Translate.vc / español → turco / Dificil
Dificil traducir turco
2,661 traducción paralela
sabes, es dificil dormir en la misma habitación contigo.
Seninle aynı odada uyumak zor.
Lo compré porque es dificil para mi encontrar un abrigo de mi talla.
Aldım çünkü bana tam uyan bir mont bulmak çok zor.
Esto es muy dificil.
Bu çok zor.
Los sentí con mi nariz aún antes de escucharlos venir. Eso tampoco me fué dificil.
Sizi duymadan çok önce kokunuzu almıştım ki bu pek de zor sayılmaz.
Y sé que entiendes que me sea muy dificil hacer mi trabajo cuando estás en mi rodaje.
Sen setimdeyken işimi yapmanın ne kadar zorlaştığını anladığını sanıyorum. Adele, ben bu filmin yapımcısıyım tamam mı?
Es muy dificil mantenerte en tus convicciones cuando... alguien es tan... sexy e inteligente e increíble y de la que te sientes tan atraída.. es como que está...
Senin gibi seksi, akıllı ve harika birine ilgi duyuyorken sana bu kadar yakınken.
Va a ser dificil... hablar con el pensando que no vendran a rescatarnos.
Zor olacak... Onu, insanların bizi kurtarmaya gelmediğine inandırmak.
El incremento en masa hace dificil el aumento de velocidad en el objeto.
Kütlesel artış gösteren bir maddenin hızını arttırması zorlaşır.
Las cosas se ponen complicadas se pone dificil realmente rápido.
İşler çok karıştı ve hızla da zorlaşıyor.
No deberia ser dificil, si destruyo algunos de los certificados de defuncion, expedio un nuevo certificado de bautismo.
Fazla uğraştırmaz, bir kaç kilise ölüm sertifikasını yok edersem, yeni vaftiz sertifikalarını çıkarırız.
Entendiendo que esto es muy dificil.
Bunun çok zor olduğunu biliyorum.
Lo que hace dificil de encontrarlo, especialmente para los alemanes que nunca va a dejan de buscar.
Onu bulmak zorlaşıyor, özellikle de Almanlar kontrol için herkesi durdururken.
Se que es dificil pero, por favor Trate de no caminar demasiado.
Zor olduğunu biliyorum ama lütfen çok fazla yürümemeye çalış.
Se que es dificil conocer gente nueva, pero... debes ser valiente.
İnsanlarla tanışmanın ne kadar sevimsiz olduğunu bilirim, ama cesur olmak zorundasın.
Fue dificil al principio, pero esta mucho mejor de cuando lo transfirieron.
Başlarda biraz zorlandık ama ama transfer edildikten sonra daha iyi oldu.
Obtener la custodia compartida... sera muy dificil.
Ortak velayet davası zorlu geçecek.
Todos saben que era una mujer... y es un poco dificil explicarles que al principio era un hombre.
Herkes eskiden kadın olduğumu biliyor ve onlara önceden zaten bir erkek olduğumu açıklamak çok zor.
Se lo dificil que es para tí dejar todo esto.
Herşeyi bırakıp gitmenin senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.
No lo se- - supongo que esperaba que el cielo se abriera un poco para obtener algunas revelaciones y no llego enseguida, y yo me aferre a eso, y, ustedes saben, mi vida era muy dificil.
Ve açıkçası bana faydalı olmasını bekliyordum. Yüce gücü falan duydum. Bilmiyorum, göğün açılmasını ve vahiy gelmesini bekledim.
No es muy dificil.
Çok da zeki olmaya gerek yok.
¿ Sabes lo dificil que es en estos días conseguir un techo y un plato de comida?
Sıcak bir yemek ve başını sokacak bir çatı bulmak çok zor bu günlerde.
Viste a esa adolecente poner las manos sobre el bebé, eso es dificil de creer.
Bir gencin bir bebeği eline alışını gördün. Hemen hemen Kızıl Deniz'in bir parçası.
Solía hacerlo, se me hizo dificil.
