Translate.vc / español → turco / Deets
Deets traducir turco
77 traducción paralela
Esta aterrorizada comunidad ha puesto sus esperanzas en las pruebas presentadas por el fiscal Michael Ligs.
Dehşete düşürülmüş halkın umutları ve korkuları Savcı Michael Deets'in ürettiği kanıtlara, bağlı.
¡ Rechazada Sr. Vics!
Kural dışı davranıyorsunuz Bay Deets.
Fuimos un grupo, Vics, el doctor, algunos padres, lo perseguimos a la sala de calderas, lo acorralamos, lo quemamos vivo.
Bizden bir grup. Deets, doktor, diğer bazı ebeveynler, onu kazan dairesine kadar izledik. Köşeye sıkıştırdık.
Tu, yo, Dics y todos los otros.
Sen, ben, Deets, bütün diğerleri.
Debe de ser Deets.
Deets olmalı.
Será Deets, pero no viene solo.
O Deets, fakat yalnız değil.
¿ No es la misma gorra que llevaba antes de marcharme?
Deets onu bıraktığımdan beri aynı kasketi mi giyiyor?
Ya conoces a Deets. No abandona una prenda mientras le es útil.
Deets giyimde çocukluk etkilerinden kurtulamadı.
Deets, ¿ qué hacéis cuando vais a México?
Meksika'da ne yapacağız?
Deets, ¿ crees que el Capitán me dejará acompañaros?
Düşün Kaptan. Bu gece gitmeme izin verecek misin?
Ruega que no sea así, porque lo primero que haría seria bajarte el sueldo por tomarme el pelo.
Olmadıklarını umuyorum, Deets. Bana sürekli şaka yapmaya devam edersen ücretinden keserim.
Pues Deets no ha hablado de ningún pájaro.
Hay aksi, Deets kuşlar olmadan durmamalıydın.
Deets, ¿ de dónde sales?
Deets? Nereden geliyordun?
No te preocupes, Lorie, Deets me curará.
Biz iyiyiz, Lorie.
Si, voy a ver si puedo sacársela.
Deets Bizi götürecek. Ateşin çok yüksek. Şu çubuğu eline batırmam gerekiyor.
Deets, tú y Dish dirigíos hacia allí sin prisas.
Yaşlı köpek rahat. Sığırların bizi takip ettiğine inanıyorum.
No te culpes. La vida es corta.
Senin hatan değildi Deets.
Deets y yo vamos a seguirle.
Ben ve Deets onu takip edeceğiz.
Vamos, Deets.
Haydi gidelim Deets.
Deets.
Deets.
Deets lo ha encontrado a varios Kilómetros de aquí.
Onu Deets buldu.
Vaya. Ojalá te equivoques. - Ojalá.
Senin hatalı olduğunu umuyorum, Deets.
Coge su arma, Deets.
Silahını al, Deets.
¿ Es Deets?
Bu Deets mi?
Deets ha seguido el rastro. Se los llevaron anoche.
Onlar gece yarısı yemek aramak için buralarda dolaşıyordu.
Deets, no vayas.
Deets, yapma. Yapma, Deets.
Fíjate en Deets.
Deets sana bakacak.
¡ Deets!
Deets!
Deets, túmbate.
Yavaş. Yavaş.
Tranquilo.
Biraz dinlen Deets.
Tranquilízate, Deets.
Bir dakika dinlen Deets.
No está aquí, Deets.
Newt şu anda burada değil.
- Aceptamos a Deets de jurado.
- Bayan Deets'i jüriye kaydet.
Lydia Deets, monitora de yoga.
Lydia Deets, yoga hocası.
Ocupará el puesto de Hullic la 1ª suplente, Lydia Deets.
Bayan Hullic'in yerini ilk yedek üye Bayan Lydia Deets alacak.
Srta. Deets, ¿ puede unirse al resto del jurado, por favor?
Lütfen locada jüriye katıIın.
Deets y Duke siguen a los demás.
Deets ve Duke'de izler.
Carl Grossey, Henry y Angie Deitze.
Donna Talic, Carl Grossey Henry ve Angie Deets.
El casero de Angie Deitze nos dio su número.
Angie Deets'in ev sahibinden aldık numaranızı.
Este hombre es Michael Deets, y vive en el 621 de la calle Castillo.
adamın adı Michael Deets, 621 Castillo Caddesinde yaşıyor.
Ok, chequemos al tal Deets. pero hay que usar lo que nunca usamos.
Pekala, Bu Deets denen adamı kontrol edelim Fakat hiç kullanmadığımız şeyi kullanalım.
Que pasa, Deets?
- Ne oldu Deets?
¡ Dios mío! , ¡ Dics!
Aman Tanrım, Deets!
¿ Te sientes culpable por lo de Dics?
Deets için kendini mi suçluyorsun, bütün bunlar bunun için mi?
Si, es Deets.
Haklısın Deets.
Deets, dale de comer al caballo.
Deets, bu atı güzelce besle.
Deets, no estamos de vacaciones.
Evet tatil sayılmazdı.
Soy Deets.
Ben Deets.
¿ Por qué pones esa cara, Deets?
Onlara bir iyilik yapalım. Neye doğru bakıyorsun?
Tú también lo sabes, Deets.
Deets, bunu sen de biliyorsun.
¡ Deets, suelta al niño!
Bebeği bırak!