Difìcil traducir turco

Se que si uno lo ve hoy... es difìcil de creerlo, pero alguna vez...

Bugün ona baktığında inanmanın güç olduğunu biliyorum, ama bir zamanlar...

Tambièn es difìcil para mì, Fran. Difìcil?

- Bu benim için de zor, Fran.

Es difìcil de explicar.

Uzun hikaye.

Christina, sé que es difìcil, pero, por favor, inténtelo.

Christina, zor olduğunu biliyorum ama lütfen dene.

Y aunque es difìcil de creer, es cierto, que un animal es esta selva de América Central puede abrir estas nueces tan solo con sus dientes.

Buna inanması zor ama doğru, Orta Amerika ormanlarında bulunan bir hayvan bu kabukları dişleriyle açabiliyor.

Dice que la ruta es difìcil, y sin guía nos perderíamos.

Güzergâhin çok zor oldugunu ve rehbersiz kaybolacagimizi söylüyor.

Difìcil?

Zor mu?

Como està tu piel, Fran? Difìcil?

Zor mu?