Translate.vc / español → turco / Dalek
Dalek traducir turco
421 traducción paralela
Hay una gran puerta de hierro con un Dalek de guardia.
Büyük bir kapı var, önünde de Dalek.
- ¿ Un Dalek?
- Dalek mi?
Quizás lo sea, Temmosus, ¿ pero por qué nos ayudarían los Dalek?
Belki öyleyim, Temmosus, ama Dalekler bize neden yardım etsin?
Estos Dalek... creerían ser los únicos supervivientes de este planeta.
Dalekler, kurtulanların sadece kendileri olduğunu sanmış olmalılar.
Los Dalek la tienen, nos la han ofrecido.
Dalekler bize önerdi.
- ¿ Hay algún Dalek?
- Dalek var mı?
Dalek?
Dalekler?
Dalek, los Thal deseamos vivir en paz.
Dalekler, Thal halkı huzur içinde yaşamak istiyor.
No pueden ser los Dalek.
Dalekler olamaz.
Ésta es la gente que los Dalek tenían prisionera.
Bunlar Daleklerin tutsak tuttukları kişiler.
Si supiese porqué nos odian los Dalek.
Keşke Daleklerin bizden neden nefret ettiklerini bilseydim.
Los Dalek no lo hicieron.
Dalekler cevap vermedi.
Entiendes tan poco de nosotros como los Dalek.
Bizi Dalekler kadar az tanıyorsun.
¿ Qué haríais si los Dalek consiguen salir de su ciudad?
Dalekler şehirlerini terk edebilseler ne yapardınız?
No podéis entregaros a los Dalek.
Kendinizi Daleklere veremezsiniz.
Nunca bajo ninguna circunstancia los Thal lucharán con los Dalek.
Thalların Daleklere saldırmasının lafı bile olamaz.
- El Dalek original.
- İlk Dalek.
Y los Dalek no lo son, lo cual es más importante, mi niña.
Ama Dalekler değil, ki bu daha önemli.
Los Dalek me lo quitaron cuando me registraron.
Üstümü aradıklarında Dalekler almıştı.
Después de la guerra neutrónica nuestros antepasados Dalek vinieron a la ciudad, protegidos por las máquinas.
Nötronik savaştan sonra, makinalarımız tarafından korunan Dalek atalarımız, şehre, inzivaya çekildi.
La raza de los Daleks está condicionada a la radiación.
Dalek ırkı radyasyona bağlı.
Recordad, los Dalek tienen poca movilidad.
Unutma, dalekler çok hızlı değil.
Aunque consigamos cruzar, nunca derrotaremos a los Dalek.
Oraya varsak bile, asla dalekleri yenemeyiz.
Podríamos volver y decir a los demás que los Dalek los mataron.
Geriye dönüp diğerlerine daleklerin onları öldürdüğünü söyleyebiliriz.
Ya que por lo que sabemos... los Dalek pueden dispararles un rayo, paralizarlos y matarlos.
Çünkü bildiğimiz gibi dalekler üzerlerine ışın gönderip onları felç edip öldürebilir!
Eso enseñará a los Dalek a no meterse en nuestros asuntos.
- Bu daleklere işimize karışmayı öğretir.
Sin radiación, es el final de la raza Dalek.
Radyasyon olmadan, dalek ırkı sona erecek.
porque, bien, David echó sólo una mirada y había un montón de Daleks. Tal vez Susan tiene razón.
David daha yeni bakmış, orada bir çok Dalek varmış.
Un Dalek informó que el humano calló por el eje de la bomba.
Dalek, insanın hava borusundan düştüğünü bildirdi. Kapsül tamir ediliyor.
¡ Viene un Dalek!
Bir Dalek geliyor!
¿ Crees que algunos Daleks habrán escapado? ¿ Con eso, querida?
- Sence hiçbir Dalek kaçabilmiş midir?
No hay Daleks en lo que puedo ver.
- Görebildiğim kadarıyla hiç Dalek yok.
¡ Jenny, hay un montón de ellos delante nuestra!
- Sürüyle Dalek var. - İnmeyecek miyiz?
Los rebeldes se mueven en un vehículo de motor. Ellos nos atacaron y pasaron un cordón exterior Dalek de Londres.
İsyancılar motorlu araçla seyahat ederken Londra dışındaki Dalek kordonuna saldırıda bulundu.
El Dalek Negro, que controla el campo, lo considera como una especie de mascota.
Ordunun komutanı olan siyah Dalek'in bir çeşit hayvanı.
Demasiadas... personas en... la unidad de trabajo. Dalek... supremo.
Çok işimiz var.
Control... recomprobando.
Yüce Dalek emretti.
Dígame, Doctor. Ahora que ha visto la base de los Daleks, ¿ qué piensa?
Söylesene, Dalek üssünü gördün.
El Dalek Negro te verá. ¡ Pero si estás mintiendo, serás asesinada!
Kara Dalek seni görecek, ama yalan söylüyorsan, öldün demektir.
Voy a anunciar a la fuerza terrestre Dalek la finalización del Proyecto Desgravitación Terrestre.
O halde, Dünya'daki Dalek güçlerinin iki saat içinde Çekirdek Proje'sini tamamlayacağını duyuruyorum.
Los Daleks controladores del dispositivo serán ahora informados.
Dalek denetim cihazı rapor veriyor.
Así que el pueblo Dalek ha sobrevivido...
Demek dalek insanları hayatta kaldı.
- Bien, ¿ puedes sonar más como un Dalek?
- Biraz daha dalek gibi konuşamaz mısın?
Dalek supremo está listo para recibir su informe
Yüce Dalek raporunuzu almaya hazır.
Los Dalek!
Dalekler!
Así que eso es lo que parece un robot.
- Demek Dalek böyle bir şey.
Dalek Thay, investiga fuera.
Dalek Thay, dışarıyı araştır.
Te has identificado como Dalek.
Kendinizi Dalekler olarak tanımladınız.
Destruiríamos a los CyberHombres con un Dalek.
Tek bir Dalekle Siberleri yok edecektik!
La primera vez que vi a un Dalek, estaba averiado, estaba muriendo.
İlk kez bir Dalek gördüğümde, bozuktu ölmek üzereydi.
El Arca no es un diseño Dalek.
Sandık, Daleklerin dizaynı değil.