Translate.vc / español → turco / Demis
Demis traducir turco
6,159 traducción paralela
Dije cosas que probablemente no debería haber dicho.
Söylememem gereken şeyler demiş olabilirim.
Confucio una vez dijo : "Es mejor jugar GO que nada."
Konfüçyüs demiş ki : "GO oynamak hiçbir şey yapmamaktan iyidir."
Ella dijo que sí.
Evet demiş.
está que Mark Twain quien dijo :
Mark Twain ne demiş...
¿ Te he dicho que intento entrar en el club de debate?
Sana münazara kulübü için denemelere katıldım, demiş miydim?
" Algo huele horrible.
Gözlerim sulanıyor " demiş.
- Eso le dijo a ella.
- Kadına öyle demiş.
- ¿ Qué cojones es todo esto?
- Kim demiş!
¿ Dijo ella algo anoche antes de irse a la cama?
Dün gece yatmadan önce size bir şey demiş miydi?
- ¿ Quién... dice que lo es?
- Ama çok geç. - Kim demiş çok geç diye?
Solverson. ¿ Qué dice?
- Solverson. Ne demiş adam?
Él dice almuerzo, ¿ pero no cuándo o dónde?
Öğle yemeği demiş ama ne zaman ve nerede olduğunu söylememiş?
Él dijo, "un filete de costilla". No debería sorprenderme.
"Domuz kaburga." demiş.
Brooks decía que añadir más programadores... para acelerar un proyecto de software, lo retrasa.
Brooks yazılım projelerine hız için programcı eklemek projeyi geciktirir demiş.
- No. - Va a una mesa llena de mujeres judías y dice,
Yahudi kadınların oturduğu bir masaya gitmiş ve demiş ki :
¿ Qué crees que les dije?
Ne demiş olabilirim?
El mono le dijo a su hermana :
Maymun da kız kardeşine demiş ki :
Simmy lo llamó AquaRección y ahí quedó
Simmy çocuğa "Su Çadırı" demiş. Üzerine yapışmış.
¿ Se supone que estés aquí?
Buluşacağız demiş miydik?
Dice : " Tengo dinero.
Demiş ki, " Param var.
Así que va al doctor y dice : "Doctor, quiero donar un riñón."
Doktora gitmiş ve demiş ki, "Doktor, bir böbreğimi bağışlamak istiyorum."
Dice : "Doctor, esta vez quiero darlo todo."
Demiş ki, "Doktor, bu sefer hepsini vermek istiyorum."
El doctor dice :
Doktor demiş ki, " O ne demek?
Dice : " Esta vez quiero donar mi hígado.
O da demiş ki, " Bu sefer karaciğerimi bağışlayacağım.
El doctor dice : "Un riñón es una cosa, pero no puede donar todo su cuerpo pieza por pieza, eso es suicidio."
Doktor da demiş ki, " Böbrek tamam da tüm vücudunu parça parça bağışlayamazsın.
Momento adecuado. - Es nuestro juego.
- Kim demiş bıraktığımı?
¿ Sabes sus últimas palabras?
Ne demiş, biliyor musun?
Sí, puedo. ¿ Quién dice que no puedo, tío?
Tabii ki bırakırım. Kim demiş, bırakamam diye?
¿ Dije soltero?
Bekâr demiş miydim?
Puede que le haya llamado ligón de poca monta y que haya hecho un comentario despectivo sobre las joyas de la corona.
Ona aşağılık zampara demiş ve saray mücevheleri hakkında çok kötüleyici bir yorum yapmış olabilirim de.
Thomas Jefferson dijo una vez, "Los establecimientos bancarios son más peligrosos que ejércitos en posición".
Thomas Jefferson bir keresinde şöyle demiş "Şirketlerin parasal işlerini yapmak ordulara göğüs germekten daha tehlikelidir."
"MallRat37" pensó que mi servicio fue lento, y ahora está en todo el internet.
MallRat37 demiş ki servis çok yavaştı. Ve şimdi bu internette.
Aunque lo escuché decir cosas así...
Öyle şeyler demiş olsa bile...
Oye, ¿ te conté que tenemos esos nuevos eyectores de saliva rotatorios en el trabajo? Aunque siguen escupiendo mucho.
Sana muayenehaneye yeni tükürük ejektörü aldık demiş miydim? Buna rağmen hala çok tükürük oluyor.
No acabas de decirme eso.
- Öyle demiş olamazsın.
Un historiador dijo una vez, "una gran civilización no se conquista desde fuera sino hasta que se ha destruido a sí misma desde dentro".
Atalarımız şöyle demiş, "Büyük medeniyetler içeriden parçalanmazlarsa fethedilemezler."
¿ Quién lo dice?
Kim demiş?
Muchachos, ¿ qué suponen que Jones escribió en esa nota a Dawson?
Sizce Jones'un Dawson'a bıraktığı notta ne demiş olabilir çocuklar?
Garvey dijo :
Garvey demiş ki, " Eğer kendine güvenin yoksa,...
¿ Quién dice que vayamos a romper? Suits 3x11
Kim demiş ayrılacağız diye? ♪ See the money, wanna stay for your meal ♪ ♪ get another piece of pie for your wife ♪
- ¿ Qué le dijo esa perra?
- Ne demis orospu ona?
Vale, es verdad.
Tamam, doğru demiş.
Tonterías. Como un gran filósofo de la Tierra antigua, una vez dijo :
Eski bir Dünya filozofu şöyle demiş.
Pero eso solo lo dice el Indianapolis Star.
Indianapolis Star gazetesi böyle demiş en azından.
Es un hombre frágil.
"beceriksizce kaldırıma çıktım" demiş.
Franz Kafka dijo :
Franz Kafka bir defasında demiş ki :
De acuerdo con el doctor soviético Kadeski... el hombre puede hacerlo 4 mil veces antes de morir.
Rusya'dan bir profesör demiş ki, Bir erkek ölene kadar, 4000 kere seks yapabilir.
¿ Quién dijo eso?
Kim demiş?
Oye, oye, oye, oye, oye. Un gran hombre dijo una vez :
Bilge bir adam şöyle demiş :
"no son nuestras habilidades las que nos muestran quién somos de verdad, sino las elecciones que tomamos".
"Kim olduğumuzu gösteren şey yeteneklerimiz değil, yaptığımız tercihlerdir." demiş.
Frank Sinatra lo dijo mejor.
Frank Sinatra ne güzel demiş ;