Gittikçe zorlaşıyor.
- Es dificil creer que toda la familia murio.
- Tüm ailenin öldüğüne inanmak gerçekten çok zor.
- Sé lo que se siente estar atrapado en una situación dificil. ... oyendo a los demás juzgandote.
Seni zor bi durumda bırakmak istememiştim eğer yargılayacaksan.
Quiero decir... Puede ser dificil de mantener, si no eres una maldita buena reportera.
Demek istediğim ; böylesi bir şöhrete ulaşmak çok zordur.
Con este acto... hemos confirmado que la Máxima es digna para el matrimonio... Y con eso que trajimos un papa bien nudosa, bien dificil señor.
Bu yaptığı sayesinde,... Máxima'nın evlenmeye değer biri olduğunu tasdiklemiş olduk,... öyle ki soyduğu patates yamru yumru ve baş belasıydı, efendim.
Si, me gusta, pero... si no estoy por aqui, sera dificil poder hacer algo.
Evet, öyle. Ama... Eğer buralarda olamazsam, bunun için bir şeyler yapmam zor olacak.
Nuestras ordenes- - mantenerlos alli, que como la mayoria de los dias, no fue tan dificil.
Emirlerimiz, onları orada tutuyor. Bu da genelde çok zor olurdu.
Rayos, dificil confiar en algo.
Şu lanet şeyi önemsemek çok zor.
Algunas veces, eso es lo mas dificil, pero si es difícil, entonces probablemente imaginaras que es lo mejor por hacer.
Bazen bu en zor şeydir. Ama eğer zorsa, o zaman muhtemelen yapılabilecek en iyi şeyin bu olduğunu zannedersin.
Él conoce su trabajo, y sería dificil de partirlo en dos nuevos hombres
İşini biliyor ve iki yeni adamı adapte etmek zor olacaktır.
Bueno, eso lo hace dificil de seguir.
Bu da izlenmesini zorlaştırır.
¿ Cuán dificil vas a hacer esto?
- Daha ne kadar zorlaştıracaksın işleri?
¿ Me la estas haciendo dificil también?
Şimdi de sen mi işlerimi zorlaştırmaya çalışıyorsun?
Es una larga historia, dificil de explicar, pero... Estoy haciendo esto porque la amo.
Uzun ve karmaşık bir hikaye ancak bunu yapmamın sebebi onu seviyor olmam.
La negociación ha sido muy dificil, me ha costado mucho.
Dava zor oldu ve pahalıya patladı.
oh. dificil de olvidar la señorita Mitsakos
Bayan Mitsakos'u unutmak zor.
Esta es la decisión más dificil que jamas he tenido que tomar.
Bu, vermek zorunda olduğum en zor karar.
Bien, ella dice que Ud. no queria que Kate fuera al PMI. Que Ud.tenia una dificil relacion con su hija.
Kızınızla zor bir ilişkiniz varmış.
Lo encuentro dificil de creer. Los primeros años es difícil... Pero tenemos procedimentos de seguridad para todos los cadetes.
İlk yol zordur ama ister kız olsun, ister erkek bütün öğrenciler için belli güvenlik standartlarımız vardır.
Mira, se que es dificil de creer, pero tengo un don.
Bak, buna inanmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama benim bir yeteneğim var.
No es tan dificil.
Zor değil ki.
- Es dificil seguirle el rastro todo el tiepo.
- Sürekli peşlerinden koşmak ne kadar zor.
Pero en cierto punto es dificil vivir asi
Ama kesinlikle böyle yaşamak çok zor.
Y estoy teniendo un tiempo más y más dificil averiguando lo que esto significa.
Anladın mı?
Va a ser un caso más dificil de lo que pensé.
Bir şey daha var. Siyah olması da bizi rahatsız etmiyor.
Asi que no me lo pongas mas dificil.
Gel de bi teselli et!
Dificil.
Güzeldi.
Es dificil...
Çok iyiydi...
llamada dificil.
Zor bir karar olacak.