos de Cleveland y la Dalia Negra.
Karındeşen Jack'le ve Cleveland Torso katiliyle ve Kara Dahlia'yla aynı yere koyacak bir isim.
Esta es Dahlia, Olympia, Diana, Athena, Pandora, Jason, Achilles.
Bunlar Dahlia, Olympia, Diana Athena, Pandora, Jason, Achilles.
Necesita que confies en él para que pueda hacer lo que tiene que hacer.
Yapması gerekeni yapabilmesi için Dahlia'nın Klaus'a güvenmesi gerekiyordu.
Sé cómo podemos matar a Dahlia.
Dahlia'yı nasıl öldürebileceğimizi biliyorum.
Tiene que hacer que ella se vincule a él.
Dahlia'yı kendine bağlaması gerekiyor.
Será prácticamente indestructible.
Dahlia yok edilemez duruma gelir.
Tenías los ingredientes equivocados para matar a Dahlia y él tiene que ganar tiempo antes de que él encuentre los correctos.
Dahlia'yı öldürmek için elinizde yanlış bileşenler vardı. Doğrusunu bulana kadar zaman kazanması gerektiğini söyledi.
Dahlia está neutralizada.
Dahlia etkisiz hâle getirilmiş.
Rebekah me dice que Klaus tiene un plan para matar a Dahlia, sabía que nuestro plan no funcionaría.
Rebekah dedi ki Klaus'un Dahlia'yı öldürmek için planı varmış. Bizim planımızın işe yaramayacağını fark etmiş.
Niklaus se infiltró en la mente de Dahlia.
Niklaus, Dahlia'nın zihnine girdi.
Dahlia morirá con él.
Dahlia da onunla birlikte ölür.
Supongo que piensa que soy más duradeda en este cuerpo, y posiblemente tenga razón, dado que nos enfrentamos Dahlia.
Sanıyorum ki bu bedende çok daha dayanıklı olduğumu düşünüyor ki muhtemelen haklı da. Sonuçta Dahlia ile karşı karşıyayız.
Solo hay una bruja suficientemente fuerte para detener a Dahlia, y esa es mi madre muerta Esther.
Dahlia'yı kurtaracak kadar güçlü olan tek bir cadı var, bu da sevgili ölü anne Esther.
Esta es la familia que anhelaba, pero por su culpa, voy a estar sola para siempre.
Yokluğunu çektiğim ailem buydu. Ama Dahlia yüzünden sonsuza kadar yalnız olacağım.
Te necesito para encontrar a Dahlia.
- Dahlia'yı bulmanı istiyorum.
Dahlia quiere matarlos a todos, ¿ verdad?
Dahlia hepsini öldürmek istiyor.
Para ser claro, quiero su sangre, pero la quiero en esta espada, la cual he ligado con el suelo de la patria de Dahlia, por no mencionar ceniza vikinga.
Açık olmak gerekirse annemizin kanını bu hançere sürmek istiyorum. Daha öncesinde Dahlia'nın memleketinden toprak ve viking kanı da sürdüm.
Mira, la necesito para debilitar las defensas de Dahlia, un poco de guerra psicológica antes de que os mate a las dos.
Dahlia'nın savunmasını kırması için ona ihtiyacım var. Psikolojik baskı yaratacağım sonra ikinizi de geberteceğim.
Has ganado, Dahlia.
Sen kazandın Dahlia.
Freya se ha liberado de Dahlia, y Marcel me perdonará una vez le haya entregado la llaves de la ciudad.
Freya, Dahlia'dan özgürlüğünü kazandı. Marcel de şehrin hükümdarlığını ona geri verdiğimde beni affedecek.
Dahlia, vamos adentro.
Dahlia, haydi içeri girelim.
¿ Qué vamos a hacer, Dahlia?
Ne yapacağız, Dahlia?
¿ Qué hay de ti, Dahlia?
Senin durumun ne Dahlia?
- Ellas son, ¿ cuáles son sus nombres?
- Bu... İsmin ne? - Dahlia.
- Lo siento.
Dahlia ve Ceci.
Soy Dahlia Williams.
Ben Dahlia Williams.
- Dahlia Williams.
- Dahlia Williams.
Dahlia, no puedes elegir un abogado al azar de la guía de teléfonos.
Dahlia. Telefon defterinden öylesine bir avukat seçemezsin.
Mi nombre es Dahlia Williams.
Adım Dahlia Williams.
Dahlia, ¿ donde estuviste?
Dahlia, neredeydin?
Dahlia, ¿ estás bien?
Dahlia sen iyi misin?
- ¿ Dahlia?
- Dahlia?
- Esto es genial, Dahlia.
- Bu çok harika Dahlia.
- Dahlia.
Bu Ceci.
Dahlia y Ceci.
Bay.